Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/393 E. 2018/654 K. 26.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/393 Esas
KARAR NO : 2018/654 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/04/2017
KARAR TARİHİ : 26/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA, SAVUNMA, DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin toptan ve perakende alüminyum profil, kompozit panel, panjur, profil aksesuar işleriyle ilgili faaliyet gösterdiğini ve davalıya ait İstanbul, …… ada,…… Parsel adresindeki binanın dış cephesinin alüminyum cam ve alüminyum kompozit panel kaplanma işini, balkonlarına alüminyum ve camdan korkuluk ve alüminyum doğrama işini yaptığını, müvekkilinin yapılan iş nedeniyle davalıdan alacağının bulunduğunu, davalı aleyhine İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğü’nün….. esas sayılı dosayası ile takip başlattıklarını davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirtmiş olup, davanın kabulüne, davalının haksız itirazının iptaline ve takibin devamına, davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davacı arasında 25.04.2016 tarihli Bina Dış Cephe Kaplama Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye istinaden ……. Cad. No:….,…. Ada, …. parsel Kartal/İstanbul adresinde yer alan müvekkilinin müteahhitliğini yaptığı binanın, dış cephesinin alüminyum cam ve alüminyum kompozit panel ile kaplaması, balkonlarına alüminyum ve camdan korkuluk yapılması ve doğrama işlerinin yapılması konusunda anlaştıklarını, yapılacak işin bedelinin KDV dahil 255.000,00 TL olduğunu, bu bedele istinaden davacıya, 29.07.2016 keşide tarihli ve 40.000.00 TL, 29.08.2016 keşide tarihli 40.000,00 TL, 29.09.2016 keşide tarihli 40.000,00 TL, 29.10.2016 ktşide tarihli 40.000,00 TL ve 29.11.2016 keşide tarihli 40.000,00 TL tutarlı çek ile ödeme yapıldığını, Türkiye İş Bankası aracılığı ile 16.09.2016 tarihinde 10.000,00 TL, Yapı Kredi Bankası aracılığı ile 05.01.2017 tarihinde 5.000,00 TL, Garanti Bankası aracılığı ile 30.06.2016 tarihinde 10.000,00 TL ödeme yapıldığını, davalının işlerini eksiksiz olarak teslim etmiş olsa müvekkili şirketin davacıya yapılan sözleşmeyeistinaden 12.593,00 TL daha borçlu olacağını, ancak sözleşmede belirlenen işlerin tam yapılmamış olduğundan müvekkilinin davacıdan alacağının bulunduğunu, davacının işlerini tamamlayıp teslim etmemesinden dolayı ilgili binanın iskanının alınamadığını ve toprak sahihlerine karşı müvekkilinin zor durumda kaldığını ve kendilerine fazladan kira ödediğini belirtmiş olup, davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama harç ve masrafları ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Sultanbeyli Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabının dosya içerisine alındığı görüldü.
Davaya konu İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğü’nün ……… Esas sayılı icra dosyasıcelp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyamız bilirkişiye tevdii edilmiş olup , bilirkişi mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle: Davacının işlerinden, bina girişindeki 4,5 m2lik alanın kompozit kapama işinin yapılmamış olduğunu, 11 nolu dairenin fransız balkonunun hatalı montajı nedeniyle camının çatladığını tespit etmiş, davacının 12.095,52 TL talep edebileceğini mütalaa etmişlerdir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, tacirler arasında, “Bina dış cephe kaplama” sözleşmesine göre düzenlenen faturanın ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Davacı, davalı ile sözleşme yeptıklarını, buna göre kendi edimlerini yerine getirmiş olmalarına rağmen ödenmeyen bakiye borç için icra takibi başlattığını beyanla itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı, davacının sözleşmedeki işleri tam yapmadığını, ayıplı ve eksik işler olduğunu belanla bakiye borcun kalmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğü’nün …….. sayılı icra dosyası incelendiğinde, 23.02.2017 tarihli takip talebi ile 12.595,52 TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, takip tarihinden itibaren ticari faiz talep edildiği görülmüştür. Davaya konu icra dosyasında, ödeme emrinin davalıya/borçluya 25.02.2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 27.02.2017 tarihinde, süresinde borca,faize ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu, davacının da süresi içinde, 03.04.2017 tarihinde iş bu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Bir inşaat mühendisi bir muhasip bilirkişi aracılığı ile tarafların defterleri ve yapılan dış cephe kaplama işi incelenmiştir. Bilirkişiler davacının işlerinden, bina girişindeki 4,5 m2lik alanın kompozit kapama işinin yapılmamış olduğunu, 11 nolu dairenin fransız balkonunun hatalı montajı nedeniyle camının çatladığını tespit etmiş, davacının 12.095,52 TL talep edebileceğini mütalaa etmişlerdir. Bilirkişi raporunun maddi hesap hatası dışında teknik anlamda usul ve yasaya uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, olayın oluşuna uygun olduğu anlaşılarak itibar edilmiştir.
