Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/5 E. 2019/1329 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/5 Esas
KARAR NO: 2019/1329
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/01/2017
KARAR TARİHİ: 12/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu – İcra Müdürlüğü’nün – Esas sayılı dosyasıyla -tarihinde takipten sonra işlemiş ve işleyecek faiz ve masraflar hariç olmak üzere —-TL tutarında alacağı olduğu iddiasıyla icra takibi yapıldığını, icra dosyasının derdest olduğunu ve halen devam ettiğini, müvekkilinin icra takibinden geç haberdar olduğu için yasal süresi içinde itiraz edemediğini ve takibin kesinleştiğini, müvekkilin gerçekte var olmayan bir borcu ödeme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu, müvekkilinin – tarihinden — adresinde mukim taşınmazını kiraladığını, işleri bozulan müvekkilinin kirayı ödeyemediğini ve davalı tarafından kira alacaklarına ilişkin önce İstanbul -. İcra Müdürlüğü’nün – Esas sayılı dosyasıyla —TL bedeliyle takibe geçildiğini, daha sonra İstanbul Anadolu -. İcra Müdürlüğünün – Esas sayılı dosyası ile -16.444,00-TL bedelli bir başka icra takibi daha yapıldığını, davalının daha sonra İstanbul Anadolu – İcra Müdürlüğü’nün – Esas sayılı dosyasıyla kira alacağından kaynaklı bir takip daha yaptığını, Müvekkilinin İstanbul Anadolu-. İcra Müdürlüğünün – Esas sayılı dosyasına karşılık —-TL’yi -tarihinde ödediğini ve bu dosyayı kapattığını, müvekkilinin yine kira borcuna karşılık davalıya- tarihinde –TL tutarındaki şarap ve —-TL tutarındaki demirbaşı dükkanın anahtarıyla birlikte davalıya teslim ettiğini, yine müvekkiline ait aracın davalıya kira borcuna karşılık verildiğini, müvekkilinin alacaklı olduğu iddiasındaki davalıya – tarihindeki protokol gereği kira borcuna karşılık – tanzim tarihli -adet bonoyu teslim ettiğini, bonoların sıralı olup vadelerinin— olduğunu, bonoların bedelinin —TL olup toplamının –TL olduğunu, ancak davalının yine kira alacağına ilişkin olarak İstanbul Anadolu – İcra Müdürlüğünün – Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini ve müvekkil borcuna karşılık — tarihinde ödendiğini ve dosyanın kapatıldığını, alacaklı olduğu iddiasındaki davalı icra takibine geçerken dürüstlük ve iyi niyetını göz ardı ettiğini, takibin genelinden de kötü niyetin anlaşıldığını, müvekkilinin alacaklı olduğu iddiasındaki davalıya borcunun olmadığının tespitine, müvekkilinin ileride doğabilecek telafisi imkansız zararlarla karşılaşmaması için aleyhindeki derdest icra takibinin yargılama sonuna kadar öncelikle teminatsız olarak, mahkeme aksi kanaatte ise uygun görülecek bir nakdi ya da ayni teminat karşılığında tedbiren durdurulmasına, kötü niyetli alacaklının alacağın %40 oranında kötü niyet tazminatı ödemesine ve yargılama giderlerinin davalıdan tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirket, yatırım ve masraf yaptığı —-” adresinde bulunan dükkanını —— şarküteri olarak kiraladığını, kiracıların diğer borçlarıyla birlikte kirayı zamanında ödeyeceklerini taahhüt ettiklerini fakat bir zaman sonra kiracıların diğer borçlarını ödemedikleri gibi kiraları da ödememeye başladıklarını, bu nedenle de — kendisinin çok eskiden tanıdığı -ayla birlikte tüm borçlarını – tarihine kadar ödeyeceğini — tarihli protokolle taahhüt ettiğini, davacının arası bir süre sonra diğer kiracılarla açılmış ve dükkanı kendisine işletmeye devam ettiğini, belli bir zaman sonra davacının da müvekkilinin alacağını ödemediği gibi kirayı da ödememeye başladığını bu nedenle müvekkilinin mecburen– tarihinde İstanbul Anadolu -İcra Müdürlüğünün – Esas sayılı dosyası ve – tarihinde İstanbul -. İcra Müdürlüğünün- Esas sayılı dosyasıyla davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davacının – tarihli icra takibine itiraz etmediğini, kesinleştiğini, fakat sonradan yapmış olunan – tarihli icra takibine