Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/299 E. 2018/1130 K. 13.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/299 Esas
KARAR NO : 2018/1130
DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/03/2017
KARAR TARİHİ : 13/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin davalılardan …’dan ….TL’lik alacağına karşılık …… Şubesi, …. nolu, keşidecisi diğer davalı …… lehtan .nolu davalı …..olan ….tarihli çeki aldığını, müvekkilinin söz konusu çeki ödemeyeceğini, bankadan sordurulmamasını ve kendilerine süre verilmesini istediğini iş bu isteğin müvekkili tarafından kabul edilerek ve ….. ödeme tarihli çekin. olarak değiştirilmesine izin verildiğini, ancak ödeme tarihi geldiğinde de davalılar tarafında ödeme yapılmadığını, bunun üzerine İstanbul Anadolu 1. İcra Müdürlüğü’nün .. esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların kötü niyetli itirazı üzerine takibin durdurulduğunu belirterek, borçluların itirazının iptali ile takibin devamına her bir borçlu yönünden %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının müvekkillerinden herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığı çekin 10 günlük ibraz süresi içinde bankaya ibraz edilmediğini, davacının keşideci dahil tüm cirantalara müracaat hakkını kaybettiğini, takibin dayanağı çekin kambiyo vasfını kaybettiğini ve hükümsüz kaldığını, söz konusu icra takibinde kambiyo senedi vasfının kaybeden çekin ne tür bir borç ilişkisine dayandığı, borcun sebebinin ne olduğu konusunda herhangi bir bilgi verilmediğini, alacağın diğer yan deliller ile ispatının gerektiğini, ancak davacının böyle bir delilinin mevcut olmadığı, taraflar arasında hukuki ve ticari bir ilişkinin bulunmadığını, çek karşılığında herhangi bir nakit, mal ve hizmetin verilmediğini, bu nedenle maddi karşılığının olmadığı belirterek haksız davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir
İstanbul Anadolu 1. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasının dosyamız arasına alındığı görüldü.
Dosyamız bilirkişiye tevdii edilmiş olup, bilirkişi mahkememize hitaben hazırlamış olduğu raporunda özetle: Davacının davalılardan takip tarihi itibari ile 25.000,00 TL alacaklı olduğu, alacak için 906,16 TL tutarında alacak talep edebileceği yönünde mütalaa etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Taraflar arasındaki davaya konu uyuşmazlık; yazılı delil başlangıcı niteliğindeki ibraz süresi geçmiş çek nedeniyile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafça davalı aleyhine başlatılan Anadolu 1. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası icra dairesinden getirtilip incelenmiş, davacının alacaklı sıfatıyla genel haciz yoluyla takip yaptığı, bu takibe davalı- borçlunun itiraz etmesi üzerine takibin durduğu görülmüştür. Böylece davacının alacaklı davalının borçlu olduğu anlaşılmakla davada aktif husumet ehliyeti sağlanmış olup taraflar arasında bu hususta bir çekişme yoktur.
Davacının; borçlu tarafından yapılan 08/03/2017 tarihli itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
HMK 222. Maddesi gereğince tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş; duruşmada hazır olmayan davalıya HMK 220 ihtaratını içerir davetiye usulüne uygun biçimde tebliğ edilmiştir. Dosya Mali Müşavir bilirkişiye tevdi olunmuştur. Bilirkişi raporda özetle; Tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenemediğini, davaya konu çek üzerinde değişiklik yapılarak keşide tarihinin ileri bir tarihe ertelendiğini, davacının davalılardan çek bedeli olan 25.000 TL alacak talep edebileceğini konu alacak için ise 906,16 TL tutarında faiz talep edebileceğini mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporu HMK 280 maddesi gereğince taraflara tebliğ edilmiştir.
Yargitay 19. Hukuk Dairesİ’nin 24.05.2018 tarihli 2016/18659 E. 2018/2985 K. Sayılı ilamı; ” Mahkemece, davacının çeki muhatap bankaya veya keşideciye iade edip etmediği hususunda bankaya yazı yazılarak sorulması, çekin iade edildikten sonra gerçeğe aykırı olarak keşide tarihinin düzeltilip düzeltilmediği ve önceki keşide tarihine göre ibraz süresinin geçip geçmediği (gerçek keşide tarihine göre) araştırılarak, süresinden sonra ibraz var ise çekin kambiyo senedi özelliğini yitireceği gözetilerek toplanacak deliller doğrultusunda oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar vermesi uygun görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” şeklindedir.
Somut olayda icra takibine konu çek incelendiğinde çekin ibraz tarihinin 30.09.2016 olduğu ve bankaya ibraz edilmediği anlaşılmaktadır. İbraz süresi geçen çek ile ilamsız icra takibi yapılmış ve davalılarca itiraz edilmiştir. Yukarıda değinilen Yargıtay kararında da değinildiği üzere ibraz süresi geçen çek kambiyo vasfını yitirmiş olup taraf vekillerine HMK 220 maddesi uyarınca ticari defterler incelenmek suretiyle söz konusu alacağın varlığının/yokluğunun tespiti amacıyla mahkemece ticari defter incelemesi ara kararı kurulmuş, bilirkişi raporu incelendiğinde davacı taraf alacağın borç para ilişkisinden kaynaklandığı bu nedenle defter incelemesine gerek olmadığını beyan etmekle, defterlerini sunmamış, davalı tarafça da defterler ibraz edilmemiştir. Defter ibraz edilmemesine rağmen mali müşavir bilirkişi görev sınırlarını aşarak davacının davalıdan alacağı olduğu yönünde yorumda bulunarak rapor ibraz etmiş, bilirkişi raporu denetime esas olmadığından ve bilgi ve belgeye dayanmadığından hükme esas alınmamıştır. MK md.6 gereğince kanunda aksine hüküm bulunmadıkça taraf hakkının dayandığı olguları ispat etmekle yükümlü olup; davacı tarafından kambiyo senedi vasfı taşımayan çekte belirtilen tutarda davalılardan alacağı olduğu herhangi bir delil ile ispat olunamamıştır. İcra takibine konu alacak miktarı davacı tarafça ispatlanamadığından itirazın iptali davasının reddine karar verilmiş, şartları oluşmadığından davacı aleyhine kötüniyet tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN REDDİNE,
Davacı aleyhine kötüniyet tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına,
1-Alınması gerekli 35,90 TL harcın davacı tarafça yatırılan 389,20 TL harçtan mahsubu ile 353,30 TL bakiye harcın davacı tarafa iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 3.645,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/11/2018