Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/368 E. 2021/136 K. 11.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/368 Esas
KARAR NO: 2021/136
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/03/2017
KARAR TARİHİ : 11/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle ; Müvekkilinin—– olduğunu, dava dışı — ait — olan —– muhataplarına karşı teminat altına alındığını, ancak sevkiyat sırasında taşıyan aracın —-yapılan kontrolünde —– zorla girildiğini ilaçların ve kutuların açıldığı yabancı maddeler ile karıştığını —–bozulduğunu kullanıma sunulamayacak şekilde hasarlandığı tespit edildiğinin ve —- göndericinin deposuna geri getirildiğini, tayin edilen — ekspertiz bürosunun yaptığı incelemeler sonucu taşınan yüklerin artık kullanılmayacağını karar verildiğini ve netice de —– numaralı fatura konusu ilaç eşyasının toplam değeri —- dolarından —– indirimi yapılmak suretiyle sigortalısına —- tazminatı ödendiğini ve — alındığını, ödeme ile müvekkil şirket sigortalısının haklarına halef olmak suretiyle davalılara karşı ——— icra takibi yapıldığını ancak davalıların haksız itirazı sebebiyle itirazlarının iptali için davanın açılması gerektiğini ileri sürerek açılan davanın kabulüne karar verilmesini davalıların icra dosyasında yaptıkları itirazların tamamen iptali ile takibin aynen devamına, alacağın — tazmianatın —–mevduat faizi ile birlikte talebi gibi davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı —– cevap dilekçesi ile özetle : müvekkil şirket ile davacı şirket arasında hiçbir ticari ilişki bulunmadığını, Davacı, ——— sayılı icra takibinde; Muhtemelen Müvekkil Şirket ile bağlantısı olmayan, tamamıyla Müvekkil Şirketten farklı organik yapıda bulunan ve ticaret unvanları dahi farklı olan başka bir şirketin iddia edilen borcu sebebiyle, Müvekkil Şirketi icra takibinin muhatabı olarak gösterdiğini, davacının dava dilekçesine ileri sürmüş olduğu hususlar ve başlatmış olduğu icra takibi süreci, Müvekkil Şirkete yönlendirilemez konumda olduğunu, Müvekkil şirketin davacıya böyle bir borcunun bulunmadığını, ilgili ödeme emrinin tebliğinin ardından, davacı vekili ile yapılan görüşmelerde “takip konusu borç ile müvekkilin ilgisinin bulunmadığı” açıkça belirtilmiş olup, buna rağmen davacı vekili kötü niyetli olarak huzurdaki davayı ikame edildiğini, davacı, işbu davayı haksız ve kötüniyetli olarak müvekkile yöneltmiş olup, davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, Hiçbir borçlanması ve ticari ilişkisi bile bulunmayan bir firmanın açmış olduğu icra takibine itirazda bulunan Müvekkil Şirkete karşı, —- tarihinde Davacı tarafından huzurdaki haksız dava tanzim edildiğini, Müvekkil Şirkete karşı açılan haksız ve kötüniyetli icra takibine itiraz edildiğini, müvekkilin aleyhine kötüniyetli bu icra takibinin bulunması, kredi ilişkisi içinde olduğu bankalar nezdinde de müvekkilin ticari itibarını sarstığını, icra takibi esnasında davacı vekiline müvekkil şirketin takip konusu borç ile ilgisinin bulunmadığının belirtilmesine rağmen işbu davanın ikame edilmesi haksız ve kötüniyetli olup, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesinin belirtmiştir.
Davalı —- Vekili cevap dilekçesi ile özetle ; İşbu davanın konusu, —- taşıması müvekkilimiz taşıyıcı şirket tarafından yapılan emtianın hasarlandığı iddiası ile hak sahibi olduğu iddia eden davacının, müvekkil şirkete açmış olduğu rücuen tazminat davasıdır. Söz konusu dava uluslararası bir taşımayı ihtiva ettiğinden işbu ihtilafın çözümünde —- ve 3939 sayılı Kanunla katılmayı uygun bulduğu ve —- tarihinden itibaren de protokole taraf olduğu —- hükümlerinin uygulanması gerektiğini, Dosyada davacının sigorta poliçesi bulunmamadığını, tebliğ edilen deliller arasında davacının sigortalısına ödeme yaptığına ilişkin bir dekont/delil bulunmadığını, davacının halefiyeti doğmadığını, Davacının sigortalısı — konusu malın göndericisi olup, — olarak gönderilmektedir. Bu durumda mal taşıyıcıya teslim edildiği anda maldaki hasar ve ——- malın alıcısı olan —– geçtiğini, davacının ve sigortalısının aktif husumet ehliyeti olmadığını, davacının işbu davayı açma hakkı bulunmadığını, davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddi gerektiğini, cmr hükümlerine göre taşıyıcının sorumluluğuna edilemeyeceğini, talep edilen tazminat miktarı fahiş olduğunu, İçtihatlarına göre faizin başlangıç tarihi davacının sigortalısına ödeme yaptığı tarih değil işbu davanın açıldığı tarihtir. ayrıca —— göre faiz oranı % 5 olduğunu, izah olunan nedenlerle, davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile rücuen tazminat istemine dayalı itirazın iptali davasıdır.
————-getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, itirazların süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Davanın İ.İ.K. 67/1 maddesindeki 1 yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
TTK.nın halefiyet başlıklı 1472.maddesine göre; sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. Aynı maddenin ikinci fıkrasına göre de sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.
