Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/523 E. 2019/61 K. 29.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/523 Esas
KARAR NO : 2019/61

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/05/2017
KARAR TARİHİ : 29/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı …’ın maliki olduğu ve sürücü …’ın sevk ve idaresindeki ——- plakalı araç 19/07/2015 tarihinde davacı şirkete ————— ile sigortalı park halinde bulunan—— plakalı araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrasında davacı şirkete hasar ihbarı sonrasında sigortalıya 35.756,87 TL ödeme yapıldığını, davacı şirketin sigortalının halefi olduğunu, kazanın meydana gelmesinde davalının kusurunun bulunduğunun rücuen tahsil amacıyla davalılar hakkında İstanbul—-. İcra Müdürlüğü’nün 2016/35296 esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını davalıların takibe itiraz ettiğini davalıların itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle, kazanın meydana gelmesinde sigortalının bir kusurunun bulunmadığını, kaza tespit tutanağında görü tanıklarının kimlik bilgilerinin bulunmadığını, davalı … şirketinin sorumluluğunun sigortalısının sorumluluğu oranında olduğunu bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; davacı kasko şirketinin meydana gelen kazada kendi sigortalısına ödediği bedeli davalı araç malikinden rücu istemi ile yaptığı icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Olay mahalinde keşif yapılması ve tanık dinlenmesi için Gemlik —–. Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış olup alınan talimat raporunda ; tanık ——-beyanında ; Ben dava konusu kazaya ilişkin tutanağı hazırlayan trafik polis memuruyum. Kazanın ilk meydana geldiği ———– adlı otelin önüne ihbar üzerine geldik. Kaza yerinde arka kısmından hasar almış ——–marka araç vardı. Fotoğraflamaları yaptık. Bu araca çarpan araç kaza yerinde yoktu. Etraf kalabalıktı kaza yerine gelen insanlardan ve otelde konaklayan insanlardan aldığımız ilk bilgi ile tutanağımızı tuttuk daha sonra çok kısa bir süre sonra bu araca çarptığı iddia olunan ———- marka aracın sahil yolundaki ağaca tek taraflı çarptığını yine ihbar suretiyle öğrendik.——-marka aracın sürü cüsünün ismini daha sonra öğrendik zannedersem —– idi. Alkol ölçümünü red etti. Red ettiği için 2 yıl ehliyetine el koydum. Ancak görünüş itibariyle aşırı derecede alkollüydü. Kazanın üzerinden uzunca bir vakit geçmiştir. Kaza tarihinde tutmuş olduğum tutanaktaki beyanlarım ve tespitlerim doğrudur ” şeklinde beyanda bulunmuştur. Ayrıca alınan bilirkişi raporudna özetle kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsü …’ın %100 oranında asli kusurlu olduğunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 52/a , 84/1 maddeleri uyarınca kusurlu olduğunu mütalaa etmiştir.
Davacı kasko sigorta şirketi sigortalısına hasar bedelini ödemekle onun hak ve alacaklarına halef olmuştur.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 22.3.1944 Tarih E.37, K.9, RG.3.7.1944 sayılı kararında; “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
Yargıtay ———–. Hukuk Dairesi 2018/5 E. 2018/4524 K. Sayılı ilamında; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 22.3.1944 Tarih E.37, K.9, RG.3.7.1944 sayılı kararına da değinilmiş ve ”Davacı … şirketi olup, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.” hususu düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı sigortasına ödeme yaparak onun yerine geçmiş olup davacı … şirketi ile davalılar arasında bir ticari ilişki olmadığı gibi bir sözleşme ilişkisi dahi yoktur. Davacı … şirketi olup, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır.
Görev hususu HMK’nun 114/1-c’ye göre dava şartlarındandır. Dava şartları HMK 115/1 ve 2.maddelerine göre davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılır. Davanın mutlak ticari davalardan olmadığı gibi nispi ticari dava niteliği de taşımadığı; ——– plaka sayılı aracın hususi araç olduğu, malikinin gerçek kişi olduğu, davacının haksız fiil sorumlularına karşı dava açtığı uyuşmazlığın genel mahkeme sıfatıyla asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği kanaatine varılmış, davanın HMK 114. ve 115. Maddesine göre usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK 20 ve 114 ve 115 maddeleri gereğince MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİ NEDENİYLE AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
2-Görevsizlik kararının kesinleşmesinden veya kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulduğu takdirde dosyanın görevli İSTANBUL ANADOLU ADLİYESİ NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE HMK 20. maddesi gereğince GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmemesi halinde HMK 20 maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
4-Yargılama harç ve masraflarının gönderilen mahkemede dikkate alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.