Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/250 E. 2020/159 K. 27.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/250 Esas
KARAR NO : 2020/159

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/03/2017
KARAR TARİHİ : 27/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde malikinin ——- plakalı araç ile sürücüsü —– plakalı aracın karışmış olduğu trafik kazası sonucunda —–plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunan—- plakalı aracın sürücüsünün K.T.K.56/1-c maddesine göre kusurlu olduğunu, konuyla ilişkin —— soruşturma nolu dosyası ile halen devam ettiğini, müvekkilinin yolcu konumunda olduğunu ve bir kusurunun bulunmadığını, tazminatın kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik ——– tazminatların davalıların tamamından, —- plaka numaralı aracın kaza tespit tutanağının davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığının bu nedenle poliçe limitleri dahilinde maluliyet ve diğer maddi tazminatlardan dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte sorumlu olduğunu, müvekkili —- için manevi tazminatları taleplerinin bulunduğunu, davalı sigorta şirketi dışındaki davalılardan 20.000,00-TL manevi tazminat taleplerinin bulunduğunu, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı ——-. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirkete başvurusu üzerine maluliyet tazminatının hesaplanabilmesi için maluliyet raporunun talep edildiğini, davacı tarafın bu belgeleri ibraz etmeden dava açtığını, dava şartının yerine getirilmemiş olduğundan davanın usulden reddedilmesinin gerektiğini, davacı tarafın geçici iş göremezlik, tedavi gideri, ulaşım gideri ve bakıcı giderleri taleplerinin teminat dışı olduğunu, müvekkili şirketin sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, davanın kabulü anlamına gelmemek üzere müvekkili şirketin faizden dava tarihinden itibaren yasal faizi ile sorumlu olduğunu, söz konusu olayın haksız fiilden kaynaklandığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti değil haksız fiilden sorumlu olduğunu, müvekkili aleyhine açılan haksız davanın reddine, ——– davacıya bağlanan gelirin tespitine, davacının davasının ispatı halinde müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulması, olmaz ise, asıl alacak, yargılama gideri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlamasını, davanın reddedilen kısmı açısından davacı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin kaza nedeniyle bir kusurunun bulunmadığını, müvekkili şirketin—–plakalı aracın —-otobüsünün hızlı bir şekilde gelerek yolcu indirmek ve bindirmek için aniden durağa aniden yan yoldan gelen araçlara bakmadan girdiğini ve tam o esnada yan yoldan gitmekte olan müvekkili şirkete ait araç sürücüsünün önüne otobüsü ani kırması sonucu——– otobüsüne sol arka köşeden, kendisinin sağ ön köşeden çarptığını, —– otobüs sürücüsünün kusurlu olduğunu, kaza nedeniyle kaza tespit tutunağındaki müvekkiline atfedilen kusuru kabul etmediklerini, meydana gelen kaza nedeniyle davacının bir maluliyetinin bulunmadığını, davacının kafasını çarptığını ve sadece kaşında bir kesik oluştuğunu, davacının maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğunu ancak ne iş yaptığı ve geliri ile ilgili bir bilgi vermediğini, davacının sürekli ve geçici iş göremezlik taleplerinin reddine karar vermek gerektiğini, manevi tazminat talebinin amacını aşar şekilde bir zenginleşme amacına döndürüldüğünü, kaza nedeniyle müvekkilinin bir kusurunun bulunmaması nedeniyle davanın reddine, dava masraf ve vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —— davaya cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Mahkememizin 27/02/2020 tarihli celsesinde; davacı vekili 28/11/2019 ve 26/02/2020 havale tarihli dilekçeleri ile dava konusu hukuki ihtilaf üzerine anlaşmış olmaları nedeniyle dava dosyasından feragat ettikleri anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin vekaletinin denetlenmesinde davadan feragat yetkisi olduğu görülmüştür.
HMK 307 – 309 ve devamı maddeleri gereğince feragat davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran, karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan taraf işlemi olmakla; davacı yanın feragati nedeniyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Feragat nedeniyle davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine,
2-Davacının feragati ödemeye dayandırıldığından davacı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-Alınması gereken 54,40-TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 72,41-TL harçtan mahsubu ile bakiye 18,01-TL’nin davacıya iadesine,
4-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.