Taraflar arasında yazılı bir sözleşme olduğu, bu sözlemenin hukuki anlamda eser sözleşmesi niteliğinde olduğu açıktır. Davacı dış cephe kaplama işini üstlenmiştir. Girişteki kompozit kaplama işinin yapılmamış olduğu her iki tarafında kabulünde olup davacı bunun fiili imkansızlık nedeniyle olduğunu, davalı bunun eksik iş olduğunu ileri sürmüştür. Davacının düzenlediği faturaları her iki taraf da ticari defterlerine işlemiştir. Davalı inceleme günü defterlerini sunmamış ise de hem cevap dilekçesinden hem de vergi dairesine bildirilen BA formlarından faturaların davalının defterlerine de işlendiği açıkça anlaşılmaktadır. Davalı faturaları defterine kaydettiğine göre kural olarak üstlenilen iş davacı tarafça yapılmış teslim edilmiş demektir. Eksik ve ayıplı kısımları süresinde ihbar ettiğine dair ispat yükü davalıdadır.
Davacının dayandığı sebebe göre bina girişinde doğal gaz borusu geçmesi nedeniyle kompozit kaplama yapılamamamış olsa dahi, davacının bu işi yapılmış gibi sözleşmeye göre faturalandırması ve icra takibinde istemesi haklı değildir. Keza 11 nolu dairedeki fransız balkonunun montajının hatalı yapılmış olması da gizli ayıp niteliğinde olup bu işin tamirinin 300,00 TL edeceği ve talepten düşülmesi gerektiği anlaşılmıştır. Bunun dışında davalının bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde atıf yaptığı cevap dilekçesinde maddelediği hususlarla ilgili davalının dosyaya sunduğu yazılı bir ihtar yoktur. Tarafların ikisi de tacir olup davalının, TTK.nun 18. maddesi ve TBK.nun 474 vd maddeleri uyarınca kural olarak yazılı bir ayıp ihbarında bulunduğunu ispatlaması gerekir. Türk Borçlar Kanunu’nun 474. maddesinin 1. fıkrasında açık ayıplarda, iş sahibinin eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıplar varsa bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorunda olduğu, 477. maddesinin son fıkrasında da gizli ayıplarda ortaya çıkması üzerine iş sahibinin gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunda olduğu, bildirmez ise eseri kabul etmiş sayılacağı hükmü getirilmiştir. Ayıbın varlığı halinde de iş sahibinin seçimlik hakları aynı Yasa’nın 475. maddesinin 1, 2 ve 3. bentlerinde gösterilmiştir. Bunlar eserin iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme, ayıp oranında bedelden indirim ve eserin ücretsiz onarılmasını isteme haklarıdır. Az yukarıda açıklandığı üzere iş sahibinin bu seçimlik hakları kullanabilmesi için süresi içinde ayıp ihbarında bulunması ya da ayıpların garanti süresi içerisinde ortaya çıkmış olması gereklidir. İcra takibi başlayana kadar hatta icra takibinde ödeme emrine itiraz dilekçesinde dahi açık bir ayıp veya eksik iş ihtarı yoktur. Bu nedenle davalı tarafın rapora itirazlarına itibar edilmemiş, yeni bir heyetten rapor alınmasına gerek görülmemiştir.
Ancak bilirkişiler sonuç kısmında hesap hatası yapmıştır. Girişteki kompozit kaplamanın 500,00TL ye yaptırılabileceği, 11 nolu dairenin fransız balkonundaki camın değiştirilmesi ve montajının yenilenmesinin 300,00 TL ye yaptırılabileceği nazara alındığında, toplamda 800,00TL düşümesi gerekirken bilirkişiler sehven 500,00TL tenzilat yapmışlardır. Ancak bu durum basit bir dört işlemle düzeltilebilir. Bakiye 12.595,52 TL den 800,00 TL düşülerek davacının 11.795,52 TL üçerinden takibin devamına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğü’nün…….. sayılı icra dosyasında takibin 11.795,52 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA; fazlaya ilişkin kısmın reddine;
Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 805,75 TL nin davacı tarafından peşin yatırılan 152,12 TL den mahsubu ile 653,63 TL nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 1.400,00 TL bilirkişi gideri, 138,70 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.538,70 TL nin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 1.440,97 TL si ile 188,12 TL harç gideri toplamı olan 1.629,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte A.A.Ü.T. uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Red edilen kısım yönünden; davalı tarafından yapılan herhangi bir masraf bulunmadığından bu yönden karar verilmesine yer olmadığına,
6-Red edilen kısım yönünden ; Karar tarihinde yürürlükte A.A.Ü.T. uyarınca 800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafca yatırılan kullanılmayan bakiye kısmının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/06/2018