Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/321 E. 2021/594 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/321 Esas
KARAR NO : 2021/594
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 10/03/2017
KARAR TARİHİ : 08/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin —- tarihli dava dilekçesinde özetle; — tarihinde — meydana gelen trafik kazası sonucu Müvekkili davacı — yaralandığı, davacı — yaralanması nedeni ile uğramış olduğu geçici ve sürekli işgücü kaybı zararının ve — tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin bulunduğunu, ayrıca — tek çocuğu olan —- vefat ettiğini ve davacı anne-babanın çocuklarının desteğinden yoksun kaldıklarını, davacıların defin giderleri ve cenaze masraflarından da sorumlu olduğunu, ayrıca davacı anne babanın tek çocuklarını kaybetmesi ile manevi olarak zarar gördüklerini, her biri için ayrı ayrı— olmak üzere toplam —–manevi tazminat taleplerinin olduğunu belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile; davacı— kazada yaralanması nedeniyle;—- tarafından karşılanmayan tedavi giderleri, geçici ve kalıcı iş göremezlik zararı ve vefat eden çocuklarının Cenaze ve defin giderleri ile davacı anne ve babanın tek çocuklarını kazada kaybetmeleri nedeniyle destekten yoksun kalma zararları için toplam —- maddi zararın davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, diğer davalılar işleten ve maktul sürücü mirasçıları yönünden kaza tarihinden itibaren, davacı anne – baba için ayrı ayrı —– manevi tazminatın işleten ve maktul sürücü mirasçılarından kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı — Vekili cevap dilekçesinde özetle;— poliçesi ile azami limit —- olarak teminat altında olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile müteveffanın ölüm itibarı ile yaşının dikkate alınmasını ve ölmeden önce sürekli ve düzenli desteğinde olduklarının ispat edilmesi gerektiğini, davacının geçici iş göremezlik ve sağlık giderleri zarar talebinin Yeni genel Şartlar dahilinde teminat harici olduğunu, 6111 sayılı kanun gereği trafik kazaları sonucu tüm tedavi giderlerinin—- tarafından karşılandığını, hesaplamalarda — tablosu kullanılarak —– teknik faizle hesaplanması gerektiğini, temerrüt tarihinin dava tarihi olarak kabul edilmesini ve talep edilebilecek faizi yasal faiz olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı —– havale tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; dava konusu araç ticari yük taşımaya elverişli bir araç olduğunu, yolcu naklinde kullanılamayacağını, olay tarihinde sürücü —— bilgisi ve muvafakati dışında araca yanıcı madde yüklediğini ve yine kendi çocukları ile davacılar ile yeğenlerini de araca alarak — istikametinden —- istikametine seyir halinde iken kaza yaparak araç içinde bulunanlarla birlikte yanarak vefat ettiğini, araç sahibi olarak her ne kadar 3. Kişilere verilen zararlar sebebi ile kusursuz sorumluluğu olduğunu düşünülse dahi kendisinin kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, sürücü —- sorumlu olduğunu, araçta bulunan şahıslarla arasında hiçbir şekilde maddi ve ticari ilişkinin söz konusu olmadığını, ayrıca hatıra binaen ve akraba sıfatı ile yolcu taşınması yasak olan araca bindiklerini, hatır taşıması olduğunun değerlendirmeye alınmasını ve hakkaniyet indirimi yapılmasını talep ettiğini, davaya konu maddi tazminat talepleri yönünden öncelikle trafik sigortası limitleri dahilinde zararın sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava destekten yoksun kalma, cenaze gideri ,cismeni zarar sebebiyle uğranılan maddi zararlar ve manevi tazminat istemli maddi manevi tazminat davasıdır.
Usulüne uygun taraf teşkili sağlanmış. Taraf delilleri toplanmıştır.
