Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/468 E. 2020/160 K. 27.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/468 Esas
KARAR NO : 2020/160

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/02/2017
KARAR TARİHİ : 27/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:—– bulunan—- sonucu— tarihinde —– ve müvekkili arasında kira sözleşmesi imzalandığını ve işletmenin açıldığını, bahsi geçen işletmenin elektrik aboneliğinin——— olduğunu, müvekkilinin yeni kiracı olarak ——yetkilileri tarafından “10 gün sonra dönüş yapılacaktır” şeklinde beyanda bulunulduğunu, kabul veya red anlamında bir cevabın verilmediğini, kendi dönemine ait elektrik faturalarının ödendiğini, yapılan abonelik başvurusunun cevapsız bırakıldığını, tebliğ edilen 24/03/2014 tarihli faturanın “—— üzerinde herhangi bir borcu bulunmadığı için ———— şeklinde bir fatura gönderildiğini, müvekkilinin faturaları tekrar ödemeye devam ettiğini, —— eski kiracıya ait borç göründüğünü, 16/05/2014 tarihinde ——- bulunduklarını, 01/013/2016 tarihinde kira sözleşmesinin yenilendiğini, ——– tekrar başvuru yapıldığını ancak sonuç alınamadığını, 08/06/2016 tarihinde müvekkilinin ——– çağrıldığını, avukatlık ve faiz ücretleri ile birlikte 15.000,00 TL civarı borcunun çıkarıldığını, bu borcun ödenmesinden sonra aboneliğin tesis edileceğinin bildirildiğini, müvekkilinin borcu ödediğini ve aboneliği talep ettiklerini, eski kiracının döneminden kalan kira bedellerinin ödenmemesi halinde abonelik işleminin yapılamayacağının bildirildiğini,——ile parekende satış sözleşmesi yapılmadığından bahisle sayacın mühürlendiğini, 09/02/2017 tarihinde eski kiracının borçlarından mütevellik müvekkiline baskı yapılmak suretiyle 62.019,64 TL için taksitlendirme protokolü imzalattırıldığını, yapılan başvurulara rağmen müvekkilinin fatura aboneliğinin hala eski kiracı ———-adına kayıtlı olduğunu, eski kiracının borçlarından sorumlu tutulması yüzünden kendine ait abonmanlığı alamadığını, hiçbir kiracının kendisinden önceki kiracının borçlarından sorumlu tutulamayacağını iddia ederek; alacağın belirsiz olması nedeniyle (müvekkilinin eski kiracı—– ödediği elektrik faturalarının müvekkiline geri ödenmesi ve müvekkiline ait işletmenin uğramış olduğu tüm zararlar için) şimdilik 5.000,00 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını, müvekkili adına abonelik sözleşmesinin yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, müvekkilinin elektriğin dağıtımı işi ile iştigal ettiğini, müvekkilinin elektrik aboneliği yapmak isteyen şahıslarla abonelik sözleşmesi yapmak, elektrik kullanımından kaynaklanan enerji faturası göndermek gibi bir iştigal sahasının bulunmadığını, bu faaliyetlerin yasa ile tanımlanan satış faaliyeti kapsamında ilgili parekende-toptan satış şirketleri tarafından yerine getirildiğini, davacıya eksi ödenmemiş borcu bulunmadığına dair fatura gönderilmesi veya elektrik kullanımından dolayı fatura gönderilmesi gibi iddiaların muhattabının müvekkili olmadığını, yapılan incelemede 13/12/2016 tarihinde “—- imzalanmaksızın abonelik sözleşmesi yapmaksızın elektrik kullanılmış olması sebebiyle, 27/02/2017 tarihinde —— ——-” sebebiyle tutanak düzenlendiğini ve bu tutanaklar sebebiyle kaçak elektrik kullanımına dayalı olarak ücret tahakkuk ettirildiğinin tespit edildiğini, abonelik sözleşmesinin müvekkili şirketin iştigal sahası dışında, elektriğin parekende satışı ile ilgilenen dava dışı şirketlerle imzalanması gerektiğini iddia ederek; davacının tacir olmaması halinde mahkemenin görevsizliğe karar verilmesini, davacının müvekkili şirkete “eski kullanıcı için yaptığı ödeme” bulunmadığından, iade taleplerinin reddini, davacı ile müvekkili arasında “sözleşme yapılmasına” dair talebin, parekende satış sözleşmesi mevzuatta belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde ilgili parekende satış şirketi ile yapılabileceğinden, bu talebin muhatabın müvekkili şirket olmaması sebebiyle reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretini davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, haksız olarak tahsil edilen fatura bedelleri ile bundan kaynaklanan zararların tazmini istemiyle açılan alacak davasıdır.
