Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/208 E. 2021/90 K. 29.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/208 Esas
KARAR NO : 2021/90
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil
DAVA TARİHİ : 20/02/2017
Davacılar —-tarafından davalılar—- aleyhine açılan Tapu İptali Ve Tescil ilişkin davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sırasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin inşaat işleri ile iştigal ettiğini, müvekkili ——- davacı şirketin ortağı ve yönetim kurulu başkanı olduğunu, her iki ortağında tek başlarına temsil ve ilzam yetkisini haiz olduklarını, davalı—- müvekkil şirkete ait ——– parselde bulunan taşınmazı şirket yönetim kurulu başkanından gizli bir şekilde piyasa değerinin çok altında değerlerle yönetim kurulu başkan yardımcısı şüpheli ile birlikte alan kişiler olduğunu, müvekkil şirket tarafından —–bulunan arsa üzerine arsa malikleri ile yapılan ——- yevmiye sayılı kat karşılığında inşaat sözleşmesi ile kat karşılığında inşaat yapıldığını, inşaatın bitmek üzere olduğunu, müvekkil —- pekçok şirkette ortaklığı bulunmakta olup bu şirketlerindeki işleri dolayısıyla inşaatın yürütülmesinden —– sorumlu kılındığını ve tüm iş ve işlemlerin bu kişi tarafından yürütüldüğünü, müvekkil —– işin finansmanı noktasında da gerekli tüm ödemeleri vs. yaptığını, hatta hazır beton ve diğer malzemeleri ortağı olduğu——— tedarik ve teslim ettiğini, müvekkili —- işlerinin yoğunluğu dolayısıyla inşaatla ilgili işleri uzunca bir süredir tanıdığı olan diğer ortağı davalı —- güvenerek ve uzunca bir süre bu kişinin sağladığı güvene dayalı olarak bıraktığını,—- ayının son haftası içerisinde müvekkil—— tarafından yıllık hesapların görülmesi gerekmesi nedeniyle şirketin aktif ve pasif bilgileri, inşaattaki dairelerin tapularının birer suretleri istendiğini ancak davalı —- bilgileri vermekten kaçındığını ve müvekkilini oyaladığını, —– tarihinde tapudan müvekkil şirkete ait taşınmazların tapu kayıtları kontrol edildiğinde davalı —- itibaren şirkete ait taşınmazları sattığını, en son da —- tarihinde kalan son taşınmazı sattığını, taşınmazlardan iki adet dükkanın her birinin —- dairelerin ise—- arasında değerlerle satıldığını tespit ettiğini, —-bulunan banka hesabı kontrol edildiğinde ise şirketin banka hesabında para olmadığının tespit edildiğini, —– tarihinde yapılan görüşmede ise kendisinin taşınmazları sattığını kabul ettiğini, paralar konusunda bir açıklama yapamadığını, müvekkili şirket tarafından daire satın alan kişilere fatura kesilmediğini, tapuda görülen satış bedellerinin banka hesabına yatırılmadığını, davalı—– dava dışı diğer kişilerin durumu bilerek taşınmazları satın aldıklarını, satış bedellerinin tapuda gerçek değerden gösterilmediğini, davalılar ve dava dışı kişiler hakkında —- tarihinde ——dosyası ile şikayette bulunulduğunu, davalı— şirketi zarara uğratmasından dolayı şirkete karşı yaptığı tüm işlemlerden dolayı sorumluluğu bulunduğunu beyanla, davalı —- kayıtlı bulunan ———-daire nitelikli taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacı müvekkil şirket adına tesciline, tescil talepleri haklı bulunmazsa dava konusu taşınmazın tespit edilecek değerinin davalılardan tapu devir tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkili davacı şirkete verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı —- dilekçesinde özetle; müvekkilinin, dava dışı ——olduğunu, bu şirket inşaat yaptığı sırada, beton alımlarını yaptığı dava dışı —- yetkilisi davacı —–kendisine bir teklifte bulunarak beton, demir ve malzemeleri kendisinden olmak üzere yeni bir şirket kurarak daha büyük işler yapmak istediğini beyan ettiğini, bunun üzerine — davacı ————-kurduklarını, ortaklık sonrası müvekkilinin bilgisi dahi olmadan müvekkilinin davacı şrketteki —- ortaklık payını—— düşürdüğünü, ancak ne var ki müvekkilinin bu durumu fark etmesine rağmen itibarının zedelenmemesi adına birlikte ortak olarak iş yaptıkları