Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/201 E. 2020/5 K. 10.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/201 Esas
KARAR NO : 2020/5
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/02/2017
KARAR TARİHİ: 10/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Taraflar arasında ——– olduğunu, ———– Yüklenici olan müvekkil firma ——–arasında ——tarihinde ——— yapı işleri inşaat sözleşmesi imzalandığını, Sözleşme konusu işler müvekkili firma tarafından tamamlandığını, davacı firmanın sözleşme konusu işin bitirilmesine kadar toplam — hakediş ile——– TL + KDV bedelinde imalat yaptığını, ve —— adet ———- TL (KDV dahil) tutarlı hazır beton faturası kesildiğini, davacı firmanın sözleşme konusu işe ilişkin davalı —— bakiye —— TL alacağı bulunduğunu, bu alacağın tahsili için ———- İcra Müdürlüğünün ———- esass sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Davacı ile davalı şirket arasında ——– tarihli ———- akdedildiğini, bu sözleşme uyarınca davacının davalıya ait taşınmazda betonarme karkas işinin yapılmasını üstlendiğini, davacı, dava dilekçesinde iddia olunduğu üzere, sözleşme uyarınca üzerine düşen edimleri eksiksiz ve tam olarak yerine getirmediğini, davacının sözleşme uyarınca yüklendiği edimlerde sürekli eksiklikler ve hatalar vuku bulduğunu, bu sebep ile davacının şantiye yetkilileri ve davalı tarafından defalarca sözlü ve yazılı olarak uyarıldığını, —— Tarihli —————— konulu yazıda; davacının imalatındaki hatalar ve hatanın nasıl giderileceğinin davacıya bildirildiği, davacının o dönemde şantiye yetkilisi olan — tebliğ edildiğini, ———- Tarihli —— İmalatlarındaki yüzeydeki dişler konulu yazıda da; davacının imalatındaki hatalar ve hatanın nasıl giderileceği davacıya bildirilmiş, davacının o dönemde şantiye yetkilisi olan …’ya tebliğ edildiğini, ——- Tarihli Kesin Kabul Öncesi İmalattaki Eksiklikler konulu yazı da ise; ayrıntılı bir şekilde şantiyedeki eksik ve hatalı imalatların tamamlanması ve tamir edilmesi istendiği ve bu yazı yine davacının o dönemde şantiye yetkilisi olan …’ya——- tarihinde tebliğ edildiğini, davacı, müvekkilin tüm uyarı ve taleplerine rağmen, şantiyedeki eksiklikleri gidermediğini, hatalı işlerin ise onarımını yapmadığını, inşaattaki eksiklikler ve hatalar, davalının kendi imkanları, kendi personeli ile giderildiğini, davacının hatalı ve eksik imalatı sebebi ile, müvekkilce——- tarih, ——seri numaralı, ——- TL. tutarlı ——faturası keşide edildiğini, Söz konusu fatura, ——- tarihinde ——barkod numarası ile davacıya gönderildiği, Söz konusu fatura —- tarihinde davacı tarafından teslim alındığı, Söz konusu ——– tarih ve ——- TL. tutarlı fatura davacıya tebliğ edilmiş olmasına rağmen, davacının süresinde faturaya itiraz etmediği, fatura tarihinden iki yıl sonra icra takibi başlattığı, yukarıda açıklanan nedenler uyarınca, davalının davacı şirkete herhangi bir borcu olmadığını, davacının icra inkar tazminatı talebinin de yerinde olmadığını, yukarıda açıklanan nedenler uyarınca, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile tacirler arasında inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacak için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasına ilişkindir.
