Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/366 E. 2021/1038 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/366 Esas
KARAR NO: 2021/1038
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/03/2017
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; —- olduğunu,— müteveffanın — olup birçok —–gezdiğini, ülkemize tatil amaçlı gelen— arkadaşıyla ev kiraladığını, olay günü bisikletle——Kişinin ölümünün trafik kazası ile oluşabilir nitelikte künt kafa ve gelen beden travmasına bağlı kafa kaide ve kaburga kırıkları ile birlikte beyin ve beyin zarları kanaması, iç organ harabiyeti ve iç kanama sonucu meydana gelmiş olduğu” nun belirtildiğini, —– plakalı ticari oto ile çarpışması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir… Bu kazanın oluşumunda bisiklet sürücüsü—–kırmızı ışıkta durma kuralına uymamak kuralını, araç sürücüsü —– araçların hızlarını kavşaklara yaklaşırken azaltmamak” maddelerini ihlal ettiğinin tespit edildiğini, ——- hapis cezası verildiğini, diğer yandan ceza dosyasındaki belge ve bilgilerden anlaşılacağı üzere kusur oranlarının belirlenmesinde kullanılan tek kanıtın davalının müşterilerinin anlatımları olduğunu, müteveffanın trafik kurallarına çok titizce riayet ettiğini, profesyonel bir bisikletçinin kendisine kırmızı ışık yandığı sırada ana yolda aşırı yüksek hızla seyreden taksiyi gördüğü halde kavşağa girmesinin ve kendini adeta ölüme atmasının hayat gerçekleriyle bağdaşmayacağını, çelişkili ve taraflı tanık ifadelerine binaen belirlenen kusur raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını, ışık ihlalinin tespit edilemediği durumlarda kusurun sürücüler arasında yarı yarıya paylaştırılması gerektiğinin —– yerleşmiş bulunduğunu, araç işletenin ve araç işleticisinin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibinin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, —— numaralı sigorta poliçesinin—– tarafından düzenlendiğini, sigorta şirketine destekten yoksun kalma tazminatı için yaptıkları başvuru sonucunda poliçe kapsamında müvekkilleri için toplam — ödeme yapıldığını, ancak hesaplanan söz konusu meblağın yetersiz olması nedeniyle yasal sürede ibranamenin iptalini talep ettiklerini, müvekkilinin mağduriyetini önlemek ve davalı işletenin dava sırasında mal kaçırma girişimlerini önlemek için kaza yapan —plakalı aracın trafik kaydına ve taksi plakasına ayrı ayrı üçüncü şahıslara devrine engel olmak üzere teminatsız olarak tedbir niteliğinde ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ettiklerini, bu nedenlerle müvekkilleri için ayrı ayrı şimdilik— yönünden olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile, davalı —- Bakımından ise poliçe tutarıyla sınırlı olarak ve temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte ortaklaşa ve zincirleme sorumlu olarak davalılardan alınıp davacıya ödenmesine,—-müteveffanın babası ——olay tarihinden işletilecek yasal faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ——- cevap dilekçesi ile özetle; dava konusu trafik kazasına karışan aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğunun kazanın poliçe vadesi içinde meydana gelmesi şartıyla poliçe teminat miktarı ile sınırlı olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin poliçeden kaynaklanan maddi tazminat taleplerine ilişkin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve azami poliçe teminat limiti ile sınırlı olduğunu, söz konusu sorumluluğun aynı zamanda davacının yoksun kaldıkları gerçek destek miktarı ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin başvuru sahibine ödemede bulunarak poliçeden doğan tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini tespit edilmiş olan —- tazminat tutarının davacı vekiline ödendiğini, başvuru sahibine ödenen tazminatın ibraname mukabilinde ödendiğini, müvekkili kurumun başkaca bir sorumluluğu bulunmadığını, dava konusu kaza neticesinde müteveffanın desteğinden yoksun kaldığı ileri sürülerek huzurdaki dava ikame etmiş ise de destekten yoksun kalma tazminatının bir zenginleşme aracı olmadığını ancak gerçek zararın varlığı halinde ileri sürülebilen bir tazminat talebi olduğunu, bu sebeple müteveffanın davacılara destek olduğunun veya yakın zamanda olacağının somut olarak ispatı gerektiğini, kazaya konu kusur oranı tespitinin—— tarafından yapılması gerektiğini, kusur oranının tespitinden sonra davaya konu destekten yoksun kalma tazminatının uzman bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini, tüm bu nedenlerle müvekkili şirketin sorumluluğunun tespiti açısından davacının gerçekten de destekten yoksunluk zararı olup olmadığının davacı tarafça ispatına, davacı tarafın gerçek destekten yoksun kalma zararının tespiti için Hazine listesinde yer alan uzman aktüerden rapor alınmasına, müvekkili şirket aleyhine yargılama giderlerine, faize ve vekalet ücretine karar verilmemesini talep etmiştir.