şirkete ait inşaat işinin tamamlamaya karar verdiğini ve davacı ortağa hiçbir serzenişte bulunmadan, davacı şirketin inşaat işlerini tamamlamak üzere çalışmalara devam ettiğini, davacı ortağın, taralların birlikte kurmuş oldukları diğer davacı şirketin yapmış olduğu gayrimenkullere ilişkin hiçbir maddi katkıda bulunmadığını beyanla öncelikle usul ekonomisi açısından davacıların açmış oldukları davanın usulden reddi ile haksız ve mesnetsiz açılan davanın esastan reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı —- dilekçesinde özetle; müvekkilinin iyi niyetle müteahhit firmadan inşaattan, herhangi bir muavazaya girmeden — bedelle satın aldığını, — peşin olarak verileceğini, kalan —-inşaatın bitiminde tapu teslimi sırasında nakit veya müvekkiline ait —– trampasıyla ödeneceğinin kararlaştırıldığını, yaklaşık —-inşaatın kabasının bitirilip, ruhsat alınması aşamasına gelindiğinde, dairenin tapudan satışı hazır hale gelmiş ve —- tarihinden tapudan satış yapılması için randevu alındığını, müvekkilinin—- bulunan —- dairesini de satış arz ettiğini ve müşteriler ile görüşmeye başladığını, inşaatın ince parke – lavabo – ıslak bölümlerin fayanslarının bitirilmediğini, bu halin bir problem yaratmayacağı konusunda müvekkilinin ikna ettiğini,—— dairenin halen natamam vaziyette bulunduğunu, müvekkilinin kendisine düşen bütün edimlerini yerine getirdiğini, ödemelerin eksiksiz yaptığını, buna rağmen müteahhit firma tarafından mağdur edildiğini, binadaki bütün daire ve dükkan sahipleri ile toprak sahibinin de yarım kalan inşaat durumda olduğunu, bu mağduriyete de şekil olarak müteahhit —- sebep verdiği halde —– müvekkiline dava açarak tapusunu elinden almaya çalıştığını beyanla haksız ve kötü niyetli davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin —- tarihli duruşmasında, davacı vekilinin mahkememiz dosyasının —— sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ettiği anlaşılmakla, her ne kadar dosyanın duruşması —–tarihine atılı ise de, birleştirme talebi yönünden değerlendirilme yapılmak üzere —– dosyası getirtilerek incelenmiştir.
Yapılan incelemede;—– sayılı dosyasında; davacılar—–tarafından davalı —- açılan Tapu İptali ve Tescil davası olduğu, davacı şirketin iki ortaklı —–olduğu, her iki ortağında tek başlarına temsil ve ilza yetkilerinin bulunduğu, davalının güveni kötüye kullanmak suretiyle şirkete ait—– taşınmazı sattığını, bu taşınmazlardan —- devri yapılan——–depolu dükkanın tapu kaydının iptali ile davacı şirket adına tesciline, davalı —- kayıtlı bulunan ———————— numaralı bağımsız bölümler üzerine 3.kişilere devrinin önlenmesi için davalı —– yetkilerinin kısıtlanmasına ve tedbir kararı verilmesine ilişkin taleple açılan dava olduğu, duruşmasının —- tarihine atılı bulunduğu, keşif hususunun duruşmada bir sonraki celse değerlendirilmesine karar verildiği, davanın açılış tarihinin—— tarihi olduğu anlaşılmıştır.
Her iki dosya üzerinde yapılan incelemede; davacı şirket ve davacı —– tarafından, şirketin diğer ortağı —- bu ortağın güveni kötüye kullanmak suretiyle satış yaptığı 3.kişi aleyhine Tapu İptali ve Tescil istemine ilişkin olduğu, he ne kadar Tapu İptali istenen taşınmazlar farklı ise de, aynı hukuki sebeplere ve aynı maddi olaylara dayanılarak açılan davalar olduğu, dolayısıyla davalar arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu anlaşılmakla, usul ekonomisi açısından davaların birlikte görülmesinde yarar bulunduğundan, HMK’nun 166.maddesi gereğince Mahkememizin iş bu dava dosyasının daha önce açılan ———sayılı dosyası ile birleştirilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin bu dava dosyasının ——– sayılı dosyası ile birleştirilmesine,
2-Bu dava dosyasının esasının birleştirme yönünden şerh verilerek kapatılmasına,
3-Mütakip işlemlerin birleşen dosya üzerinden yürütülmesine,
4-Gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, esas hükümle birlikte İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/01/2021