Davacı, 15/02/2012 tarihli kira sözleşmesi ile kiralamış olduğu lokantanın elektrik aboneliğinin eski kiracı olan ——olduğunu, kendi adına abonelik tesisi için davalıya başvuruda bulunduğunu ancak aradan geçen uzun zamana rağmen abonelik başvurusunun cevapsız bırakıldığını, bu sürede gelen faturaları ödediğini, 15/05/2014 tarihli fatura ile eski borç olarak 27.288,94 TL tutarının gösterildiğini, bu borcun eski kiracıya ait olması nedeniyle davalı kuruma yazılı olarak itiraz ettiğini, aradan geçen uzun zamana rağmen elektrik aboneliği için yapılan başvurunun sonuca bağlanmadığını, akabinde eski kiracı döneminden kalan borcun ödenmemesi halinde abonelik işleminin yapılamayacağının bildirildiğini, sonraki bir tarihte kaçak elektrik kullanıldığı yönünde baskı yapılmak suretiyle 09/02/2017 tarihinde borcun taksitlendirilmesine ilişkin protokolün kendisine imzalatıldığını, önceki kiracının borcundan sorumlu tutulamayacağını beyan ederek, haksız olarak yapılan tahsilatın ve bu nedenle uğramış olduğu zararın karşılanmasını talep etmektedir.
Davalı ise, davacının iddialarının muhatabının kendileri olmadığını, firmalarının elektrik dağıtımı işi ile iştigal ettiğini, perakende satış sözleşmesi başvurusunun ilgili görevli tedarik şirketleri olduğunu, bu nedenle davanın reddini istediklerini beyan etmektedir.
Davalı kurum kayıtlarının celbi ile —- yapılmadan elektrik kullanımının tespit edilmiş olması nedeniyle kaçak elektrik kullanımı tespiti” yönünde davacı adına elektrik kesme tutanaklarının değişik tarihlerde düzenlenmiş olduğu görülmüştür. Tutanak tanıkları … ve …’ın tanık olarak gösterilmiş olması nedeniyle beyanları aldırılmış, her iki tanık dosyadaki kaçak elektrik tespit tutanaklarını kendilerinin düzenlediğini, altındaki imzanın kendilerine ait olduğunu ve tutanaktaki yazılı hususların doğru olduğunu beyan etmişlerdir.
