Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/199 E. 2023/755 K. 03.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/199
KARAR NO : 2023/755

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2017
KARAR TARİHİ : 03/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile …. arasında —- Noterliğinin —–yevmiye numaralı işlemi ile akdedilen 22.06.2005 tarihli Düzenleme Şeklinde Finansal Kiralama Sözleşmesi ile —-Şasi no.lu —- Marka —-Model—-Tip, —- renkli,— sıralı, tek çeker pamuk hasat makinası müvekkili şirkete satın alma opsiyon hakkı da verilmek suretiyle kiralandığını, müvekkili sözleşme süresince kira ödemelerini düzenli olarak yaptığını, 150.000,00 TL borcunun kaldığını, borcun uzun uzun zaman ödeyememiş; ancak davalılardan …. tarafından sözleşmenin feshedilmediğini, sözleşmenin halen yürürlükte olduğunu, …. ile … arasında imzalanan 08.12.2015 tarihli protokole göre bakiye borcun 150.000,00-TL olduğunu, borcun mahkemece tayin edilecek yere ödenmesi karşılığında —- Şasi no.lu —- Marka —-Model— Tip—-renkli, —— sıralı, tek çeker “Pamuk Hasat Makinası” mülkiyetinin müvekkili şirket adına tesciline ya da aracın devri konusunda 08.12.2015 tarihli protokolde yazılı şekilde işlem yapılmasına, bunun mümkün olmaması halinde —-Şasi no.lu —-Marka —- Model—-Tip,—-renkli,—- sıralı, tek çeker “Pamuk Hasat Makinası”nın takdir edilecek kıymetinden …. olan bakiye borcun mahsup edilmesi ile bulunacak değerin fazlaya ilişkin talep ve dava açma hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00-TL.’lik kısmının ….tarafından müvekkillerine ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu malın ve borcun …. ile iş bu davanın davacıları arasında kurulan Finansal Kiralama Sözleşmesine dayandığından ve sözleşmede yetki şartı bulunduğundan öncelikle sözleşmede kararlaştırılan mahkemede davanın açılmasının gerektiğini,——Mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili kılındığını, davacıların dava konusu olaydaki sıfatlarının finansal kiralama ilişkisinde kiracı ve borçlu olmaları olduğunu, mülkiyet hakkı …. bulunan pamuk hasat makinasını finansal kiralama sözleşmesi ile kiralandığını ancak sözleşmede belirtilen kira bedellerini ödememeleri nedeniyle sözleşmenin feshedildiğni ve geri alım davasının kazanıldığı ve kesinleştiğini, sözleşmenin davacıların kusuru ile feshedildiğinden bedelini ödemedikleri makinanın mülkiyetini talep hakları bulunmadığını, alacağın müvekkili şirketçe temlik alındıktan sonraki aşamada da her ne kadar protokol düzenlenmiş ise de protokole de yine davacı … tarafından uyulmadığını ve hükümsüz olduğunu, yükümlülüğünü yerine getirmeyen borçlunun mülkiyet talep etme ve dava açma hakkının ve ehliyetinin bulunmadığını, …. malı iade almayıp borcun ödenmesini beklemesinin ticari hayatta mümkün olmadığını, müvekkili ile … arasında imzalanan protokol ve icra taahhüdü hususu ise davacı yanın iddia ettiği gibi gerçekleşmediğini, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı ….vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile müvekkili arasında 3226 sayılı yasa çerçevesinde, —- Noterliği nezdinde 22.06.2005 tarih ve —–yevmiye nolu düzenleme şeklinde Finansal Kiralama Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince satıcısının —– ait 04.08.2005 tarih ve—– nolu fatura konusu 1 adet —-model—- marka —-model —- şasi no.lu Pamuk Hasat Makinası satın alınarak kiracıya teslim edildiğini, şirketin ve müşterek borçlu müteselsil kefil/diğer davalı .. yukarıda belirtilen sözleşmelere konu kira borçlarını vadelerinde ödemeyerek temerrüde düşmeleri üzerine, müvekkillerince sözleşmenin feshedileceğinin ihtar edildiğini, ihtarnamenin tebliğ edilmesine rağmen borcun ödenmediğini ve sözleşmenin —-. Noterliği’nin 06.06.2007 tarih —- yevmiye sayılı ihtarnamesi