Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/504 E. 2020/667 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/402 Esas
KARAR NO: 2020/584
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 15/09/2010
KARAR TARİHİ : 27/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili şirketin yapı denetim hizmeti yaptığını, davalı ile———— adresinde bulunan, tapunun ——– parsel numarasında kayıtlı yapının denetimi konusunda—— tarihinde hizmet sözleşmesi yaptığını, söz konusu işin yapı alanı olarak ———–ve yapı sınıfı olarak da konut inşaatı olarak —— tarihinde ve yapının ——– seviyesinde davacı devraldığını, davacının devraldıktan sonra yapı alanının —– yükseldiğini ve kullanım amacının da konuttan hastane olarak değiştirildiğini, yapının bu değişimine yönelik olarak davacı şirket tarafından denetim hizmeti yapıldığını, bir önceki yapı denetim firmalarının vermiş olduğu teknik raporun gerek yapı alanının gerekse yapı sınıfının değişmesi nedeniyle geçersiz kaldığını, alacaklarının ———— olup bu alacaklarına ilişkin hakediş raporunun sunulduğunu, bakiye alacaklarının tahsili için yapmış oldukları icra takibine davalının borcu olmadığı gerekçesiyle itiraz edildiğini, ancak davalı tarafın yapmış olduğu itirazın haksız olduğunu, bu nedenlerle davalının ——— sayılı dosyasındaki itirazın iptaline, %40 icra inkar tazminatı ödenmesine, ——– adresinde bulunan tapunun ———– parsel numarasında kayıtlı yapı ile ilgili davacı hak ediş raporlarını ve teknik rapor ile diğer belgelerin celbi için tezkere yazılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı —- Vekili cevap dilekçesi ile özetle;Yapı Denetimi Uygulama Usul ve Esasları Yönetmeliğinin 13. Maddesi ile müvekkilinin kiracısı————– davacıdan aldığı yapı denetim hizmeti bedelinin ödeme koşullarının açıkça belirlendiğini, bu doğrultuda hizmet bedelinin ilgili bankada ilgili belediye adına açılan yapı denetimi hesabına yatırıldığını, davacının işbu davada muhattabının müvekkili veya kiracısı değili ilgili belediye olduğunu, davacının ödenmediğini iddia ettiği hizmet sözleşmesi bedeline ilişkin icra takiminin ve dolayısıyla huzurdaki davanın ilgili belediyeye yöneltilmesi gerektiğini, bu manada müvekkilinin veya kiracısının taraf sıfatı bulunmadığından işbu davaya husumet açısından itiraz ettiklerini, müvekkilinin yapı denetim hizmeti verildiği iddia edilen mecuru inşaat halinde iken ve kalan her türlü harç ve masrafları kiracıya ait olmak üzere————— tarihli kira sözleşmesi ile kiraladığını, müvekkilinin kiracısı ile yaptıkları görüşmelere göre müvekkili kiracısının da davacı şirket arasında böyle bir sözleşmesi bulunmadığını, yapının her türlü denetim hizmetinin ——— tarafından verilmesine rağmen, —– davacı şirket tarafından verilen teknik rapor sonucu —– tarihinde alındığını ve —- tarihinde de————- alındığını, kısaca ne müvekkilinin ne de kiracısının davacı şirket ile yaptığı herhangi bir sözleşme olmadığını, ayrıca dava konusu mecur ile ilgili olarak verilen yapı denetim hizmet bedellerinin Yapı Denetim Uygulama Yönetmeliğinin 26. Maddesi gereğince hesaplanan tutarlar üzerinden ilgili idareye yatırıldığını ve yapı denetim kuruluşlarının da hak edişlerini ilgili idareden aldıklarını, bu nedenlerle öncelikle davanın esasa girilmeksizin husumetten reddine, kabul anlamına gelmemek kaydıyla esasa girilmesi halinde müvekkili aleyhine açılan işbu haksız ve hukuki dayanaktan yoksun sübut bulmayan davanın esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——– Vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı tarafından başlatılan icra takibinde iki adet borçlu gösterildiğini, icra takip dosyasından gösterilen ödeme emrinde müvekkili şirketin borçlu olarak yer almadığını ve müvekkili şirkete ödeme emri tebliğ edilmediğini, ödeme emrinin —- tebliğ edildiğini, müvekkili şirketin ünvanının ——– ismi yanında yer almasına istinaden kendisine yapılmış herhangi bir icra takibi ya da tebligat olmamasına rağmen süresi içerisinde itiraz ettiğini, müvekkili şirketin itirazı üzerine davacı tarafından icra takip talebinde tek borçlu olarak yazılan şirketin unvanının bölünerek iki ayrı kişi olarak belirtildiğini ve işbu davanın açıldığını, icra takip talebinde ve müvekkiline gönderilen ödeme emrinde borçlu isminin ——— bu nedenle müvekkili adına usulüne uygun başlatılmış icra takibinin bulunmadığını, Yapı Denetimi Uygulama Usul ve Esasları Yönetmeliğinin 13. Maddesi ile müvekkilinin kiracısı —————– davacıdan aldığı yapı denetim hizmeti bedelinin ödeme koşullarının açıkça belirlendiğini, bu doğrultuda hizmet bedelinin ilgili bankada ilgili belediye adına açılan yapı denetimi hesabına yatırıldığını, davacının işbu davada muhattabının müvekkili veya kiracısı değili ilgili belediye olduğunu, davacının ödenmediğini iddia ettiği hizmet sözleşmesi bedeline ilişkin icra takiminin ve dolayısıyla huzurdaki davanın ilgili belediyeye yöneltilmesi gerektiğini, bu manada müvekkilinin veya kiracısının taraf sıfatı bulunmadığından işbu davaya husumet açısından itiraz ettiklerini, müvekkilinin yapı denetim hizmeti verildiği iddia edilen mecuru inşaat halinde iken ve kalan her türlü harç ve masrafları kiracıya ait olmak üzere ————- tarihli kira sözleşmesi ile kiraladığını, müvekkilinin kiracısı ile yaptıkları görüşmelere göre müvekkili kiracısının da davacı şirket arasında böyle bir sözleşmesi bulunmadığını, davacı vekilinin de açıkça belirttiği gibi müvekkili şirketin maliki bulunduğu mecur ile ilgili olarak davacının verdiği yapı denetim hizmetinin 3 aydan kısa sürdüğünü, Yapı Denetim Uygulama Yönetmeliğinin “Hizmet Bedelinin Tespiti” başlıklı 26. Maddesinde de açıkça belirtildiği üzere ödenecek hizmet bedelinin hizmetin verildiği süre ile sınırlı olduğunu, hizmetin 3 aydan az sürmüş olmasına rağmen davacının —- yıl süresince hizmet vermiş gibi hizmet bedeli hesaplayarak bu tutarı muhattabı ilgili belediye olduğu halde müvekkilinden talep etmesinin hukuka ve mevzuata aykırı olduğunu, bu nedenlerle öncelikle davanın esasa girilmeksizin husumetten reddine, kabul anlamına gelmemek kaydı ile esasa girilmesi halinde müvekkili aleyhine açılan işbu haksız ve hukuki dayanaktan yoksun esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin ——- karar tarihli kararı ile —Davacı taraf ——— denetim hizmeti bedeli yaptığını, davalının ise————- adresinde bulunan tapunun ———-sayılı yerde kayıtlı yapının denetimi konusunda —– tarihinde hizmet sözleşmesi yaptığını, yapı alanı olarak —– ve yapı sınıfı olarak da konut inşaatı ———– tarihinde yapının %80 seviyesinde ——– devraldığını iddia etmektedir. Ancak iddia edilen —— dosyada bulunmamaktadır. İlgili ———- sayı ile alınan tadilat ruhsatı ———- ruhsat alabilmesi için —— sayılı yasa gereği yapı denetim hizmet sözleşmesi olmadan ruhsat verilemediği göz önüne alındığında belediyedeki dosyasında sözleşmenin mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Verilen tadilat ruhsatında toplam inşaat alanı — olarak belirtilmiştir. —- tarihinde fesih hakkediş seviye tespit onayı ———–onaylı seviye %80 olduğu görülmektedir. Gerikalan %20 lik dilim için tadilat ruhsatı alarak yapı denetim hizmetini grafik yapı denetim Itd. şti. üstlenmiştir. %20 lik oran için ——- tarihli denetim hizmet bedeline ait hakkediş raporu (taraflarca imzalanmış ve onaylanmış) %5’lik dilim içinde ——– tarihli denetim hizmet bedeline ait hakkediş raporu yapı sınıfı 4c olarak hesaplanarak toplam ——— olarak kesinleşmiş ve ödenmiştir.Bunun neticesinde bina yapı kullanma izni alınmıştır. İskan dosyasında mevcuttur.
