Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/352 E. 2022/82 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/352 Esas
KARAR NO: 2022/82
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/03/2017
KARAR TARİHİ: 08/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili tarafından davalı şirketten olan bakiye alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine—- dosyası ile takip başlatıldığını, takip dosyası ile icra takibine başlandığını, takibe ilişkin ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, davalı tarafından — tarihinde yetkiye ve borca itiraz edildiğini,—- kararı ile itiraz üzerine takibin durduğunu, davalı tarafın —-tarihli dilekçesinde borca itirazın yanında yetki itirazında bulunulduğunu, borçlu şirketin —olması nedeniyle —- İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu iddia ettiğinri, bu yetki itirazının taraflarınca kabul edildiğini ve—— sayılı dosyasının davalının belirtmiş olduğu icra müdürlüğüne gönderildiğini, davalı tarafından borca yapılan itirazın haksız, yersiz ve hukuka aykırı olduğunu, makul ve kabul edilebilir bir tarafı bulunmadığını, bu nedenle itirazın borcun tamamı bakımından iptalini, haksız ve yersiz itiraz nedeniyle duran icra takip işlemlerinin devamının gerektiğini, davacı müvekkili ile davalı arasında yapılan çeşitli işler nedeniyle davacı müvekkili tarafından faturalar düzenlendiğini, bu faturaların davalı şirket defter ve kayıtlarında dahi yer aldığını, müvekkilinin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde davalı-borçlunun takip başlamadan önce müvekkiline —- bakiye borcunun bulunduğunun ortaya çıkacağını, borçlunun —- tarihli itiraz dilekçesinde tüm borca itiraz ettiğini, fakat yapılan bu itirazdan önce davalı-borçlu tarafından müvekkiline —– haricen ödemede bulunduğunu, davalı borçlu tarafından yapılan bu ödemelerden sonra bakiye borç miktarının ——olduğunu, yapılan ödemelerden de anlaşılacağı üzere davalı borçlunun açıkça müvekkiline böyle bir borcunun bulunduğunu kabul ettiğini, davalı-borçlu tarafından yapılan tüm bu ödemeler dikkate! alındığında davalı tarafından borca yapılan itirazın sadece takibi durdurarak takip dosyasında İşlem yapılmasını engellemek amacıyla yapıldığının anlaşıldığını, üzerinde durulması gereken bir diğer önemli noktanın davalının muaccel hale geldiği gerçek miktarı belli ve sabit olan likit bir borc daha sonra hiçbir gerekçe ve neden göstermeden tamamıyla mücerret iddialarla alacağın likit olmadığı iddiası olduğunu, likit nitelikte olan bu alacağa likit alacak olmadığı şeklinde itiraz etmiş olmakla davalı-borçlunun likit bir borca kötüniyetli olarak itiraz etmiş sayılması gerekeceğini, bu sebeple de yasa gereği müvekkili davacı-alacaklı lehine alacak miktarının % 20’sinden aşağı olmamdk üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek, davalı borçlu aleyhine başlatıları —– icra takip dosyasına haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ve itiraz ile duran icra işlemlerine devam edilmesi ile davalı borçlu aleyhine % 20’den aşağı olmamak kaydı ile icra-inkar tazminatına hükmedilmesine, dava masrafları ve vekalet ücretinin dâhi davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile tacirler arası ticari ilişki kapsamında açık hesap ilişkisinden doğan alacağın tahsili için başaltılan icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Usulüne uygun taraf teşkili sağlanarak deliller toplanmış ve tahkikat aşamasında değerlendirilmiştir.
Davacı —- dosyası ile borçlu — aleylhine, cari hesaba dayalı alacağı için —asıl alacaktan oluşan takip tutarı üzerinden — tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı , Ödeme emrinin borçluya — tarihinde tebliğ edildiği , Borçlu vekili tarafından — tarihinde icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesi ile “Takip alacaklısı tarafından gönderilen ödeme emri müvekkile — tarihinde tebliğ edilmiştir. Ödeme emrine öncelikle borçlu müvekkil —– yetkili olması cihetiyle müdürlüğünüz yetkisine itiraz ediyor, ayrıca ve açıkça asıl ve feri tüm alacak kalemlerine itiraz ediyoruz. ” şeklinde gerekçe İle takibe süresi içerisinde itiraz edildiği .
Dosyanın ——kaydedildiği . Bu dosyadan ödeme emrinin borçluya —tarihinde tebliğ edildiği borçlu vekili tarafından — tarihinde icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesi ile İtiraz edilerek takibin durduğu, duran takip üzerine —- tarihinde davanın açıldığı itirazın ve takibin süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar tacir oldukları ve ticari defterlere delil olarak dayandıklarından defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmış olup düzenlenen raporda davalı şirket çalışanı tarafından — tarihli malide borç bakiyesinin — olduğunun kabul edildiği, İcra takip tarihinden sonra davalı tarafından davacıya banka havaleleri ile ——tutarında ödeme yapılmış olduğu, bu ödemelerin ticari defterlerde davalı adına açılmış hesaba kaydedilmiş olduğu, tespit edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş davalı taraf rapora itiraz etmemiştir. Bilirkişi raporuna itiraz etmeyen davalı hakkında rapor kesinleşmiştir. Rapor denetime uygun bilimsel ve uyuşmazlığı çözmeye yarar olduğundan hükme esas alınmıştır.
İcra müdürlüğünden yapılan ödemeler düşüldükten sonra kalan bakiyeyi gösterir kapak hesabı alınmış olup bu kapak hesabında davacının —- alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davada harca esas değer olarak —gösterilmiş ise de rapor ve kapak hesabı nazara alındığında davacının —- alacaklı olduğu sonucuna varıldığından aşan kısmın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile; davalının —- dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin —- üzerinden devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20 ‘si oranındaki 6.213,24 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine,
3-Alınması gereken 2.122,13-TL karar harcına karşılık peşin alınan 406,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.716,13-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından sarfolunan 2.667,30-TL yargılama giderinin davanın kabul kısmına isabet eden 2.262,62-TL’si ile peşin alınan 406,00-TL harç gideri toplamı 2.668,62-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yargılama gideri sarfolunmadığından bu konuda karar vermeye yer olmadığına,
6-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 5.100-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 5.100-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı bakımından Kesin olarak davalı bakımından ise Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/02/2022