Davalılar — cevap dilekçesi ile özetle; müvekkillerinden — maliki olduğu, —- sürücüsü olduğu araç ile —- seyir halinde iken kavşağa gelindiğinde kendilerine yeşil ışık yanıyor olması sebebiyle müvekkili —– kavşağa giriş yapıp yoluna devam ettiği esnada müteveffa bisiklet sürücüsünün kendisine yanan kırmızı ışıkta beklemeyip kavşağa giriş yapması nedeniyle kazanın gerçekleştiğini, davacı tarafın olayın oluşunda kusur durumu hakkındaki beyanlarında ceza dava dosyası kapsamında alınan rapordaki kusur belirlemesinin kabul edilmesinin imkansız olduğunu iddia ettiğini, bunun gerekçesi olarak da ışık ihlali belirlemesinde müvekkilinin aracında bulunan müşteri yolcuların beyanının dikkate alınmış olmasını ve bunların da çelişkili olduğunu gösterdiğini, araç içerisinde müşteri olan tanıkların sırf müşteri olması sebebiyle gerçeği gizleyip yalan beyanda bulundukları sonucuna varılamayacağını, ışık ihlalinin tespit edilemediği durumlarda uygulanan yarı yarıya paylaştırma kuralının bu davada uygulama yeri olmadığını, bisiklet sürücüsünün kırmızı ışık ihlali yaptığının sabit olduğunu, —— raporunda müteveffanın asli kusurlu, müvekkilinin ise alt düzey tali kusurlu olduğunun ortaya konduğunu, destekten yoksun kalma tazminatı talebi yönünden açılan davanın haksız olduğunu, müteveffanın desteğinden yoksun kaldığı iddiasında bulunan anne ve babası için davalılardan sigorta şirketi tarafından destekten yoksun kalma tazminatının davacılara ödendiğini, bu ödeme ile davacıların destek tazminatı alacağı kalmadığını, mahkemece tazminat ödemesinin zenginleştirici olmaması için davacı tarafın sosyal ve ekonomik durumlarına göre belirleme yapılması gerektiğini, kendi ülkesinde vefat etmiş olsaydı ailesinin kendi ülkesinde elde edebileceği bir alım gücünü geçecek düzeyde bir tazminata hükmedilmesinin evrensel kural niteliğinde olduğunu, davacı tarafın manevi tazminat taleplerinin çok fahiş olduğunu, ülkemizde bir —– benzer bir davada elde edebileceği rakamların mahkeme kararları dikkate alındığında talep edilen rakamın çok fahiş olduğu ve zenginleştirici olduğunun ortada olduğunu, bu nedenlerle davacının aleylerine ikame etmiş olan hukuksal destekten yoksun davanın reddine, yargılama harç ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava ölüm sebebi ile destekten yoksun kalma tazminatının sürücü ve işleten ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısından istemli ve manevi tazminatın sürücü ve işletenden tahsiline ilişkin maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse 6098 sayılı Kanun’un 53. maddesinin 1. fıkrasının 3. bendine (818 sayılı BK’nın 45. maddesinin 2. fıkrası) dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ayrıca kanunun 56. Maddesinin 2. Fıkrası uyarınca ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
—— duruma düşmesini önlemek ve yaşamının desteğin ölümünden önceki düzeyde tutulması amacına yönelik sosyal karakterde kendine özgü bir tazminat olduğu” hususu vurgulanmış; —— da aynı esaslar benimsenmiştir
Yargılama sırasında usulüne uygun taraf teşklili sağlanmış olup taraf delilleri toplanmıştır.
Davaya konu kazaya ilişkin —-dosyası getirtilmiş ve yapılan incelemesinde davalı — —kazada tali kusurlu olduğu tespiti ile ceza tayinine gidildiği anlaşılmıştır. Ceza dosyasında mübrez —-isimli bilirkişi davalının tali kusurlu olduğu tespitini yaptığı anlaşılmıştır. Davacı vekilinin dilekçe ekinde sunduğu — tarihli kusur raporunda müteveffanın asli davalı —- tali kusurlu olduğu tespit edildiği görülmüştür. Mahkememizce aldırılan —- tarihli kusur raporunda davalının %25 oranında , davacı müteveffanın %75 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş olduğu görüldüğünden kusur raporları arasında çelişki olmadığından kusur raporlarına yapılan itirazlar kabul edilmemiş ve hükme esas alınmıştır.
