Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/379 E. 2019/1274 K. 03.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/379 Esas
KARAR NO: 2019/1274
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/03/2017
KARAR TARİHİ: 03/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı tarafından davacı aleyhine İstanbul Anadolu –. İcra Müdürlüğü — sayılı dosyası ile, davacı adına kayıtlı bulunan—- plakalı araca ilişkin rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını, takibe ilişkin ödeme emri davacıya tebliğ edilmişse de, davacı ve iş bu takibe ilişkin itiraz, hataen süresi dahilinde yapılmadığını, sürenin bitimini müteakip — tarihinde, davacı tarafından dosyaya sunulan dilekçe ile, anapara borcunu kabul ettiğini, kendisinden tahsil olmasını talep ettiğini, ancak diğer alacak kalemleri itiraz etmişse de, itirazın süresinde olmaması nedeniyle, takip kaldığı yerden devam ettiğini, anapara borcu dışındaki tüm kalemler haksız ve fahiş olarak talep edildiğinden, bu miktarların tamamına açıkça itiraz ettiğini, bu tutarda borçlu olmadığını, icra dosyasında talep edilen —-işlemiş faiz talebinin oldukça fahiş olduğunu, ve nasıl yapıldığını belirsiz olduğunu, davacı temerrüde düşürülmediğini, davalı bankadan araç kredisi kullandığını, sözleşme örneğini teslim edilmediğini, düzenli bir şekilde kredilerine ödediğini, bankaca ihtar da bulunmadığını, bankaya — lira ana para borcu kaldığını, iş bu borcunda icra dosyasına— tarihinde ödediğini, banka tarafından talep edilen faiz miktarı ile faiz oranlan fahiş olduğunu, Anadolu – İcra müdürlüğü— dosyasında talep olunan tutarın toplam – TL olduğunu, davalı banka – TL olan asıl alacak için, bu tutarın – katından fazla bir bedel olan — TL bedeli faiz olarak talep ettiğini, faiz hesabını nasıl yapıldığının bilemediğini ,%39 temerrüt faizinin fahiş olduğunu, faiz oranından sözleşmede olduğu varsayımından dahi, bu orana ilişkin maddenin müvekkili ile müzakere edilmeden davacıya imzalatıp almış olması nedeniyle haksız şart niteliğinde olduğunu, bu nedenle hesaplanan faiz miktarlarına itiraz ettiklerini davalı banka tarafından — TL masraf açıklamasıyla talep olunan bedelinde haksız dayanaksız ve kötü niyetli olduğunu, icra takibine konu alacaklar zamanaşımına uğradığını, icra takibinin yargılama sonuna kadar teminatsız ya da uygun bir teminat mukabilinde durdurulmasına karar verilmesini, davalı banka tarafından haksız kötü niyetli olarak talep olunan toplam —-TL bedel yönünden davacının borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle, Davacı tarafın açtığı davanın, haksız mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu, davacı tarafın davalı ile yaptığı sözleşme ile yıllık akdi ve temerrüt faiz oranlarının belirlendiği, sözleşme serbestisi geçerli olduğunu, taraflar arasında imzalanan ve maddeleri gayet açık olan sözleşmeyi, davacının bilerek okuyarak imzaladığını, icra takibi başlatma aşamasının, borçlu ısrarlı talepleri neticesinde, bankanın kendi içerisinde belirlediği sürenin çok haliyle ödeme yapması beklendiğini, ancak sadece asıl alacak miktarını dosyaya yatırarak, akabinde bu dava ile kötü niyetini tescil ettiğini, taraflar arası rehin sözleşmesinin mevcut olduğunu, rehin sözleşmesinin —– tarihinde yapıldığını,—yılında ise rehinin paraya çevrilmesi yoluyla davalı banka tarafından icra takip işlemi başlatıldığını, zamanaşımı süresinin — yıl olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile kredi alacağı nedeniyle asıl alacak dışındaki diğer kalemler yönünden davacının açtığı menfi tespit ve istirdat talepli davaya ilişkindir. kredi alacağı nedeniyle asıl alacak dışındaki diğer kalemler yönünden davacının açtığı menfi tespit ve istirdat talepli dava olduğu görüldü. Uyuşmazlık kapsamında —— nolu kredilerle ilgili olarak davalı bankanın talep ettiği ve tahsil ettiği işlemiş faiz BSMV ve ihtarname masrafı yönünden haklı olup olmadığı, fazla tahsilat yapılıp yapılmadığı hususlarının araştırılacağı tespit edilmiştir.