ile Finansal Kiralama Kanununun 23. ve sözleşmesinin 12. Maddelerine göre finansal kiralama sözleşmelerinin feshedildiğini, müvekkili şirketin davacı şirketten alacakları da dahil olmak üzere —–. Noterliği’nin 21/05/2015 tarih ve —- yevmiye nolu alacak temlik sözleşmesi ile alacakları ….’ye devir ve temlik edildiğini, davanın reddi ile müvekkili şirket yönünden husumeten davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibariyle; finansal kiralama sözleşmesi kapsamında, asli talep olarak sözleşmeye konu makinenin davacı adına tescili ve devri ile terditli olarak ise bakiye borcun mahsup edilmesi ile bulunacak değerin tazmini istemine ilişkindir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında kabul edilen 7251 sayılı kanunun 58. Maddesi ile 6102 sayılı TTK m.4/II fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflarca delil olarak dayanılması sebebiyle—– Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– sayılı dosya sureti, —- İcra Ceza Mahkemesi’nin—– sayılı dosya sureti ve—–. İcra Müdürlüğü’nün —– sayılı dosya suretleri celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan davacı ile davalı …. arasında kurulan 22/05/2005 tarihli Düzenleme Şeklinde Finansal Kiralama Sözleşmesi, ek ödeme planı, proforma fatura, davacı ile …. arasında kurulan protokol suretleri incelenmiştir.
Davacının ihtiyati tedbir istemine ilişkin olarak tesiben kurulan muvakkat karar uyarınca, davacı, icra takibinden önce protokol yaparak borcunu taksitlendirdiğini, ancak sonrasında icra takibinin yapıldığını, icra takibinde de borcun iki katı olan bir tutara ilişkin taahhüdü imzaladığı, tedbir talebi ile kendi imzası ile kabul ettiği taahhüde göre ödeme yapmaması nedeniyle davalı tarafça pamuk hasat makinasının üçüncü kişilere satılmaması şeklinde tedbir isteminde bulunduğu bu talebin, davanın niteliği, miktarı ve yargılamayı gerektiriyor olduğu, delillerin henüz toplanmamış olması nedeni ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş; söz konusu geçici karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiş,—–BAM —-. Hukuk Dairesi’nin ——sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Konunun incelenmesinin uzmanlık gerektiren yönleri olması ve davacı tarafça delil olarak bilirkişi deliline dayanılmış olması sebebiyle öncelikle davacının adresinin —– olması dolayısıyla davacının ticari defter ve kayıtları ile belirlenen uyuşmazlık noktalarında banka ve finans uzmanı bilirkişi —– rapor alınmış, anılan bilirkişi tarafından —–Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —–Tal sayılı dosyasına sunulan raporda özetle, Davacı tarafa ait 2005 yılı ile 2019 yılları arasındaki incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre davacı şirketin Davalı …. borcu 141.000,00 TL olduğu, davacı tarafından ekonomik sorunlardan kaynaklı sözleşmeye uyulamadığı, akabinde kiralama kuruluşu alacağı—– devrettiği, alacağa konu olan makineden kaynaklı borcun tahsili yanında aracın devri hususunda sözleşmeye madde eklendiği, eklenen sözleşme maddesi varlık kuruluşunun yetkisi dışında oluşturulduğunu, nitekim kiralama kuruluşunun cevap dilekçesinde alacağın tahsilinden sonra varlık kuruluşunun bildiriminden sonra aracın devrinin belirtilen kişi veya firmaya devrinin yapılacağını beyan edildiği, sonuç olarak varlık kuruluşu ile yapılan icra dairesinde ödeme taahhüdü ve davacı ile davalı … kuruluşu arasında yapılan sözleşmedeki fiyat-tutar farkının varlığına dayanarak bir ihtilaf olduğu aşikardır. Davalı iki kuruluş arasındaki devir, temlik, borcun alacağı hususunda ve sonrasında yapılan sözleşmelere istinaden çelişkili durumlar olmasının yanında davacının ödemeden imtina ederek borcun temerrüde düştüğü, borcun ödenmesi halinde devrin sağlanabileceğinin bildirildiği görülmüştür.