Davacıların talepleri arasında davacılardan —- iş bu kaza nedeniyle uğramış olduğu zararlardan — geçici iş göremezlik, —kalıcı iş göremezlik ve — tedavi gideri talepleri var iken —– tarihli dilekçeleri ile bu taleplerden vazgeçtiklerini belirtmişlerdir. Davanın geri alınması HMK 123 maddesinde ‘ Davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir. —- Bu takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. ‘ şeklinde düzenlenmiştir. Davalıların açık rızaları olmadığından bu talepler bakımından ispatlanmayan taleplerin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı taraf müteveffa çocuğun cenaze giderleri için —– talep etmişlerdir. TBK 53. Maddesi çerçevesinde talep edilen bu tazminat ölenin taşınması, yıkatılması, gömülmesi, mezarlık ücreti, mezartaşı, ilân giderleri, sadakalar ve din adamlarına verilen paralar için yeterli ve uygun olduğu görülmüş ve talep kabul edilmiştir.
Davacıların destekten yoksun tazminat mikarının hesabı için dosya bilirkişiye verilmiş olup bilirkişi — tarihli kök raporunda —-teknik faiz ile iskonto yapmak suretiyle hesaplama yapmış, hesaplamada çocuğun yetiştirme gideri olarak — anne ve baba için —yetiştirme gideri indirimi yapmak suretiyle Anne —- baba —- destekten yoksun kalma zararı hesaplamıştır.
Her ne kadar davalıların aracın yük taşıma aracı olması, istiap haddinin aşılması ve araçta tiner taşınması hususlarını öne sürerek müterafik kusur indirimi talebi var ise de ; meydana gelen kazanın oluşumunda veya zararın artmasında aracın yolcu veya yük taşıma aracı olması arasında bir fark olmadığı gibi istiap haddinin aşılması da kazanın meydana gelmesine veya zararın artmasına sebebiyet vermemiştir. Ayrıca davacıların araçta tiner taşındığını ve bunu bilerek yolculuk yapıldığı iddiası da ispat edilmemiştir. Bu sebeple tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmamıştır.
Davalıların hatır taşıması sebebi ile indirim talep etmişler ise de ; davacıların kazaya sebebiyet veren müteveffa araç sürücüsü ile akrabalık ilişkisi olması, hatır taşıması olabilmesi için davalının maddi veya manevi bir yararı olamaması gerekmektedir. Davaya konu olayda taraflar arasında akrabalık ilişkisi olması sebebi ile sürücünün manevi yararı olduğundan hatır taşıması indirim talebi red edilmiştir.
Davacı yargılama sürecinde ilk olarak—— tarihinde dava değerinin artırılması ve ıslah talepli dilekçe vererek davasını talep artırım ve ıslah etmiştir. Bu haliyle iki hukuki kurumu aynı anda kullanmıştır. Ancak harç yatırmamıştır. (… Harçlar Kanunu uyarınca harcı yatırılmayan usuli işlemler geçerli değildir. Buna göre karardan önce harcı yatırılmayan ıslaha değer verilerek karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. ——- harcı yatmayan bu ıslah ve talep artırımı talebi hükme esas alınmamıştır.
Davacı —- tarihli dava değerinin artırılması ve ıslah talepli dilekçe vererek davasını ıslah etmiş ve dava değerini —— artırmış aynı gün tarihli ıslah harcı makbuzu ile de ıslah harcını yatırmıştır. Davacının bu dava değerini artırma ve ıslah talebi hükme esas alınmıştır. Ayrıca mahkememizce resen—- baz alınmak sureti ile yeni rapor aldırılmış davacı vekili bu sefer — tarihli dilekçesi ile davasını ıslah etmiş ve dava değerini — artırmış artırdığı miktar olan ——- için aynı gün tarihli tamamlama harcı yatırmıştır. Bir davada bir kez ıslah yoluna başvurulabileceğinden davacı vekilinin —- tarihli dava değerinin artırılması ve ıslah talepli dilekçesine itibar edilmemiştir. ‘6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 176 ve ardından gelen maddelerinde ıslah kurumu ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir. 6100 Sayılı Kanun’un 176. maddesinde, taraflardan her birinin yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebileceği ve aynı davada tarafların ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceği düzenlenmiştir. Aynı davada ikinci kez ıslah yoluna başvurulması halinde bu yöndeki talebin reddi gerekir.
Somut olayda, ilk bilirkişi raporu sonrasında davacı vekili —- havale tarihli ıslah dilekçesi ile davaya konu alacak miktarlarını arttırarak davayı ıslah etmiş, sonradan tanzim edilen ikinci bilirkişi raporuna istinaden de —- havale tarihli ıslah dilekçesi ile tekrar alacak miktarlarını artırmak suretiyle davayı ıslah etmiş olup, ikinci kez gerçekleştirilen ıslah işlemine itibar edilmeksizin sonuca gidilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.—-
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesinde ; “Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir” hükmü düzenlenmiş madde metninden de anlaşıldığı üzere, haksız eylem sonucu bedensel zarar görenin yakınları yararına manevi tazminata karar verilebilmesi için, zarar görenin yaralanmasının ağır bedensel zarar niteliğinde olması gerekmektedir. Hükmü çerçevesinde davacıların manevi tazminat talepleri değerlendirilmiş değerlendirmede ‘ Hâkimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. —– yargıtay kararındaki ilkeler nazara alınmış tarafların ekonomik durum araştırmaları yaptırılmış olup bu çerçevede davacılara kişi başı — manevi tazminatın uygun ve hakkaniyetli olduğu kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasında ticari iş niteliği olmaması, davanın destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin olması talebinde yasal faiz olması sebebi ile yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir. —başlangıcı olarak sigorta şirketine —- de tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Ancak davanın daha önce açıldığı nazara alındığında sigortaya başvuru bir dava şartı ise de temerrüt için bi şart olmadığı nazara alınarak sigorta bakımından temerrütün dava tarihi ——- tarihinde oluştuğu diğer davalılar bakımından olay tarihi itibari ile başladığı kabul edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)Maddi Tazminat Geçici iş Göremezlik , Kalıcı İş Göremezlik, Karşılanmayan Tedavi giderleri ;
Davanın bu talepler yönünden REDDİNE
1-DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI BAKIMINDAN;
Davanın Kısmen Kabul Kısmen Reddi İle; —— destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müşterek ve müteselsil sorumluluk kapsamında alınarak davacı anneye verilmesine Alacağa — tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına ,
—– destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müşterek ve müteselsil sorumluluk kapsamında alınarak davacı babaya verilmesine Alacağa —- tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına ,
2-Cenaze Gideri;
—-cenaze giderinin davalılardan müşterek ve müteselsil sorumluluk kapsamında alınarak davacı tarafa verilmesine
B)Manevi Tazminat
Kısmen kabul kısmen Reddi ile ;
— Manevi tazminatın—- müşterek ve müteselsil sorumluluk kapsamında alınarak davacı anneye verilmesine alacağa kaza tarihi —- tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına
— Manevi tazminatın—müşterek ve müteselsil sorumluluk kapsamında alınarak davacı babaya verilmesine alacağa kaza tarihi—- tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına
3-Alınması gereken 10.162,48-TL kara harcına karşılık peşin alınan 76,85-TL harç, 2.653,00-TL ıslah harcı ve 1.006,00-TL tamamlama harcı toplamı 3.735,83-TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.426,65-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından sarfolunan 1.572,40-TL yargılama giderinin davanın kabul kısmına isabet eden 1.326,67-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı sigorta şirketi tarafından sarfolunan 50,00-TL yargılama giderinin davanın kabul kısmına isabet eden 7,81-TL’sinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Vekalet Ücretleri;
a-Maddi tazminat yönünden;
-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 17.323,16-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Davalılar lehine AAÜT uyarınca takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
b-Manevi tazminat yönünden;
-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 1.200,00-TL vekalet ücretinin davalılar——– müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Davalılar —–lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 1.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/07/2021