Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/58 E. 2018/802 K. 10.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/119 Esas
KARAR NO : 2018/852
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 30/01/2017
KARAR TARİHİ : 18/09/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin geçirmiş olduğu hasarlı trafik kazası sonucu tedavi gördüğünü ve tedavi sonunda sakat kaldığını, davalı sigorta şirketine K.T.K.’nın zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesine göre mesul olduğu tazminat tutarını ödemesi için 03/01/2017 tarihinde başvurulduğunu, sigorta şirketi tarafından söz konusu taleple ilgili işlem yapılabilmesi için maluliyet heyet raporunun gönderilmesi gerektiğini,14/04/2016 tarihli 6704 sayılı kanunun 5.maddesi 2918 sayılı KTK’nın değişen 97.maddesinde ” … Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması ve ya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde zarar gören dava açabilir ve ya ….” belirlendiği, kendilerince yapılan başvuruya verilen cevabın taleplerini karşılamadığını, müvekkilinin işgücü kaybına sebep olan kazanın 08/10/2016 tarihinde gerçekleştiğini, bu aşamada davalı tarafın talebinin yerine getirilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin kazaya karışan araçta yolcu olarak bulunduğunu, bu sebeple kusura katılmasının söz konusu olmadığını beyan ederek müvekkillerinin zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere asgari 200,00 TL. Maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin poliçe sebebiyle davacıya karşı sorumluluğunun doğabilmesi sigortalı aracın kazanın oluşumunda kusurlu olmasına bağlı olduğunu ve sorumlu olacağı miktarın sürücünün kusur oranına göre belirlenmesi gerektiğini, bu nedenle sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı, var ise kusur oranının Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas dairesince belirlenmesi gerektiğini, davacının geçici iş göremezlik tazminatının tedavi giderleri içerisinde yer alıp SGK tarafından karşılanması gerektiğini, davacının iddia edildiği gibi malul kaldığının ispatlanması gerektiğini, davacı tarafın var olduğunu iddia ettiği maluliyet sebebiyle SGK’dan herhangi bir ödeme alıp almadığı, kendisine maaş bağlanıp bağlanmadığının belirlenmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili celse arasında vermiş olduğu 09/07/2018 tarihli dilekçesi ile; dava konusu ihtilafla ilgili olarak maddi zararlar konusunda karşılıklı olarak sulhen mutabakata vardıklarını, davacının 27/06/2018 tarihinde havale edilmek suretiyle mutabık kalınan tazminat miktarını poliçeden kaynaklı sorumluluğu tamamen yerine getirdiklerini, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekili 15/08/2018 tarihli dilekçesi ile, davalı taraf ile sulh olunduğunu, davalarından feragat ettiklerini, sulh anlaşması uyarınca her iki tarafın da herhangi bir yargılama masrafı ve de vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiş, beyanını 18/09/2018 tarihli celse de imzasıyla tasdik etmiştir.
HMK’nun 307 – 309 ve devamı maddeleri gereğince feragat davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran, karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan taraf işlemi olmakla, davacı yanın feragati nedeniyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 4,50-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Taraflarca yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Talep olmadığından davalı lehine vekalet ücreti taktir edilmesine yer olmadığına,
5-Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/09/2018