Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/388 E. 2019/416 K. 09.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/388 Esas
KARAR NO : 2019/416

DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2016
KARAR TARİHİ : 09/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;——–Müşavirliği, 04/06/2016 tarihli — postası ile davalı firmadan, müvekkil firmaya ait on iki konteynıra ilişkin özet beyanını ————- numaralı konşimentoya binaen istediğini, davalının ise tek bir konteynıra ilişkin özet beyanı gönderdiğini, bunun üzerine —— kalan on bir konteynır için %1 oranında fazla ücret alınacağını, bu ücretinse davalıya yansıtılacağını posta yoluyla davalıya ilettiğini, on iki konteynıra ilişkin ayrı ayrı özet beyanı gerekirken, davalının sadece tek bir özet beyanı bildirdiğini, kalan on bir konteynır için bekleme süresinin dolduğunu, davalı hakkında iki fatura kesildiğini, davalının sekiz gün içinde faturaya itiraz etmediğini, faturaya kabul etmiş olduğunu, bunun üzerine davalı firmanın iade fatura keserek hukuka aykırı davrandığından, müvekkilinin aynı tarihle elektronik fatura gönderdiğini, ancak davalının yine itiraz etmediğini, hukuka aykırı olarak 08/08/2016 tarihinde faturaya itiraz ettiğini, Beykoz İcra Müdürlüğü ——- dosyası ile ilamsız icra yoluna başvurulduğunu, ödeme yapmadığını, haksız yere takibi durdurduğunu, itiraz kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davanın deniz taşıması neticesinde geç bildirilen özet beyanlardan doğan tazminat davası olduğunu, bu davanın Deniz İhtisas Mahkemesi görevini yapan İstanbul —–. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesinin gerektiği, konşimentoların hamiline ait olduğunu, bu sebeple orijinal konşimentoları kimin müvekkiline getirir ise, malın sahibinin o olduğunu ve ona verildiğini, malların gerçek alıcının ——olduğunu, Davacı tarafın ——-cirosu sebebi ile malları tesellüm eden olduğunu, bu sebeple direkt dava hakkının bulunmadığını, zararı var ise, ciro edene açmasının gerektiğini, davalının müvekkiline gönderdiği 04/06/2016 tarihli e-posta EK-1’de mübrez 06/06/2016 tarihli e-posta ile cevap verdiğini ve ekinde kendilerine tam 12 adet —————gönderdiğini, bu davanın reddinin gerektiğini, dava konusu konşimentoyla ilgili geminin 18/04/2016 tarihinde limana geldiğini, —— gümrük işlemlerine başlangıç tarihinin ise, 16/06/2016 tarihi olduğunu, kendilerinin 45 günlük süreyi aştıkları için Gümrük cezasına 12.534,56-TL ——-muhatap olduklarını, ödedikleri diğer cezasının ise, 11.6324,00-TL– olduğunu ve dava konusu konşimento ile hiç alakasının bulunmadığını, malları geç teslim ettiklerinden dolayı da müvekkiline demuraj ödediklerini, geç tesellümde müvekkilinin kusurunun olmadığını olsa idi, demurajı ödememelerinin gerektiğini, dosyasın görevli İstanbul ———. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, davanın husumet sebebi ile reddine, davanın esastan reddine, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, haksız ve kötü niyetli takipten dolayı %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile itirazın iptali istemine yöneliktir.
Davacı, on iki konteynere ilişkin ayrı ayrı özet beyanı verilmesi gerekirken davalının sadece tek bir özet beyan bildirmesi nedeniyle kalan on bir konteyner için bekleme süresinin dolduğunu, davalının yapmış olduğu bu hatalı işlem nedeniyle resmi merciler tarafından kendilerine —– ve ———- bedeli kesildiğini, toplam 24.158,56-TL’nin kendileri tarafından ödendiğini ve bu konuda davalıya fatura düzenlendiğini, fatura bedellerinin ödenmemesi nedeniyle icra takibi başlattıklarını iddia etmiş; davalı ise, olayın deniz taşımasına ilişkin olması nedeniyle görevli mahkemenin Denizcilik İhtisas Mahkemesi olduğunu, ayrıca husumet itirazlarında bulunduklarını esasa ilişkin olarak da borcu kabul etmediklerini cevaben bildirmiştir.
Tarafların bildirmiş oldukları delil ve belgeler toplandıktan sonra tarafların defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Toplanan tüm deliller uyarınca; davaya konu alacağın deniz taşımasına ilişkin olduğu ve denizcilik hukukundaki bekleme sürelerinden kaynaklanan ödemelerin kusurlu görülen davalıdan rücuen tahsilinin talep edildiği, açıklanan olaya ilişkin yasal hükümlerin 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun deniz ticareti hukuku başlıklı 5. kitabında düzenlendiği, açıklanan uyuşmazlığa ilişkin yargılama yapma görevinin “Denizcilik İhtisas Mahkemesi” sıfatıyla görevlendirilen İstanbul ———- Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu, anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile karar kesinleştiğinde DOSYANIN GÖREVLİ İSTANBUL DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-HMK.’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İSTANBUL DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.