Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/574 E. 2019/349 K. 21.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/574 Esas
KARAR NO : 2019/349

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/05/2017
KARAR TARİHİ : 21/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Müvekkili firmanın lüks araç segmenti pazarında uzun süreli araç kiralama işi ile iştigal eden tüzel kişiliği haiz kuruluş olduğunu, davalı tarafın 19/02/2015 tarihli araç kiralama sözleşmesi ile müvekkili firmadan —— plakalı aracı kiraladığını, kiralama ilişkisine başladıktan sonra araç kiralama bedellerine ilişkin bir kısım faturaların ödenmediğini, borcun ödenmemesi üzerine bu kez borçlu hakkında İstanbul Anadolu ——–. İcra Müdürlüğünün ———– Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine girişildiğini, davalının kendisine tebliğ edilen ödeme emrine haksız surette itiraz ederek müvekkilinin alacağına tahsil etmesine engel olduğunu, bu nedenle itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, davalının haksız yere takin durmasına sebebiyet vermesi nedeniyle asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş olup davaya cevap vermemiştir.
Bilindiği üzere, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanun’un 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’de ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur. Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nin 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler. Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği açıktır.
Görev hususu HMK’nun 114/1-c’ye göre dava şartlarındandır. Dava şartları HMK 115/1 ve 2.maddelerine göre davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılır. Davanın mutlak ticari davalardan olmadığı gibi nispi ticari dava niteliği de taşımadığı; taraflar arasında araç kiralama sözleşmesi imzalandığı konusunda uyuşmazlık olmadığı ve uyuşmazlığın da kalan araç kira bedelinin tahsiline ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
HMK. 4.maddeye göre kira sözleşmesinden kaynaklanan her türlü davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görüleceği düzenlenmiş olup, bu olay da görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğundan görevsizlik kararı vermek gerekmekle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davaya bakmaya İSTANBUL ANADOLU SULH HUKUK MAHKEMESİ ‘nin görevli olduğuna,
2-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama gideri harç ve vekalet ücretinin görevli mahkemede karara bağlanmasına,
3-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
4- HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili ve görevli İSTANBUL ANADOLU SULH HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE, belirtilen süre içinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.