Dosyamız arasına alınan ——– İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin —— tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/borçluya —— tarihinde tebliğ edildiği davalının süresinde ——-tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan ——- tarihli itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; defter inceleme neticesinde dosyamız bilirkişiye tevdii edilmiş olup , bilirkişi mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle: davacının talebi olan davalıdan ——– TL cari hesap bakiye alacağına karşılık,davalının ————tarihli yazıları ile davacıya bildirdiği eksik ve hatalı işleri kendi imkanları ile tamamladığı iddiası ile bu işlerin bedeli olarak —— tarih ve —– numaralı ——–TL bedelli faturayı düzenlediği ve borcuna karşılık bu bedeli mahsup ederek defter kayıtlarında borcunu kapattığı; Davalının taraflar arasındaki sözleşmenin 8.2 maddesine göre———- tarih ve ———– tarihlerinde davacıdan eksik ve hatalı işlerin tamamlanmasını talep ettiği, düzeltilmesi gereken eksik ve hataların düzeltildiğine dair delil sunulmadığı, davacı defter kayıtlarında davalının ——– tarih ——– numaralı —— TL bedelli faturasının işleme alınmadığı dava tarihi itibari ile defter kayıtlarında davacının ——- TL alacaklı olduğu, mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporu HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir.
Toplanan deliller, icra takip dosyası, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, ticari defterler, bilirkişi incelemesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı taraf kaba inşaat sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap alacağı için icra takibi yapmış, davalı taraf ise işin eksik ve ayıplı olduğunu bu nedenle davacının cari hesap alacağının gerçeği yansıtmadığını iddia etmiştir. Davalı taraf ——– tarihli hatalı imalat kesintisi adı altında davacı adına ——– TL bedelli fatura düzenlemiş, bu faturayı defterine kaydetmiş, faturanın davacı yana ——– tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Davacı yanın söz konusu faturaya itiraz ettiğine dair beyanı ve sunduğu herhangi bir belge yoktur. Davacı yan ———– tarihli hatalı imalat kesintisi adı altında faturayı defterlerine kaydetmemiştir. Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır. İtirazın sekiz gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. Sekiz günlük süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur. Faturayı alan her türlü delille bu külfeti yerine getirebilir. Somut olayda ——— tarihli hatalı imalat kesintisi adı altında düzenlenen faturayı ——– tarihinde tebliğ alan ve itiraz etmeyen davacı, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ispat külfeti altındadır. Davalı yan hatalı ve eksik imalata dair, davacı yanın çalışanı olduğu mahkemece celbedilen ——— kayıtları ile ispat edilen … ile .———– tarihli üç ayrı tutanak ile taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 8.2 maddesine göre bildirim yaptığını ispat etmiş olup; davacı yan hatalı imalat olmadığını ispata yönelik herhangi bir delil sunmamıştır. Bilirkişi raporuna göre davacı yanın ticari defterlerine göre alacaklı çıkmasının nedeni, davalının gönderdiği hatalı imalata dair faturayı defterine kaydetmemesidir. Davalı tarafça düzenlenen hatalı ve eksik imalata dair faturalara konu hizmetlerin davalı yanca yerine getirildiği ispat edilmesine rağmen, davacı tarafça işte hata ve eksik olmadığı hususu ispat edilemediğinden; davacı tarafın cari hesaba konu alacağının olmadığı anlaşılmakla açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Öte yandan İcra İflas Kanunu 67/II. maddesi gereğince takipte haksız ve kötüniyetli görülürse alacaklının diğer tarafın talebi üzerine red veya hükmolunan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata mahkum edileceği hükmü getirilmiş ise de; icra takibinde alacaklının kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için takipte haksız olması yeterli olmayıp ayrıca kötüniyetli olduğunun kanıtlanması gerekir. Somut olayda ispatlanamayan cari hesap ilişkisinde, davacının takipte kötüniyetli olduğunun kabulü de mümkün değildir. Hal böyle olunca davalının kötüniyet tazminati isteminin reddine karar vermek gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN REDDİ İLE;
Davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
1-Alınması gerekli 54,40 TL harcın davacı tarafça yatırılan 417,09 TL peşin harçtan mahsubu ile 362,69 TL harcın davacıya iadesine,
2-Davacı tarafça yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.180,13 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/01/2020