Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/263 E. 2019/23 K. 22.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/263 Esas
KARAR NO : 2019/23

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/03/2017
KARAR TARİHİ : 22/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, yasa uyarınca kurulmuş bir insan kaynakları firması olup bankalara, finans kurumlarına ve diğer şirketlere yardımcı personel temin etmekte olduğunu, bu tip personelin yarım veya tam zamanlı olarak şirketlerde istihdam edilerek temizlik hizmetlerini ve çay -yemek servisi gibi diğer işleri yapmakta olduğunu, davalının da müvekkil şirketin bu şekilde hizmet verdiği müşterilerden biri olduğunu, ekte sunulmuş bulunan cari hesap ekstresinden de anlaşıldığı üzere borçlu-davalı firmaya verilen hizmetlere karşılık çeşitli tarihlerde fatura kesildiğini, 01.12.2015 tarihinden itibaren 63.044,68.-TL devren gelen alacağın bakiyesinin 4.965,70-TL olduğunu, 15.12.2015 tarihli virman ile bakiye 3.835,21-TL malzemeli temizlik faturası kesilmiş ve şirketin hesabına bu meblağların borç olarak kaydedildiğini, 03.10.2016 tarihi itibariyle borç bakiyesinin 37.128,07-TL ‘ye ulaştığını, başka bir anlatımla o tarihe kadar müvekkilim şirket tarafından borçlu firmaya 37.128,07-TL’lik hizmet verildiğini ve bu hizmet karşılığı fatura edildiğini, her iki firmanın defter ve kayıtları incelendiğinde beyanlarının doğrulanmış olacağını, borç ödenmeyince yukarıda icra takibinin yapıldığını, ödeme emrinin karşı tarafa 14.10.2016 günü tebliğ edilmiş olduğunu, karşı tarafın ise hiçbir yasal dayanağı olmadığı halde 14.10.2016 tarihinde 14.756.TL’lik bir iade faturası keserek e-posta yoluyla müvekkil şirkete gönderdiğini, başka bir anlatımla icradan gönderilen ödeme emri şirkete ulaştığı gün karşı tarafın yasal bir dayanağı olmamasına rağmen iade faturası kestiğini, karşı tarafın kestiği bu iade faturasının Kadıköy ———–. Noterliği vasıtasıyla 17.10.2016 tarihli ve 21965 numaralı ihtarname ile T.T.K.nun 21. Maddesi uyarınca borçlu şirkete iade edildiğini, bu ihtarnamenin muhataba 24.10.2016 günü tebliğ edildiğini, her ne kadar müvekkilim şirketin kadrosunda görülse de fiilen kendi iş yerlerinde davalıya hizmet veren çalışanların ücretlerinin ve sarf olunan temizlik malzemelerinin ve sunulan sair hizmetlerin karşılığı olan fatura bedellerinin davacı tarafından ödenmekten imtina edildiğini, ortada iadesi gereken ve mümkün olan bir emtia olmadığı için iade faturası kesilmesinin yasal olarak mümkün olmadığını, bir diğer husus da iki şirket arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığını, daha önce sunulan hizmetlerin bedellerine karşılık kesilen faturaları ödeyen davalının daha sonra ödemeden imtina ettiğini, her hangi bir yasal dayanak olmadan hem takibe itiraz ettiğini hem de iade faturası kestiğini, karşı tarafın yetkilileri ile yapılan e-mail yazışmaların deliller arasında olduğunu, yazışmaların incelenmesi sonucu borçlu firmanın yetkililerinin borcu kabul ve teyit ettiklerinin anlaşılacağını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının İstanbul Anadolu ———- İcra Müdürlüğünün 2016/21229 Esas sayılı dosyaya yapmış olduğu itirazın iptalini, takibin devamını, davalının % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil firmanın medya sektöründe hizmet vermekte olduğunu, Davacı ————. tarafından müvekkil aleyhine İstanbul Anadolu ———. İcra müdürlüğünün 2016/21229 Esas Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve süresi içinde takibe itiraz edildiğini, davacı tarafın söz konusu itirazın iptali için iş bu dosya ile itirazın iptali davası açtığını, davanın usul ve yasaya aykırı olup reddinin gerektiğini, adres itibariyle İstanbul Anadolu Adliyesi Mahkemelerinin yetkisine itiraz ettiklerini, davada mahkemece esasa girilmeden yetki itirazımızın değerlendirilmesini ve davanın usulden reddedilmesini, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde davacı tarafın haksız olarak başlattığı takipte kötü niyetli olduğunun anlaşılacağını, toplanacak deliller ve bilirkişi raporu ile müvekkil firmanın davacıya herhangi bir borcunun olmadığının sabit olacağını, müvekkil borçlu olmadığından dolayı davacı tarafından istenilen %20 icra tazminatının da reddi gerektiğini, izah ettiğimiz bu sebeplerden dolayı davacı tarafın haksız ve hukuka aykırı davasının reddinin gerektiğini, davacı tarafın haksız ve hukuka aykırı davasının reddine, haksız yapılan takip sebebi ile %20’den aşağı olmamak üzere müvekkil lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile ücreti vekaletin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Taraflar arasındaki davaya konu uyuşmazlık; tacirler arasında malzemeli temizlik hizmet alımından kaynaklanan bakiye borç nedeniyle başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Dosyamız arasına alınan İstanbul Anadolu ———–. İcra Müdürlüğü’nün 2016/21229 Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin 11/10/2016 tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/borçluya 14/10/2016 tarihinde tebliğ edildiği takip davalının süresinde 20/10/2016 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan 20/10/2016 tarihli itiraz üzerine İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde 03/03/2017 tarihinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; defter inceleme neticesinde dosyamız bilirkişiye tevdii edilmiş olup , bilirkişi mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle: Davacının davalıdan takip tarihi itibari ile davalıdan 37.128,06 TL talep edebileceği yönünde mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporlarının HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir.