kötü niyetle itiraz ettiğini, akabinde ise müvekkile gidip dükkandan çıkmak ve müvekkille anlaşmak istediğini beyan ederek hesaplaşıldığını, müvekkilin icra takibine konu ettiği kira alacağının dışında diğer borçları için her biri -TL olmak üzere- adet senet verildiğini, davacının senedi verirken yapmış olduğu — tarihli protokolde senetlerin borç karşılığı verdiğinin açıkça belirtildiğini, bu nedenle senetlerin kira için olmadığını ikrar ettiğini, senetlerin tanzim tarihinin aynı olmasına rağmen vade tarihlerinin aylara bölünmüş olduğunu, davanın kötü niyetli olduğunu, senetlerin kira dışındaki borca ilişkin senetler olduğunu, davacının borçlarını şarap ve demirbaşla ödediği ile ilgili iddiasının da abesle iştigal olduğunu, haksız ve dayanaksız davanın reddine, davacının takibin durdurulmasına dair tedbir talebinin öncelikli olarak reddini, tedbir talebinin kabulü halinde alacağın %20’si oranında icra-inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile İstanbul İstanbul Anadolu -. İcra Müdürlüğünün – E sayılı dosyasından davacı aleyhine başlatılan icra takibininden ve bu takibe dayanak —- vadeli bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespiti istemli menfi tespit davasıdır.
Usulüne uygun taraf teşkili sağlanmış taraf delilleri toplanmış tahkikat aşamasında değerlendirilmiştir.
İstanbul Anadolu -. İcra Müdürlüğünün— E sayılı dosyası incelendiğinde davamız tarafları ile aynı olduğu -adet bonoya dayalı kambiyo takibi olduğu anlaşılmıştır.
Yargılama aşamasında davacının takibin durdurulması yönündeki tedbir talebi red edilmiş ise de İİK 72/3 uyarınca %15 teminat karşılığında icra kasasına giren paranın alacaklıya ödenmesinin durdurulması yönünde tedbir kararı verildiği ve kararın —- tarihli müzekkere ile icra edildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık icra takibine konu bonoların kira ilişkisine dayalı olup olmadığı eğer kira ilişkisine dayalı ise davacı tarafından ödenip ödenmediğine ilişkindir.
Taraflar ticari defterlerinin incelenmesi için – tarihli- nolu celse de resen mali müşavir bilirkişiye karar verilmiş ise de verilen kesin süre ye rağmen davacı taraf bilirkişi ücretini yatırmamış – tarihli celse de müvekkilinin yurtdışında olduğunu irtibat kuramadıklarını belirterek tekrardan süre istemiş verilen süre içinde bilirkişi ücretini yine yatırmamıştır.
Tarafların her ikisi de dilekçelerinde ve davalı taraf ise delil listesinde – tarihli protokolden bahsetmişlerdir. — tarihli Geçici Ön Protokol başlıklı belge incelendiğinde belgenin son parağrafında ‘ …borç karşılığı vermiş olduğu senetler ..’ ibaresi bulunmaktadır. Davacı dava dilekçesinde her ne kadar -tarihli protokol ile kira karşılığı bonoları teslim ettim demiş ise de altında imzası bulunan — tarihli belge de bonoları borç karşılığı verdiği beyanında bulunduğu görülmüştür.
Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesinde düzenlendiği üzere “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olayların varlığını ispatla yükümlüdür.” Yine 6100 Sayılı HMK’nun 190/1.maddesi gereğince “ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Davacının — tarihli protokoldeki beyanı nazara alındığında kendi elinden sadır belge gereği sebepten mücerret bonoların kira karşılığı davalıya verildiği ve bedellerinin ödendiği ispat edilemediğinden davanın reddine alacaklının alacağını almasının gecikmesine sebebiyet verildiğinden 72/4 uyarınca kötü niyet tazminatına hükmedilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-%20 kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
3-Alınması gereken 44,40 TL karar harcına karşılık alınan 589,90-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 545,50-TL davacıdan tahsiline, hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı lehine AAÜT uyarınca taktir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/12/2019