Davaya konu edilen olayda; davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısı ——– davalı sorumluluğunda taşınması sırasında Belçika’da yapılan kontrolde kamyona zorla girildiği, ilaçların ve kutularının açıldığı, yabancı maddeler ile karıştığı ve bu şekilde emtianın hasarlandığı tespit edilerek, kamyonun tekrar —— geri getirildiği, burada yapılan ekspertiz incelemesinde taşınan emtianın artık kullanılamayacağına karar verildiği ve davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına ——tarihinde temlik ve ibranamenin alındığı görülmüştür. Bu dava ile davacının yapmış olduğu bu ödemenin davalılardan tahsili amacı ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı —— davacı ile aralarında hiç bir ticari ilişki bulunmadığını, bu nedenle açılan davayı ve icra takibini kabul etmediklerini savunmuştur.
Davalı —– davacının dosyaya delil sunmadığını, bu nedenle davacının aktif husumetinin bulunmadığını, CMR hükümlerine göre olayda taşıyıcının sorumluluğuna gidilemeyeceğini, çünkü taşıyıcının olayda kusurunun ya da olayı önleme imkanının bulunmadığını, talep edilen tazminat miktarı ve faiz oranının fahiş olduğunu savunmuştur.
Mahkememizce tarafların bildirmiş oldukları tüm delil ve belgeler toplandıktan sonra, uluslararası ticaret ve taşımacılık uzmanı bilirkişi ile sigorta uzmanı bilirkişilerden oluşan heyetten rapor aldırılmıştır. Bu bilirkişi heyeti tarafından dosyaya sunulan bilirkişi raporu ve tarafların itirazı üzerine aldırılan ek raporlar uyarınca; davalı —– taşıyan sıfatına haiz olduğuna dair dosyada somut bir belgenin bulunmadığı, bu nedenle bu davalıya taşıyan sıfatı ile husumetin yöneltilemeyeceği, davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına ödeme yaptığına dair dava dosyasına belge sunmuş olması nedeni ile ödeme yapıldığının tespit edildiği, dosyaya sunulan —- tarihli imha sertifikası ile davacı sigorta şirketinin halefiyet hakkını kazandığı, davacının davalı —— sınırı geçerli olmak üzere rücu hakkının bulunduğu, taşımacının önlemeyeceği bir durumun varlığının ispat külfeti davalıda olmasına rağmen, davalı tarafından bu durumun varlığına delil olabilecek bir belgenin sunulmamış olması nedeni ile davalının sorumluluğunun ortadan kalkmayacağı anlaşılmıştır.
Bu tespitler ışığında; davalı —— taşıyan sıfatı olduğuna dair dosyaya somut bir belge sunulmamış olduğundan bu davalıya karşı açılan davanın reddine karar verilmiştir. Davacının kötü niyeti ispatlanmadığından kötü niyet tazminatına hükmedilmemiştir.
Davalı —– davada, davalının taşıyan durumunda olduğu, davaya konu hasarın davalı taşıyıcının taşıması sırasında meydana geldiği, CMR Konvansiyonu’nun 17/2 maddesindeki “Eğer kayıp, hasar veya gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden, taşımacının hatasında değil de istek sahibinin verdiği talimattan, yüke has bir kusurdan yahut da taşımacının önlemesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmiş ise, taşımacı sorumlu tutulamaz.” düzenlemesindeki sorumsuzluk hallerinin varlığını davalının ispatlaması gerektiği, ancak “taşımacının önleyemeyeceği bir durumun varlığını” ispata yarar hiç bir delilin dosyaya sunulmamış olduğu anlaşıldığından, bu davalının CMR Konvansiyonu hükümlerine göre sorumlu olduğu kabul edilerek, taşıyıcının azami sorumluluğunun brüt ağırlığa göre kilogram başı ——özetilerek, — olmak üzere davalının toplam sorumluluğunun, —olduğu belirlenmiş ve karar tarihine en yakın — —- davalının sorumluluğunun —- olduğu anlaşıldığından davanın bu kapsamda kısmen kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle :
1-Davalı —-karşı açılan davanın REDDİNE,
2-Davalı —– açılan davanın kısmen kabulüyle; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin ———- üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/A maddesine göre yıllık %4,5 oranını geçmemek üzere faiz UYGULANMASINA,
3-Alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Alınması gereken 22.181,08.-TL karar harcına karşılık peşin olarak alınan 3.380,18 TL harcın ve icra dosyasına yatırılan 1.399,37.-TL harcın mahsubu ile bakiye 17.401,53.- TL harcın davalı —– hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 3.550,00.- TL yargılama giderinin davanın kabul eden kısmına isabet eden 3.324,50.- TL’ sinin vc 3.416,18.- TL harç gideri olmak üzere toplam 6.740,68.-TL yargılama giderinin davalı —– davacıya verilmesine,
6-Davalı —–yapılan 150,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
7-Davacı yararına davanın kabul edilen kısmı üzerinden A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 26.796,68 TL nisbi vekalet ücretinin davalı —– alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı — yaranına davanın reddedilen kısmı üzerinden A.A.Ü.T. uyarınca 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalı ya verilmesine,
9-Davalı —-yararına A.A.Ü.T.uyarınca hesaplanan 28.041,15 TLvekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/02/2021