Bilirkişi raporu yeterli, denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
Davalı borçlunun mahkememizin yetkisine yönelik itirazı, icra takibinin dayanağının para borcu olması ve ”Para borcu alacaklarının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödeneceğine” ilişkin BK 89. maddesi hükmü gereği mahkemesinin yetkili olacağı” yönündeki usul kuralları gözetilerek yerinde görülmemiştir.
Dava dilekçesi, cevap, faturalar, ticari defterler, cari hesap tablosu, bilirkişi raporu, icra dosyası hep birlikte incelendiğinde defter kayıtlarının bir birini teyit etmesi, faturalara süresinde itirazların olmaması, davalının yargılama sürecinde hizmeti almadığı noktasında herhangi bir savunmasının olmaması, takibe konu faturaları ticari defterlerine işlemesi neticesinde, davalının, davacıdan fatura konusu hizmeti aldığı ve bedelini ödemediği kanaati oluşmuştur. Davalının 24.08.2016 tarihli 14.756,00 TL bedelli Hizmet İadesi Sözleşme Koşullarına aykırılık açıklamalı iade faturası kesip davacıya göndermiş ise de davacının iş bu faturaya Kadıköy —– Noterliğinin 21965 yevmiye nolu ihtarnamesi ile itiraz ettiği, davalının yargılama sürecinde iade faturasına ilişkin bir açıklama yapmadığı, faturaya konu işlemin malzemeli temizlik alımı olduğu ancak davalının hizmeti almadığı veya malzemenin ayıplı olduğu gibi bir savunmasının olmadığı, faturanın ödeme emrinin davalı tarafa tebliğ edildiği gün itibari ile tanzim edilmesi de nazara alınarak cari hesaptan düşülmemiştir.
Davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin tebliğ şerhine havi ihtarname ya da eşdeğer belge bulunmadığından, takip öncesinde davacı alacağının muaccel olmadığından davacının takip öncesi faiz talebi yerinde değildir. İşin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında asıl alacak için 3095 S.K. m.2/2 kapsamında iskonto avans faiz oranının uygulanması uygun bulunmuştur.
Açıklanan gerekçelerle davalının icra takip dosyasındaki itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğu anlaşıldığından; İstanbul Anadolu ———-. İcra müdürlüğünün ———- esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 37.128,06 TL için İİK 67 maddesi gereğince iptaline karar verilmiş; alacak likit olduğundan %20 icra inkar tazminatına hükmedilmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kısmen kabulü ile; İstanbul Anadolu ——-. İcra müdürlüğünün 2016/21229 esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 37.128,06 TL kısmı için İİK 67 maddesi gereğince İPTALİNE, takibin takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %10,50 ve değişen oranlarda kademeli ticari faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2- Alacak likit olmakla İİK 67 uyarınca 37.128,06 TL asıl alacağın %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Alınması gereken 2.536,22 TL harca karşılık peşin alınan 448,68 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.087,54 TL harcın davalıdan alınarak, hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından sarf olunan 711,00 TL tebligat ve müzekkere giderinin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 710,59 TL si ile 448,68 TL peşin harç, 31,40 başvurma harcı gideri toplamı olan 1.193,37 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, geri kalanının davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı lehine ——— tarifesine göre takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davalı lehine ——– tarifesine göre takdir olunan 21,37 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
7-Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı