Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/326 E. 2019/436 K. 16.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/326 Esas
KARAR NO : 2019/436

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/03/2017
KARAR TARİHİ : 16/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı şirketi aynı adreste bulunan restoran işletmesinde meydana gelen yangın hasarı sonrasında onarım işlerinin yapılması için müvekkili şirket ile anlaştığını, onarım tadilat işleri için toplam 30.149,00-TL ödeme yapılması gerektiğini, yapılan hizmetlere ilişkin sevk irsaliyelerinde detayların yer aldığını, karşı tarafın tüm hizmetleri aldığını, sevk irsaliyelerini imzaladığını, karşı tarafın yangının meydana geldiği binanın sahibi —————- sigorta poliçesinden müvekkilinin yaptığı işleri kapsayan 38.700,00-TL+KDV tahsil ettiğini ancak müvekkili şirkete ilgili tutarın tamamının ödenmediğini, müvekkili şirkete yalnızca 18.557,00-TL+KDV ödendiğini, 28.842,74-TL tutar ile 18.059,90-TL faturaların ödemesinin müvekkiline yapılmadığını, 02/06/2016 tarihinde noter kanalı ile ihtarname gönderildiğini, davalının 10/06/2016 tarihli yazı cevabında taraflar arasında bir ilişkinin olmadığı, ve ödenmeyeceğinin ifade edildiğini, ödenmeyen faturalar için İstanbul Anadolu ————. İcra Müdürlüğünün 2016/15542 E sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, borçlunun haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini takibi durdurduğunu, haksız itirazın iptaline takibin devamına, davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin kiracısı olduğu taşınmazda 17/12/2015 tarihinde yangın çıktığını, gerek mal sahibi zilyetliğindeki işyerinde gerek müvekkilinin işyerinde eşyalarda hasar meydana geldiğini, taşınmazın sahibi ve davacı ile kendi kısımdaki onarım için anlaştığını, müvekkili şirketin hasarlı kısımların tamiri için yazılı ve sözlü anlaşmanın olmadığını, müvekkili şirketin eşyalarının tamiri için bir takım işler yapıldığını, yapılan işlere ait iki adet sevk irsaliyesi düzenlendiğini, 21.897,00-TL tutarındaki faturanın da aynı gün ödendiğini, iş bu fatura haricinde müvekkili şirket ile davacı şirket arasında herhangi bir anlaşma olmadığını, ödenen fatura dışında düzenlenen faturanını yüksek tutarlı olduğunu, haksız davanın reddine, kötü niyetli yapılan takip nedeniyle davacının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir..
İNCELEME GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile itirazın iptali istemine dayalı ilişkindir.
İstanbul Anadolu ————.İcra Müdürlüğü’nün 2016/15542 Esas sayılı dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin davalı borçluya 01/08/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalının ödeme emrine 04/08/2016 tarihinde itiraz ettiği, itirazın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Davanın İ.İ.K. 67/1 maddesindeki 1 yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı, davalı ile davalıya ait işletmedeki yangın hasarı sonrasında bazı onarım işlerinin yapılması konusunda anlaştıklarını, anlaşma kapsamında işi tamamlayarak davalıya teslim ettiklerini, ancak davalının ödeme yapmaması nedeniyle icra takibi başlattıklarını iddia etmiş; davalı ise, kendilerinin davacı ile herhangi bir anlaşmasının bulunmadığını, davacının taşımazın sahibi olan dava dışı——- ile yaptığı anlaşmaya istinaden bir takım işleri yaptığını, bu işlerle ilgili olarak davacı tarafından kendilerine 2 adet sevk irsaliyesi ve 1 adet fatura (21.897,00-TL) düzenlendiğini, bu faturanın aynı gün kendileri tarafından davacı hesabına gönderildiğini, davacıya başkaca bir borçlarının olmadığını cevaben bildirmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve tarafların defter ve belgeleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi ile; davacı ile davalı arasında yangın sonrası hasar onarım hizmetine dayalı hizmet ilişkisinin bulunduğu, söz konusu tadilat için davacı şirket tarafından davalı adına KDV dahil 21.897,26-TL tutarında fatura düzenlendiği, bu bedelin davalı tarafından ödendiği ve taraflar arasında bu ödeme konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, davacının bu aşamadan sonra 02/06/2016 tarihinde davalıya ihtarname göndererek “davalının sigorta şirketinden tahsil etmiş olduğu 38.700,00-TL+KDV bedelinden bakiye kısmı talep ettiği, belirtilen tarih itibariyle davacının davalıdan her hangi bir fatura alacağının bulunmadığı, sonrasında ise 27/06/2016 tarihinde davacı tarafından toplam 46.902,64-TL tutarında 2 adet fatura düzenlenerek davalıya gönderildiği, ancak sonradan kesilen bu 2 fatura içeriğinde yer alan hizmetin davalıya verildiğini gösteren sözleşme, iş teslim belgesi gibi her hangi bir belgenin dosyaya sunulamadığı, incelenen davalı defterleri uyarınca da davacının alacak bakiyesinin bulunmadığı anlaşıldığından, davalının kabulünde olmayan ve bu davanın dayanağı teşkil eden toplam 46.902,64-TL tutarında 2 adet fatura içeriğindeki mal veya hizmetin davalıya sunulduğunun ispat edilememiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın REDDİNE,
2-Şartları oluşmadığından davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gereken 44,40-TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan, 808,11-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 763,71-TL harcın davacıya iadesine,
4- Davalı lehine ——— uyarınca taktir olunan 5.553,82-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Davacının yaptığı harç ve masrafların üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansı olduğu takdirde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.