Davalı ticari defterleri ile belirlenen uyuşmazlık noktalarında dosya bu kez davalının ticari defterleri ve uyuşmazlık noktalarında rapor tanzimi için oluşturulan bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor alınmış, bilirkişiler Ticaret Hukuku nitelikli hesaplamalar uzmanı —– ve mali müşavir —– tarafından sunulan 13/06/2021 tarihli raporda özetle; davalı Şirketin, davacı Şirketten 209.867,67.-TL alacaklı olduğu, alacağın 21.05.2015 Tarihli —– No.lu Sözleşme ve 21.05.2015 tarihli —–Yevmiye kayıt ile kayıt edildiği, neticeten, davalı … Davacı Şirket ile cari hesabını sıfırladığı, davacılar ile dava finansal kiralama şirketi arasındaki sözleşmenin, kiralananın devri borcunu da içerdiği, sözleşmeden kaynaklanan alacakların ödenmemesi sebebiyle, davacılara 60 gün süre verilerek, sözleşmenin feshedildiği, sözleşmenin feshi sebebiyle davalı … şirketinin mülkiyeti devir borcunun sona erdiği, bununla beraber, alacak sorunlu hale geldikten sonra, borcu temlik alan, davalı … şirketinin, finansal kiralamaya konu malın devir talebini de içerecek şekilde, davalı … ile alacak satış vaadi sözleşmesi imzaladığı, davalının bu sözleşmeden kaynaklanan ödeme edimlerini, davalıya ya da icra dairesine ifa ettiğine dair bir evraka rastlanılmadığından, davalının bu edimlerini ifa etmeden, davalının edimini ifasını talep edemeyeceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiş, iş bu rapora karşı yapılan itirazlar üzerine aynı heyetten ek rapor alınmış, 30/11/2021 tarihli ek raporda ise özetle; devir borcu bakımından, davacılar ile davalı … şirketi arasındaki sözleşmenin, kiralananın devri borcunu da içerdiği, sözleşmeden kaynaklanan alacakların ödenmemesi sebebiyle, davacılara 60 gün süre verilerek, sözleşmenin fesh edildiği, sözleşmenin feshi sebebiyle davalı … şirketinin mülkiyeti devir borcunun sona ermekle beraber, davacı ile diğer davalı … şirketi arasındaki edimlerin ifa edilmesi halinde davalı … şirketi mülkiyeti devredeceğini belirttiğinden, protokole konu borcun ödenmesi halinde finansal kiralama şirketinin mülkiyeti devir borcunun doğacağı, borcun miktarı bakımından, davacının bu sözleşmeden kaynaklanan ödeme edimlerini, davalıya ya da icra dairesine ifa ettiğine dair, dosya içerisinde bir evraka rastlanılmadığından, bu edimlerini ifa etmeden, davalının edimini ifasını talep edemeyeceği, ilgili edimlerin kısmen ifasına yönelik olarak, dosyada evrak tespit edilememesi, protokole ilişkin ödemenin miktarına yönelik taraf beyanlarının farklılık arz etmesi sebebiyle, davalı … şirketinin, ticari defter ve kayıtlarında yerinde inceleme yetkisi erilmesi halinde yerinde inceleme yapılabileceği, ödeme miktarlarının tespitinden sonra, yapılan ödemelerin protokol borcundan mahsup edilerek, kalan bakiye taksit tutarlarının hesap edilebileceği, sözleşmede temerrüt faizine ilişkin hüküm tesis edilmediğinden, kalan bakiye taksit tutarlarının her birine vade tarihlerinden itibaren, Borçlar Kanunu’nun 112. maddesi, Ticaret Kanunu’nun 9. ve 10. maddesi ile 3095 Sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizi Kanunu’nun 