Tarafların bildirmiş oldukları diğer delil ve belgeler celp edildikten sonra uyuşmazlık konusu hakkında bilirkişi raporu aldırılmıştır. Dosyaya sunulan bilirkişi———- tarafından düzenlenen 21/05/2019 tarihli rapora tarafların itirazı ve mahkememizce de raporun yetersiz görülmesi üzerine dosya bu defa bilirkişi——— tevdi edilerek yeniden rapor aldırılmıştır. Dosyaya sunulan 12/07/2019 tarihli rapor ile mahkememizce daha önce aldırılan rapor arasında büyük ölçüde çelişki olması nedeniyle, çelişkinin giderilmesi için dosya bu defa bilirkişi —-edilerek yeniden rapor aldırılmıştır. Dosyaya sunulan ve mahkememizce de denetime elverişli ve yeterli bulunan bu rapor uyarınca; davaya konu lokanta niteliğindeki iş yerinin 07/02/2012 tarihli vergi dairesi kayıtları uyarınca davacı adına kayıtlı olduğu, elektrik sözleşmesinin ise babası önceki kiracı ————— ait olduğu, davacının borçların eski aboneye ait olduğu ve bu nedenle sorumluluğunun bulunmadığı yönündeki iddiasının önceki abonenin babası olması ve aynı dönemde iş yerinin vergi levhasının davacı adına kayıtlı olması nedeniyle yerinde olmadığı, davacının kendi adına elektrik aboneliği olmaksızın yapmış olduğu elektrik kullanımının usulsüz olması nedeniyle davalı tarafından yapılan denetimlerde tutulan kaçak elektrik tespit tutanağının usule uygun olduğu ve davacının istirdat talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Önceki kiracı ve elektrik abonesi olan ——– davacının babası olduğu dosyaya sunulan nüfus kayıtları ile sabittir. Celp edilen vergi dairesi kayıtları ile davaya konu lokanta niteliğindeki işletmenin 07/02/2012 tarihine kadar davacının babası olan dava dışı——– tarihinden sonra ise davacı tarafından kesintisiz olarak kullanıldığı, davacının kendi adına işletmeye devam ettiği dönemde elektrik aboneliğinin eski kiracı olan babası adına sürdürüldüğü ve bu dönemde tahakkuk eden faturaların davacı tarafından ödenmeye devam edildiği, ancak 15/05/2014 tarihli fatura ile eski borç olarak 27.288,94 TL tutarının davacıya tebliği üzerine davacının bu borçtan sorumlu olmadığını iddia ederek girişimlerde bulunduğu ve akabinde ödenmemesi üzerine davacının elektriğinin kesildiği, buna rağmen davacının elektriği açarak kullanmaya devam etmesi üzerine çeşitli tarihlerde davalı tarafından kaçak ve usulsüz elektrik tespit tutanağı tutulduğu, akabinde davacının 09/02/2017 tarihinde borcun taksitlendirilmesine ilişkin protokolü imzalayarak bu uyuşmazlığa son verdiği anlaşılmıştır.
Davacı her ne kadar iş yerini kiraladığı 15/02/2012 tarihi itibariyle kendi adına abonelik sözleşmesi tesisi için davalı kuruma başvurduğunu iddia etmiş ise de, buna ilişkin herhangi bir delil veya belge sunamamıştır. Mahkememizce yapılan yazışmalar ve celp edilen belgeler uyarınca da böyle bir başvuru kaydına rastlanmamıştır. Oluşan bu duruma göre davacının kendisinden önce işletmeci olan babası — adına devam eden elektrik aboneliğine dayalı olarak elektrik kullanımına devam ettiği, bu dönemde tahakkuk eden faturaları ödediği, ancak 15/05/2014 tarihinde eski borç olarak 27.288,94 TL tutarının davacıya tebliği üzerine davacının itirazda bulunduğu, davacının o tarihe kadar açıklanan şekilde lokantayı işletmesi nedeniyle, işletmenin babası —- ve akabinde kendisi tarafından kesintisiz olarak çalıştırılması ve davacının bu dönemde davalı veya ilgili başka bir elektrik kurumuna başvurduğuna dair somut bir delilin de bulunmaması nedeniyle davacının protokol ve faturalar kapsamında yapmış olduğu ödemenin hukuka uygun olduğu, davacının haksız olarak yaptığı bir ödemenin veya bu olaylar nedeniyle davacının haksız olarak uğramış olduğu bir zararın tespit edilememesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 54,40-TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 85,39-TL harçtan mahsubu ile bakiye 30,99-TL’nin davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı harç ve masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 723,10 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansı olduğu takdirde karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.