— müzekkere yazılarak —- nolu kredi sözleşmeleri, ödeme belgeleri, hesap özetleri celbedilmiş; — tarihli bilirkişi raporu ile — tarihli ek raporda davacı —bankadan — TL alacaklı olduğu tablolar neticesinde sunulmuştur. Davalı yanın itirazları üzerine masrafı davalıdan tahsil edilerek yeni bankacı bilirkişiden rapor alınmış olup bilirkişi raporunda özetle, davacı tarafa davalı banka tarafından ihtarname gönderilerek, kredilerin — tarihi itibarı ile kat edildiği, sonrasında, İstanbul Anadolu – İcra Dairesine yapılan takip talebi ve taşınır rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takipte ödeme emri gönderilerek toplam — TL nin ödenmesinin istendiği, davacının borca ve ferilerine itiraz ettiği, davacının, — tarihli reddiyat makbuzundan anlaşılacağı üzere, icra dairesine — TL ödediği, ve davalı banka tarafından bu tahsilatın alındığı, İstanbul -.İcra dairesinin — tarihi itibarı ile yapmış olduğu dosya hesabına göre, hesaplanan toplam borç miktarı — TL olduğu, İcra dairesinin — tarihli Tahsilat makbuzundan— TL nin ihtirazi kayıtla davacı — tarafından icra dairesine yatırıldığı, sözleşmeye göre kullanılan kredilerin faiz oranlarının %50 arttırılmak sureti ile bulunan oranlara göre yapılan hesaplamaya göre davacı tarafın, davalı bankaya — TL fazladan ödeme yaptığını, kredi ödeme talimatlarında yer olan faiz oranları uygulanarak yapılan hesaplamaya göre ise, davacının, davalı bankaya -TL fazladan ödeme yaptığını, masraflarla ilgili olarak ise, İhtarname masrafı — TL, Takip açılış masrafı — TL, Araç yakalama avansı — TL, Takip Tahsilat harcı — TL Kefile tebligat posta pulu – TL, Takip Tahsilat harcı — TL olmak üzere toplam — TL nin , taraflardan kime ait olduğu ve ödenmesi gerektiği konusunda ise mahkemenin takdirinde olduğunu mütalaa etmiştir. — tarihli ek raporda taraf itirazları tek tek karşılanmak üzere rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. — tarihli bilirkişi raporuna, tüm kredi oranlarını tek tek belirttiği, eklerini ayrı ayrı tablo halinde sunduğu, tarafların itirazlarını karşıladığı ve önce alınan bilirkişi raporu ile uyumsuzluğun nedenini raporun 8. Sayfasında hesap hatası olarak tespit ettiği anlaşılmakla denetime esas biçimde düzenlendiğinden itibar edilmiş ve — tarihli rapor hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, banka kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Bankaca kredi sözleşmesinin 12. Maddesine göre, kredi faiz oranı üzerine %50 ilave yapmak suretiyle faiz uygulama yetkisi olduğu halde; bu hesapla —- numaralı kredi sözleşmesi içi,n temerrüt faiz oranının %-olması gerektiği,—- nolu kredi sözleşmesi için temerrüt faiz oranının %17,4 olması gerektiği halde,yasal dayanak olmaksızın her iki kredi sözleşmesi için %39 faiz oranı uygulandığı tespit edilmiş olup; davacı tarafın — TL fazla ödeme yaptığı mahkemece hükme esas alınan — tarihli bilirkişi raporu ile tespit edilmekle; davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; İstanbul Anadolu-. İcra Müdürlüğünün — esas sayılı dosyasındaki davacının davalı —-TL borçlu olmadığının tespitine, ödeme nedeni ile İİK 72/6 mad. uyarınca dava istirdat davasına dönüştüğünden —TL’nin — dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile ile birlikte davalıdan istirdatına, İİK 72/5 gereğince takibin haksız ve kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden; davacı lehine kötü niyet tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1) İstanbul Anadolu –. İcra Müdürlüğünün — esas sayılı dosyasındaki davacının davalı —- TL borçlu olmadığının tespiti ile;
Ödeme nedeni ile İİK 72/6 mad. uyarınca dava istirdat davasına dönüştüğünden — TL’nin — dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile ile birlikte davalıdan istirdatına,
2- İİK 72/5 gereğince takibin haksız ve kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden; davacı lehine kötü niyet tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gerekli 1.523,45 TL harcın davacı tarafça yatırılan 526,25 TL peşin harçtan mahsubu ile 997,20 TL ‘nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 526,25 TL harç gideri, 2.800 TL bilirkişi ücreti, 215,80 TL posta-tebligat masrafı olmak üzere toplam 3.542,05 TL’nin davanın kabul red oranı gözönünde tutularak 2.563,51 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Red edilen kısım yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzereverilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/12/2019