2. maddesine göre ticari faiz işleyeceği yönünde kanaat bildirilmiş; bu rapora da yapılan itirazlar üzerine yine aynı heyetten bila tarihli ekin eki raporu alınmış bu raporda ise davalı …—-davacı—–cari hesap kaynaklı alacaklarını 21.05.2015 tarih —- yevmiye nolu —- Satışı —- Sözleşme açıklamalı kayıt maddesi ile —– devir ettiği, davalı … ile davacı Şirketin müşterek müteselsil kefili bulunana … ile — 27.12.2015- 25.06.2017 tarih 150.000 TL tutarlı protokol imzalandığı, Protokol Kapsamında davacının 21.000 TL toplam tutarlı ödeme yaptığı, BK.100 madde kapsamında alacaklar öncelikle faiz ve ferilerden mahsup edildiğinde davalı …—-davacı —– bakiye alacağının 130.912,65 TL olduğu, son ödeme tarihi itibarıyla kalan taksit bakiyesi ile bakiye taksitlere vade tarihinden itibaren ticari faiz işleyeceği, faiz toplamının 130.912,65 TL olduğu, davacı —– davalı ….olan borcun sona erdiğine dair herhangi bir kaydın dosyada bulunmadığı belirtilmiş söz konusu raporlar ilgili kısımları denetime elverişli görülmüş ve HMK m.282 hükmü gereğince hükme esas alınmıştır.Dava konusu uyuşmazlık, davacı ile davalı …. arasında kurulan 21.06.2005 tarihinde finansal kiralama sözleşmesi ile kiralanan—-Model —–marka pamuk hasat makinesinin bakiye borcun ödenmesi karşılığında mülkiyetinin davacı şirkete tescili talebinin şartlarının bulunup bulunmadığı, bu mümkün olmadığı takdirde ….bakiye borcun mahsup edilmesi kaydıyla makine bedeli ne ilişkin bedelin tahsiline ilişkin talepler kapsamında davacının alacağın devredildiği …. ile yaptığı protokole uygun davranıp davranmadığı noktalarında toplanmaktadır
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporlarının ilgili kısımlarının hükme esas alınması ile davacı şirket ile davalı … —– arasında —–şasi nolu —–Marka —- model —– tip —–pamuk hasat makinası”nın kiralanmasına ilişkin —- Noterliği’nin —– yevmiye nolu 22/06/2005 tarihli düzenleme şeklinde finansal kiralama sözleşmesi ile ticari ilişki kurulduğu, davacı şirketin kiracı/zilyet, davacı gerçek kişinin müteselsil kefil, davalının ise kiralayan/malik olduğu, sözleşme ile üstlenilen kira borcu ediminin davacı şirket tarafından yerine getirilmemesi sebebiyle davalı … şirketinin FKK m.23 ve sözleşmenin 12. Maddesi uyarınca davalıya uygun süre vermesine rağmen borcun ödenmemesi sebebiyle yine TTK m.18/3 hükmüne uygun olarak sözleşmeyi feshettiği, sözleşmenin feshedilmesine rağmen davalı tarafından anılan davacıya malın teslim edilmediği, malın iadesine ilişkin açılan dava ile sözleşme konusu malın davalıya iadesine karar verildiği, yapılan fesih sebebiyle davacının malın mülkiyetini talep hakkının hem sözleşme hem de yasa gereğince mümkün olmadığı, akabinde davalılar arasında yapılan temlik protokolü ile davalı … —- sözleşmeden doğan haklarını diğer davalı … devredildiği, devir sonrasında da davacı kiracı tarafından —– borcun ödenmediği bunun üzerine davalı …. ile davacı … arasında 08/12/2015 tarihli ödeme protokolü düzenlendiği, söz konusu protokol kapsamında belirlenen taksitlerin ödenmesinin vadelere bağlandığı ve toplamda 150.000,00 TL borcun ödenmesi