Davacıların destekten yoksun kalma tazminatlarının hesabında müteveffa her ne kadar yabancı olsa da davacı vekilinin —– tarihli celse müteveffanın gelirini belgeleyemediklerini ve asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmasını talep etmiş olduğundan hesaplamada asgari ücret baz alınmıştır. Yapılan hesaplamada prograsif rant yöntemi ve —- tablosu kullanılmıştır.
Davacılara —— ödeme yapıldığı taraflar arasında tartışmasızdır. Bu ödemelerin KTK 111 uyarınca yeterlimi fahişmi olduğu incelemesinde ödeme tarihi itibari ile davacıların hak kazanacakları tazminatlar hesaplatılmış —– tazminat hakkı olduğu anlaşıldığından ödemelerin yetersiz olduğunun sonucuna varılarak yapılan ödemelerin rapor tarihi itibari ile yapılan tazminattan yasal faiz işletilerek bulunan güncel değerleri indirilmiştir. Bu kapsamda yapılan hesaplama soncunda davacı annenin — babanın ise —- alacağı olduğu tespit edilmiştir. Hesaplamada kullanılan krtirer ve ilkeler meri mevzuata uygun olduğu anlaşıldığından rapora yapılan itirazlar kabul edilmemiştir.
Davacı —— çıkarmıştır. Cenaze gideri için talep edilen bedel , cenazenin dini usullere göre hazırlanıp ülkesine gönderilmesi ve defnedilmesi değerlendirildiğinde uygun olarak kabul edilmiş ve bu gider anne ve baba bakımından eşit olarak paylaştırılmıştır.
Karayolları Trafik Kanunu’nda manevi tazminat konusunda özel bir düzenleme yapılmadığından trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat talep edilmesi halinde TBK’da manevi tazminata ilişkin hükümler uygulanacaktır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.maddesine göre, ” Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. “
Davalıların Ekonomik sosyal durum araştırmaları ilgili emniyet birimince yaptırılmış olup dosyamız içine alınmıştır. Davacıların mali ekonomik durumlarını gösterir yeminli tercümeli sosyal ekonomik duruma ilişkin beyannameler getirtilerek dosyamız içine alınmıştır. Davacılar desteğinin trafik kazası sebebi ile yaşamını yitirdiği , meydana gelen kazada %75 kusurlu olduğu, yaşı sebebiyle duyulan acı ve elem ve paranın alım gücü, davalıların mahfına sebebiyet vermeyecek ve davacıları haskız zenginleştirmeyecek şekilde beraber değerlendirilerek Anne için ——- manevi tazminatın davalılar — alınarak davacılara verilmesine ve tazminatlara— — bakımından olay tarihinden maddi tazminatın sigorta şirketi bakımından ise sigortaya başvuru tarihi olan —- belirlenmiş kazaya karışan aracın taksi olduğu tespit edildiğinden faiz oranı olarak avans faizi kabul edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-MADDİ TAZMİNAT BAKIMINDAN
1-Davanın kabulü ile; Anne — destekten yoksun kalma tazminatı ve—cenaze gideri olmak üzere — baba — destekten yoksun kalma tazminatı ve—- cenaze gideri olmak üzere – davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
Alacağa —- bakımından olay tarihinden sigorta şirketi bakımından —– tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
B-MANEVİ TAZMİNAT BAKIMINDAN
1-Davanın kısmen kabulü ile ;
Anne— baba— kardeş —- manevi tazminatın davalılar — alınarak davacılara verilmesine alacağa olay tarihi olan—- itibaren avans faizi uygulanmasına,
C-Yargılama giderleri;
1-Alınması gereken 3.772,84-TL karar harcına karşılık peşin alınan 618,21-TL peşin harç, 130,00-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 3.024,63-TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına——–
2-Davacı tarafından sarfolunan 3.241,00-TL yargılama giderinin davanın kabul kısmına isabet eden 851,00-TL’si ile peşin alınan 748,21-TL toplamı 1.599,21-TL’nin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,—–
3-Davalı —-tarafından sarfolunan 589,80-TL yargılama giderinin davanın reddedilen kısmına isabet eden 434,85-TL’sinin davacılardan alınarak bu davalılara verilmesine,
4-Davalı —–tarafından yargılama gideri sarfolunmadığından bu konuda karar vermeye yer olmadığına,
5-Vekalet ücretleri;
a- Maddi Tazminat davası yönünden davacılar lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 5.100-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
b-Manevi Tazminat davası yönünden davacılar lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 5.100-TL maktu vekalet ücretinin davalılar — alınarak davacılara verilmesine,
c-Manevi Tazminat davası yönünden Davalılar ——lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 5.100-TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalılara verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı ————– vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/12/2021