Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/16 E. 2018/1004 K. 16.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/16 Esas
KARAR NO : 2018/1004

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 05/01/2017
KARAR TARİHİ : 16/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 05/01/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalı şirketin …….. vade tarihli, 12.000,00 TL,…… vade tarihli 3.000,00 TL, …. vade tarihli, 50.000,00 TL, …. vade tarihli 45.000,00 TL faturalar nedeni ile müvekkiline 47.300,00 TL borçlu olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine İstanbul Anadolu …….. icra Müdürlüğü’nün 2016/27024 Esas sayılı dosyası İle icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirtmiş olup, davanın kabulüne, davalının icra takibine itirazının iptaline ve takibin devamına, davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 08/12/2015 tarihli eser sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 4.maddesi gereği işin tamamlanması için verilen tarihin 31/01/2016 olduğunu, davacının bu tarihe uymadığını ve taahhüt ettiği işi zamanında tamamlamadığını, imalatı ve teslimi taahhüt edilen ürünlerin, davacının çalışanı ….. tarafından 22/03/2016 tarihinde müvekkiline teslim edildiğim, teslimden sonra montajının da zaman aldığını, bu arada müvekkilinin ticari kaybının doğduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmede cezai şart olarak konulan işin tamamlanmasında gecikilen her gün için 1.000 TL tazminat şartının bulunduğunu, müvekkilinin teslim edilmeyen makinanın üreteceği mal ve bu üretimden elde edilecek gelirden mahrum kalındığını belirtmiş olup, davanın reddine, davacının haksız olarak icra takibinde bulunmasından dolayı %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, dava harç ve masrafları ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, hukuki niteliği itibari ile cari hesap alacağına dayalı olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
İstanbul Anadolu ……… İcra Müdürlüğü’nün 2016/27024 Esas sayılı dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin 21/12/2016 tarihinde borçlu/davalıya tebliğ edildiği, borçlunun 26/12/2016 tarihinde borca ve faize itiraz ettiği ettiği, hem icra takibine itirazın hem de iş bu itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, itirazın borca, faize kısaca esasa ilişkin olduğu, icra müdürlüğünün yetkisine bir itirazın olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı, davalı ile aralarındaki ticari ilişki nedeniyle oluşan cari hesap alacağının ödenmemesi nedeniyle icra takibi başlattıklarını iddia etmiş; davalı ise, davacı ile aralarında eser sözleşmesi olduğunu, davacının sözleşmedeki süreye uymadığını, bu nedenle zarara uğradıklarını, gecikilen her gün için sözleşmede cezai şart kararlaştırılmış olduğunu, bu nedenle borçlu olmadıklarını savunmuştur.
Tarafların tacir olması nedeniyle defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, her iki tarafın defterlerini sunduğu, incelenen taraf defterleri uyarınca; taraf defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, davaya konu alacağı gösterir takip konusu faturaların her iki taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının faturaları vergi dairesine de bildirmiş olduğu, bu nedenle taraflar arasındaki ticari ilişki ve 47.300,00 TL alacağın bulunduğu konusunda ihtilaf bulunmadığı anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı taraf cezai şart alacağından bahsetmiş ise de; sözleşmede, dosyaya sunulan başkaca bir belge veya işin teslimi sırasında bu husus belirtilerek cezai şart alacağının saklı tutulmadığı, ayrıca davacı alacağının tahsili anına kadar bu konuda davalı tarafça yapılmış herhangi bir ihtar veya ihbarın bulunmadığı görülmekle, davalının cezai şartın mahsubu yönündeki savunması kabule değer görülmemiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 47.300,00 TL üzerinden devamına,
2-Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
3-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20 ‘si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine dair,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerine hesaplandığında alınması gereken 3.231,06 TL harcın peşin alınan 807,77 TL harçtan mahsubuna, eksik kalan 2.423,29 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 869,80 TL yargılama gideri ve 839,17 TL harç gideri toplamı 1.708,97 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafça yargılama gideri harcanmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı lehine ……… uyarınca taktir olunan 5.553,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.