halinde sözleşmeye konu icra dosyaları ile alacak sebebi ile başlatılacak ilamsız takip dosyalarının ve makinanın devrinin —— yapılacağının kararlaştırıldığı, taraf beyanları ve alınan bilirkişi raporları ile sabit olduğu üzere davacının protokole konu borcun belirli vadeler içermesine rağmen ödemediği, bu kapsamda davalı …. tarafından taahhüdü ihlal gerekçesi ile yapılan şikayet üzerine davacının hapisle tazyikine karar verildiği, davacının terditli olarak ileri sürdüğü ilk talebinin bakiye borcun ödenmesine karşılık makinanın adına tesciline karar verilmesi ya da protokolde yazılı işlem tesisini talep ettiği, protokolde davacı şirkete ait herhangi bir imzanın bulunmadığı sadece sözleşmede müteselsil kefil sıfatı ile yer alan davacı şirketin yetkilisinin isim ve imzasının yer aldığı, davalı tarafça bu hususta bir itirazın bulunmaması kapsamında protokolü davacı şirket yararına davacı şirket yetkilisi ile yapıldığı kabul edilse bile davalılar arasında kurulan temlik sözleşmesi gereğince makinanın mülkiyetinin diğer davalı … —-olduğu ve davalı …. ancak borcun tamamen ödenmesi kapsamında mülkiyetin devrini talep edebileceği, davalı … —–borcun ödenmesi sonrasında mülkiyeti —– devretmesi dışında bir soumluluğunun bulunmadığı dolayısı ile kendisine husumet yöneltilemeyeceği, diğer davalı …. yönünden ise alınan bilirkişi raporları ile protokole konu borcun ne dava tarihi ne de son alınan rapor tarihi ile ödenmediği, protokol de belirtilen ödeme tarihlerinin belirli vade niteliğinde olduğu ve davacının iddiasının aksine ödemenin süresinin belirlenmediği veya insiyatifin davacıya bırakıldığının kabulünün TBK m.19/1 hükmünce hayatın olağan akışına ve TMK m.2 hükmüne aykırılık taşıyacağı dolayısı ile davacının protokol kapsamında belirlenen borçları ödememesine rağmen ve aradan yaklaşık 2 yıl geçtikten sonra bu davayı açarak borcun tediyesi ile malın tescilini istemesinin kimsenin kendi kusurlu eyleminden yararlanarak hak talep edemeyecği genel ilkesine de aykrılık teşkil edeceği bu sebeple asli talebin reddi gerektiği, davacının fer’i talebinin de malın tescil edilmesinin mümkün olmamasına bağlı olmasına bağlı ileri sürüldüğü ama talep gerekçelerinin asli talep ile aynı olduğu dolayısı ile davacının fer’i talebi yönünde de isteminin reddi gerektiği kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının asıl ve fer-i taleplerinin ayrı ayrı reddine,
2-Alınması gereken 269,80 TL karar harcının davacı … tarafından yatırılan 170,78 TL peşin harç, 3.510,00 TL tamamlama harcı, davacı —– tarafından yatırılan 11.329,68 TL tamamlama harcı toplamı 15.010,46 TL’den mahsubu ile bakiye 3.545,88 TL’sinin davacı …, bakiye bakiye 11.194,78 TL’sinin davacı … iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalılar kendini vekille temsil ettirdiğinden davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 126.800,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müteselsilen tahsili ile davalılara verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı …– vekilinin yokluğunda, hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.