Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/606 E. 2018/228 K. 13.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/606 Esas
KARAR NO : 2018/228
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 29/05/2017
KARAR TARİHİ : 13/03/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davalı …’in 27/08/2009 tarihli ortaklar kurulu kararı ile %5 pala şirketin ortağı olduğunu, bu ortaklar kurulu kararının 04/09/2009 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlatılarak yürürlüğe girdiğin8i, şirketin 1998 yılında kurulduğunu, şirket sermayesinin tamamının kendisine ait olduğu halde Limited Şirket olması sebebiyle ilk kuruluşta %5 hisseyi kardeşi ………….’a emanet olarak verdiğini, kardeşinin 2003 ylında başka yerde iş kuracağını, dolayısıyla şirket ortaklığı ile ilgilenemeyeceğini, şirketteki emanet hisseyi almasını söylediğini, bu nedenle şirket çalışanı …………………. adına devretmesi için karar aldıklarını ve hisse devrinin bedelsiz olarak bu şahıs adına yapıldığını, şahsın 2009 yılına kadar şirketin %5 hissesinde emanetçi hissedar olduğunu, butarihten sonra hisseyi 18 yaşını dolduran oğlu …….’in devraldığını, oğlunun emanetçi olarak şirkete ortak olduğu halde bir ay kadar sonra şirket hissesini başkasına devredeceği tehtidi ile para istediğini, sorun yaşanmaması için kendisiyle anlaşmaya gidildiğini, kendisine 32.000,00-TL ödeme verildiğini, diğer davalılarla sözleşme yaptığını ancak …………… oğlu olduğu için güvendiğini, emanetçi olarak olduğu halde hissenin şahsına ait olduğuna dair sözleşme yapmadığını, 2012 yılından itibaren limited şirketlerin tek ortaklı olabilmesine olanak sağlanması ile davalı oğlundan emanetçi olduğu ve para aldığı şirketin hissesini devretmesini talep ettiğini, ancak davalının reddettiğini, bu nedenlerle …’in haklı sebeplerden dolayı şirket ortaklığından çıkarılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkili ile kardeş.,……………in küçük yaştan beri davacı şirkette aile işi olması nedeni ile gece- gündüz demeden çalıştıklarını, hayatlarını vakfettiklerini, ancak karşılığını alamadıklarını, müvekkili ile kardeşini ömrü boyunca kendi kişisel çıkarları doğrutlusunda kullandığını, ancak ses çıkaramadıklarını, davacı şirket dahil babalarının çok sayıda kendi adına ya da üçüncü şahıslar adına kurduğu veya kurdurduğu şirketlerinin şahıs işi gibi kendisinin tek başına yönetmek istediğini, müvekkili ile kardeşini de bu işlerde çocukluklarından itibaren sadece çalıştırdığını, yöntim ve kararlarda hiçbir söz hakkı tanımadığını, davacının müvekkiline ödediğini beyan ettiği paraların bu davanın konusu ile hiçbir ilgisi bulunmadığını, banka dekontunda ödemenin hangi konuda yapıldığı açık olup, vadesi gelmiş güncel borç ödemesi olarak yapıldığını, müvekkili ile kardeşine karşı babaları tarafından aile içi şiddet uygulanması, saldırması, tehdit etmesi nedeniyle C.Başsavcılığında soruşturma dosyası açıldığını ve İstanbul 9. Aile MAhkemesinin…….D.iş,…… Karar sayılı ilamıyla “3 ay süreyle çocukları korkutmamasına, iletişim kurmamasına… ” karar verildiğini, dava açmasının kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili celse arasında dosyaya sunmuş olduğu 04/03/2018 tarihli dilekçesi ile, davadan feragat ettiklerini, karşı tarafa vekalet ücreti tayin edilecekse avukatlık asgari ücret tarifesinin genel hükümleri gereğince henüz ön inceleme duruşması yapılmadığından, tarifenin yarısı oranında bir ücrete hükmedilmesini beyan ettiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin vekaletnamenin denetlenmesinde davadan feragat yetkisinin olduğu görülmüştür.
Davalı vekili 13/03/2018 tarihli dilekçesi ile; davacının feragati nedeniyle dosyanın yokluklarında karara çıkartılmasını ve kendi lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesini talep etmiştir.
HMK’nun 307 – 309 ve devamı maddeleri gereğince feragat davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran, karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan taraf işlemi olmakla, davacı yanın feragati nedeniyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL karar harcına karşılık peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL harcın davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı lehine AAÜT’nin 6.maddesi ve 2.kısım 3.bölümdeki hususlar nazara alınarak takdir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlaltıldı.13/03/2018