Davacının dava konusu yapıya ilişkin olarak davalılarla ————- akdetmiş olduğu —- yapı denetim sözleşmesi uyarınca vermiş olduğu yapı denetim hizmetinin bedelinin —— olarak kesinleştiği ve davacıya ——hizmet bedeli ödendiği, bunun dışında davacının hakediş istemini ispatlayamadığı kanaatine varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.’ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş olup ———–tarihli kararı ile ——–Mahkemece hükme esas alınan biirkişi raporu ayrıntılı incelemeyi içermediği gibi —- denetimine de elverişli değildir.
Bu durumda, mahkemece yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak, ilgili ————kayıt ve belgeleri üzerinde de inceleme yapılarak, davacının verdiği hizmetin karşılığı olarak kendi kabulünde de olan tahsil ettiği bedelin kim tarafından hangi tarihte hangi miktarda belediyenin hesabına yatırıldığı ve bu hesaptan hangi tarihte ve miktarda davacıya ödeme yapıldığı hususlarının da tespit edilerek, ayrıntılı, açıklamalı ve denetime elverişli rapor alınıp, tüm deliller birlikte değerlendirilmek sureti ile uygun sonuç dairesince bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. ‘ gerekçesi ile kararı bozmuştur.
Bozma kararı üzerine yukarıdaki dosya numarası üzerinden yapılan yargılamada Ataşehir belediyesine yazılan müzekkereye cevaben ———tarihinde —————— numaralı hesabına —————————- açıklaması ile —– ödeme yapıldığı,
————— nezdinde ki ———- numaralı hesabından — tarihinde————— açıklaması ile ——— yapıldığı şeklinde olduğu görülmüştür.
Uyuşmazlık konusu yapı denetim ücretinin yanlış ve eksik hesaplandığı iddialarına ilişkin aldırılan bilirkişi raporunda ———-taraflar arasında imzalanmış bir —— bulunmamasına rağmen, söz konu sözleşmenin matbu nitelikte olması, matbu sözleşmenin de 10. Maddesi’ne göre, denetim hizmet sözleşme süresi, —— tarihleri arasındadır. Söz konusu tarih aralığına davacı vekilinin herhangi bir itirazı bulunmamaktadır. Bu husustan hareketle, davacı şirketin, yapı denetim hizmet süresi yaklaşık olarak 3 aylık bir zaman dilimine karşılık gelmektedir. Diğer yandan, belediyesince onaylı, toplam bedeli —— tarihli, 4. Hakkedişte görüleceği üzere; inşaatın m2 ve sınıf değişikliğine karşılık olarak, İlave Hizmet Bedeli: ——– tutar, ——— otomatik olarak hesaplanmış ve bu hakkediş tutarı davalı tarafından davacı şirkete ödenmiştir. ‘ şeklinde rapor tanzim etmiştir.
Düzenlenen rapor bilimsel ve denetlenebilir olduğu gibi —— da uygun olduğundan hükme esas alınarak davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40-TL karar harcının peşin alınan 1.735,55-TL’den mahsubu ile bakiye 1.681,11-TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarfolunan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından sarfolunan 120,00-TL masrafın davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davalılar lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 20.688,03-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.27/10/2020