Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/178 E. 2019/437 K. 16.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/178 Esas
KARAR NO : 2019/437

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/02/2017
KARAR TARİHİ : 16/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: dava dışı ————————– yapımını üstlendiği ———- düzenleme ve Yenileme işinin müvekkil şirket tarafından sigortalandığını, müvekkil şirket sigortalısının çadır alım işi ile ilgili davalı ile anlaştığını ve sigortalı alanda davalı tarafından depo çadırı imal edildiğini, davalı tarafından imalatı ve montajı yapılan depo çadırının 21/01/2016 tarihinde yağan kar nedeniyle çadırın çökmesi sonucuyla depo içinde bulunan sigortalı montajı tamamlanmamış ekipmanların zarara uğradığını, hasar nedeniyle yapılan ihbar üzerine ekpertiz raporu düzenlendiğini, düzenlenen raporda imalatı yapılan çadırın hava koşullarına uygun olması gerektiği ve hasar miktarının 103.493,08 TL olduğunun belirtildiğini, sigortalı ile davalı şirket arasında dava konusu çadırın imalatına ve satımına ilişkin olarak teknik şartname imzalandığını, dava konusu olayın sigortalı emtialarda meydana gelen hasarların davalının imalatını-montajını yaptığı çadırın teknik şartnameye uygun şekilde yapılmadığından dolayı meydana geldiğini, meydana gelen hasar nedeniyle müvekkilinin 05/12/2016 tarihinde sigortalısına 103.493,08 TL sigorta tazminatı ödediğini, ödenen tazminat nedeniyle sigortalının haklarına halef olduklarını, dava öncesinde davalı tarafa yapılan başvurudan sonuç alınamadığını iddia ederek; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 103.493,08 TL tazminatın sigortalıya ödeme tarihi olan 05/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, davacı tarafından dosya içerisine konulan çöken çadır fotoğraflarının dava dışı —————-ile müvekkil şirket arasında 2009 yılında imzalanan sözleşmeye ait olduğunu, davacı tarafından ekspertizi yaptırılan çadırların dosyaya sunulan tenkik şartname ile ilgisi bulunmadığını, hasar gören çadırların sigorta dönemine dahil olmadığını, dosyada yer alan 2019 yılında satışı yapılan çadırlara ait olduğunu, davacı tarafından sunulan teknik şartnamenin 2014 yılına ait olduğu ve 285x124x5,2 mm karakteristik ebatları haiz çadıra ilişkin olduğunu, tamamıyla yanlış teknik şartnameye dayanılarak alınan ekpertiz raporunun ve açılan davanın kabulünün mümkün olmadığını, tarafların sadece mal satışı konusunda anlaştıklarını, ürünlerin montaj ve demontajının müvekkil şirketçe yapılmadığını, hatalı ya da eksik kurulum da dahil olmak üzere müvekkil şirkete hiçbir kusur atfedilemeyeceğini, dava dışı şirkete satışı yapılan çadırların etkinlik çadırı olduğunu, kar yükünü taşıyacağının taraflarca imzalanan hiçbir sözleşmede taahhüt edilmediğini, çatıda biriken karları temizleme ve çadırın iç sıcaklığnı uygun derecede tutma yükümlülüğü dava dışı şirkete ait olduğunu, meydana gelen olayda hava koşullarının olağanüstü hal teşkil etmekte olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını iddia ederek; davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile rücuen tazminat istemine dayalı alacak davasıdır.
Davacı, dava dışı sigortalısı ——————– ile aralarındaki ——– Poliçesi bulunduğunu, 21/01/2016 tarihindeki aşırı kar yağışı nedeniyle sigortalı firmaya ait depo çadırının çöktüğünü ve bu nedenle hasar oluştuğunu, sigorta poliçesi kapsamında davaya konu olay nedeniyle dava dışı sigortalıya 05/12/2016 tarihinde 103.493,08 TL ödeme yaptıklarını, olayda kusuru bulunan davalıdan bu bedelin tahsilini talep ettiklerini iddia etmiş;
Davalı ise, kendileri sorumluluğunda olan çadırların, hasara uğradığı belirtilen çadırlarla ilgisinin bulunmadığını, teknik şartnameden bu durumun açıkça anlaşılacağını, bu nedenle davayı kabul etmediklerini savunmuştur.
TTK.nın halefiyet başlıklı 1472.maddesine göre; sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. Aynı maddenin ikinci fıkrasına göre de sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.
Davaya konu edilen olayda; davacı … şirketinin dava dışı sigortalısı ————————- sorumluluğundaki emtianın aşırı kar yağışı nedeniyle hasarlandığı, davacı … şirketi tarafından yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucunda dava dışı sigortalıya 05/12/2016 tarihinde 103.493,08 TL ödemenin yapıldığı ve bu bedelin davalıdan davada talep edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve yaptırılan bilirkişi incelemesi ile; hasara konu çadır sisteminin yağan karın oluşturduğu ağırlığa direnemediği ve 21/01/2016 tarihinde çöktüğü, çökme sonucu çadır altında bulunan emtianın zarar gördüğü, hasar gören çadırın davacının sigortalısı ile davalı arasındaki 26/06/2009 tarihli sözleşme kapsamında olan bir çadır olduğu, bu durumun davalı tarafça da kabul edildiği, dosyaya sunulan teknik şartnamenin hasar gören çadırla ilgisinin olmadığı ve dava dışı sigortalı şirket ile davalı arasında imzalanan 31/12/2013 tarihli sözleşmenin konusu olan çadırlar olduğu, davaya konu hasar gören çadırın sunulan teknik şartname kapsamında olmaması ve dosyaya davalının sorumluluğunu doğurabilecek başkaca sözleşme veya protokolün de sunulmamış olması karşısında, kar yükünün çadır tasarımında dikkate alınacağı konusunda davalıya yüklenen somut bir yükümlülük bulunmadığından meydana gelen olayda davalının bir kusurunun bulunmadığı ve bu nedenle de halefiyet şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2- Alınması gereken 44,40 TL harcın davacı tarafından yatırılan 1.767,41 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.723,01 TL harcın davacıya iadesine,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
5-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden —–Kanununa göre takdir olunan 11.029,45 TL’nin davalı tarafa verilmesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı