Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/251 E. 2021/840 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/251 Esas
KARAR NO : 2021/840
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 01/03/2017
KARAR TARİHİ : 27/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin —-sahip olduğunu, davalı şirketin müvekkili ile birlikte — ortaklı bir şirket olduğunu, şirketin ilk başlarda — ortaklı olarak açıldığını ancak ortaklardan —–hissesine sahip olduğunu, söz konusu şirketin kuruluşu ile birlikte şirketi münferiden temsile yetkili olarak—- atandığını, ancak bu kişinin gerek müdürlük yetkilerini kötüye kullanması gerekse ortaklık haklarına riayet etmemesi sonucunda ortaklığın çekilmez bir hale geldiğini, şirketin devamını ve amacını gerçekleştirmesinin fiilen imkansız hale geldiğini, müvekkilinin sermaye payının bedeli olarak toplam ——-göründüğünü, müvekkilinin ödemiş olduğu sermaye payı ve şirketin toplam kuruluş sermayesi oranlaması ile daha fazla pay sahibi olması yada arta kalan sermaye payı bedelinin iadesi gerekirken bunun yapılmadığını, bu konu ile ilgili müvekkilinin noter kanalıyla ihtarname çektiğini, ancak herhangi bir cevap ve sonuç alınamadığını, şirketin müdürü aynı zamanda ortağı ——- müvekkiline şirketin durumu, geliri, gideri, kar durumu, şirketin finansal durumu ile ilgili bilgi vermekten kaçındığını, müvekkilinin şirketin kuruluşundan buyana en ufak bir kar payı almadığını, taraflar arasında bulunan mevcut husumetin mevcut haliyle şirketin devamı ve amacının gerçekleştirilmesi önünde bir engel teşkil ettiğini ve şirketin haklı nedenle feshini oluşturduğunu beyan ederek dava devam ederken şirketin genel müdürünün görevden alınmasını ve şirketin yönetiminin bir kayyum atanarak sağlanmasını, şirketin feshini ve tasfiyesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava; Davalı şirketin müdürünün görevden alınması, kayyım atanması, şirketin fesih ve tasfiyesi davası olup, Uyuşmazlık; şirketin fesih ve tasfiyesi için gerekli şartların oluşup oluşmadığı, —— görevden alınma şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
—kaydı incelenmesinde, davalı —-münferit yetkili olduğu, şirketin toplam — ortaklı olduğu anlaşıldı.
Davacı vekilinin —— tarihli duruşmada da davasını ortaklıktan çıkma davasına dönüştürüp —– tutarlı sermaye payının tahsilini istediği, davacı vekiline vekalet ya da yetki belgesi sunması için süre verildiği, harçla ilgili bir karar henüz verilmemişken bu kez ıslah dilekçesi sunarak talebindeki miktarı düşürdüğü anlaşıldı.
Davacı vekilinin son olarak —– tarihli ıslah dilekçesi adı altında dilekçe sunduğu, davacının birden fazla ıslah dilekçesi verdiği, verilen dilekçelerin HMK 180.maddeye ve usulüne uygun tam ıslah sayılamayacağı, ancak fesih ve tasfiye davasında resen mahkemece ortaklıktan çıkma ve çıkma payının tahsiline karar verilebileceğinden davaya bu talepler yönünden devam edilebileceği kanaatiyle yargılamaya devam olunmuştur.
Şirketin———— celp edilmiş, ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına dair ara karar kurulmuş, ancak şirketin ticari defter ve kayıtlarına ulaşılamamıştır.
Şirketin —- kayıtlı adresinde bulunamadığı, sicil dosyasından tespit edilen muhasebe bürosunun bu şirket ile ilişkisini kestiğini bildirdiği ve bu nedenle ticari defter ve kayıtların bulunamadığı anlaşılmıştır.
Şirketin gayri faal olduğu ve ortaklar arasında anlaşmazlık bulunduğu, şirketin vergi dairesinden —– vermediği sabit olup, davacının haklı sebeple ortaklıktan çıkma talebinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Ortaklıktan çıkma payının hesaplanması için alınan bilirkişi raporunda şirketin — yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesindeki bilgilere göre şirketin — Zarar ettiği, —olduğu, bu varlıklardan —- olarak göründüğü, mevcut dosya içeriğine göre tespit edilebilen bu öz varlıktan davacının—— olduğu ve bu tutarın davacı yönünden ayrılma payı olarak kabul edilebileceği kanaatine varılarak davacının şirketten ayrılma talebinin kabulüne, ayrılma payı talebinin kısmen kabulüne, gerek fesih ve tasfiye davasında gerek ortaklıktan ayrılma davasında diğer şirket ortaklarının pasif husumeti bulunmadığından onlar yönünden davanın pasif husumet yönünden reddine karar verilerek aşağıdaki şeklide hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının ortaklıktan çıkma talebinin davalı şirket yönünden kabulü ile; davacının —–ortaklığından çıkarılmasına,
2-Davacının ayrılma payı talebinin kısmen kabulü ile —– alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalılar —- yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine,
4-Alınması gereken 3.704,86 TL harcın peşin alınan 31,40 TL harç ve 19/06/2018 tarihinde alınan 969,00 TL ıslah harcı toplamı 1.000,40 TL. nin mahsubu ile bakiye 2.704,46 TL harcın davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan; 1.500,00 TL bilirkişi gideri, 453,00 TL posta gideri toplamı 1.953,00 TL. yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 1.874,88’si ile 1.031,80 TL harç gideri olmak üzere toplam 2.906,68 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 7.850,69 TL nispi vekalet ücretinin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı —–lehine, AAÜT uyarınca taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
8-Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunu usulen anlatıldı. 27/10/2021