Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/561 E. 2019/188 K. 28.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/561 Esas
KARAR NO : 2019/188

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 16/05/2017
KARAR TARİHİ : 28/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 25/07/2014 tarihinde davacıya ait —– plakalı araç ile davalı …’un sevk ve idaresindeki , diğer davalı şirkete ait ———– plakalı araç arasında trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kaza neticesinde ——- plakalı araçta kazan ve değer kaybı oluştuğunu, kazanın meydana gelmesinde davacının kusurunun bulunmadığını, aracın hasarının ZMMS poliçesinden karşılandığını ancak aracın tamir süresi boyunca çalışamadığını bu nedenle kazanç kaybı meydana geldiğini, kazanç kaybı ve değer kaybının tahsili amacıyla davalılar aleyhine İstanbul Anadolu ————. İcra Müdürlüğü’nün —– esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalıların takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu davalıların yapmış olduğu itirazların iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle, İstanbul Anadolu——– İcra Müdürlüğü’nün —- esas sayılı icra dosyasında takibin usulüne uygun olmadığını, davalı şirkete çıkarılan tebligatın usulsüz olduğunu, tebligatın şirket çalışanı olan ancak tebligat almaya yetkisi olmayan vekaleti bulunmayan kişiye tebliğ edildiğini, diğer davalıya yapılan tebligatın da usulüne uygun olmadığını, davalı tarafından görevlendirilmediği halde tebligatın —- adında sürekli çalışana yapıldığı bu nedenle usulden red verilmesi gerektiğini, davacı tarafından alınan kusur raporunun ise tek taraflı rapor olduğunu raporun davalılara tebliğ edilmediğini , davacı şirketin kazanç kaybı ile ilgili belirlemiş olduğu rakamın tamamen hukuk dışı ve keyfi bir istek olduğunu bu nedenlerle davanın reddine karar erilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile tacirler arasında trafik kazası sonucunda araçta oluşan değer kaybı ve kazanç kaybı nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın iptali davasına ilişkindir.
Dosyamız arasına alınan İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün 2016/11307 Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin 02/06/2016 tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/borçlulara 07/06/2016 tarihinde tebliğ edildiği davalıların süresinde 07/06/2016 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan 07/06/2016 tarihli itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Yargılama aşamasında kusur durumunun tespiti ve kazanç kaybı ile değer kaybının tespiti amacıyla dosyamız makine mühendisi/kusur bilirkişisine tevdii edilmiş olup , bilirkişi mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle: trafik kazasının meydana gelmesinde davalı …’un %100 oranında kusurlu olduğunu, dava dışı ———— plakalı araç sürücüsünün ise kusurunun bulunmadığını, davacının talep edebileceği değer kaybının 1000 TL olduğu, kazanç kaybının ise 560 TL olduğunu davacının davalılardan toplam 1560,00 TL tazminat talep edebileceği yönünde mütalaa etmiştir. Davacının ve ihbar olunanın rapora karşı itirazları doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınmış bilirkişi ek raporun özetle ; Hazine Müsteşarlığının 2/01/2013 tarihli tebliğinde açıklanan taslağa göre yapılan hesapta davaya konu araçta değer kaybının 310 TL olduğunu mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporu HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir. Bilirkişi raporu yeterli, denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, hasar dosyası, poliçe, kaza tespit tutanağı, bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde; ——- plakalı park halindeki araca; davalı …’un sevk ve idaresindeki , diğer davalı şirkete ait ————- —– plakalı aracın —- esnasında yandan çarptığı kazada; davalı araç sürücüsünün meydana gelen kazada %100 oranında kusurlu olduğu yönündeki bilirkişi raporuna mahkememizce itibar edilmiştir.
Değer kaybı yönünden yapılan değerlendirme; İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün 2016/11307 Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takip ile davalılardan 300,00 TL değer kaybı tazminatı talep edilmiş olup; mahkememizce itibar edilen Makine mühendisi bilirkişi raporu ile değer kaybı 310,00 TL hesaplanmış ise de talep ile bağlı kalınmak suretiyle 300,00 TL değer kaybına yönelik itirazın reddine karar verilmiştir.
Kazanç kaybı yönünden; davacı taraf davalıdan 9 günlük kazanç kaybını talep etmiş olup bilirkişi raporu emsal araç kiralama şirket ilanları doğrultusunda karşılaştırmalı olarak hazırlanmış, 8 günlük onarım ve kazanç kaybı süresinin kadri maruf olduğu belirtilmiş ve kaza tarihindeki araç kiralama bedeli denetime esas olarak hazırlandığından rapor hükme esas alınmıştır. Bilirkişi raporuna göre 4 gün sigorta işlemleri, eksper atanması ve onay verilmesi olup; 3 gün hasarın onarımı 1 gün de hafta sonu tatili olarak denetime esas biçimde açıklanmıştır. Kaza tarihi itibariyle emsal araç kiralama ücretleri karşılaştırmalı olarak rapora eklenmiş olup; davacının talep ettiği 110TL kiralama ücretinin kadri maruf olmadığı denetime esas rapor ile anlaşılmıştır. Bununla birlikte bilirkişi denetime esas biçimde ve emsal firmalar ile karşılaştırma yapmak suretiyle ve kiralama tarihindeki para değeri gözetilerek günlük 70 TL karşılığı 8 gün toplam 560 TL kazanç kaybı hesaplaması yapmıştır. Davacı tarafın araç onarım süresinin daha fazla olduğu yönündeki rapora itirazı bilirkişi raporundaki onarım süresi tespitine mahkemece itibar edildiğinden dikkate alınmamıştır. Açıklanan gerekçelerle 300,00 TL değer kaybı ile 560,00 TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 860,00 TL kısmına ilişkin itirazın davacı tarafça davalıdan talep edilebileceği anlaşılmakla; İstanbul Anadolu —- İcra müdürlüğünün 2016-11307 esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin 860,00 TL kısmı için İİK 67 maddesi gereğince iptaline, alacak miktarı likit olmayıp, kazanç kaybı ve değer kaybı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
1-İstanbul Anadolu —-. İcra müdürlüğünün 2016-11307 esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 300,00 TL değer kaybı ile 560,00 TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 860,00 TL kısmına ilişkin itirazın İİK 67 maddesi gereğince İPTALİNE, fazlaya ilişkin talebin reddine, takibin devamına,
2- Alacak likit olmadığından; icra inkar tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına,
3- Alınması gerekli 58,74 TL harcın davacı tarafça yatırılan 31,40 TL peşin harçtan mahsubu ile 27,34 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 31,40 TL harç gideri, 600 TL bilirkişi ücreti, 190,50 TL posta-tebligat masrafı olmak üzere toplam 821,90 TL’nin davanın kabul red oranı gözönünde tutularak 547,93 TL ‘lik kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan —– uyarınca hesaplanan 860,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Red edilen kısım yönünden ; karar tarihinde yürürlükte bulunan —- uyarınca 430,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda 6100 Sayılı HMK’nun 341/2 maddesi uyarınca değer itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.