Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1385 E. 2021/436 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1385 Esas
KARAR NO: 2021/436
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2017
KARAR TARİHİ : 27/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı aleyhinde —— dosyasıyla icra takibi yapıldığını ve ödeme emri gönderildiğini, borcun sebebi olarak da — tarihinde davacı— ve idaresinde ki —— aracın istiap haddinin aşılması sebebi ile kusurlu olarak sebebiyet verdiği kaza sonucu şirket sigortalısı olan —– plaka sayılı araç için ödenen hasar tazminatının rücusu istemi gösterildiği, ancak gerçek durumun bu şekilde olmadığı, —- sevk ve idaresindeki—– seyri esnasında yol kesim levhası — metreye geldiğinde aynı istikamette bulunan sürücü ———-yolun sağ kısmında kendi aracının ön kısmı ile diğer aracın arka kısmına çarptığı, çarpmanın etkisi ile yolun sağında bulunan demir korkulukların iki ayrı kısmına çarparak durmaları sonucu 2 araçlı ölümlü, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, bu kazanın oluşumunda hangi aracın kusurlu olduğu anlaşılamadığından kusur dağılımının yapılamadığının bildirildiği, Tespit tutanağında—- olarak—– istiap haddini aştığı için sürücü dahil —- kişi bulunması sebebiyle trafik para cezası işlemi uygulandığının belirtildiği, her ne kadar tespit tutanağında —- ait araçta sürücü dahil– kişi olduğu bildirilmiş ise de araç içerisinde bulunan —– olduğu, bu husus gözetilmeksizin ceza işleminin uygulandığı, ayrıca araç içerisinde bulunan ——- yaşında küçük çocuklar olduğu, kısacası araçta fazlaca ağırlık yapacak yaşta kişilerin bulunmadığı, kazadan sonra ——- alınan bilirkişi raporunda kazanın aynı yöne ve istikamete seyir eden araca arkadan çarpma şeklinde ——– kusur verildiği, istiap haddinin aşılmasından dolayı kazanın meydana geldiğinden bahsedilmediği, açıklanan nedenlerden dolayı istiap haddinin aşılmasının kazaya münhasıran etkili olduğunun söylenemeyeceğini belirterek ——— dosyasında davacıların davalıya borçlu bulunmadığının tespitine, davacılardan —- icra işlemi uygulanması sebebi ile bu davacı yönünden %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;—- plakalı aracın, davalı sigorta şirketince kaza tarihini kapsar şekilde —— sigortalı olduğu, — tarihinde davacı — tarafından sevk ve idare edilen diğer davacı — kusurlu olarak sebebiyet verdiği kaza sonrası —- plakalı araçta hasar meydana geldiği, —- aracın kusurlu olarak sebebiyet verdiği trafik kazası sonucu davalı sigorta şirketi tarafından —- plaka sayılı araçtaki hasar——- hasar tazminatı ödendiği, kaza tarihinde geçerli olan ———– uyarınca; gerçekleşen riziko sonrası zarar gören 3.kişiye ödemede bulunan sigorta şirketine, sigorta sözleşmesi ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerince, sigorta ettirene yani kendi sigortalısına karşı rücu edebilme imkanı tanındığı, kazaya sebebiyet veren ——— kişi taşındığının kaza tespit tutanağında açıkça belirtildiği, istiap haddinin aşılmasının —— rücu nedeni olduğu, somut olayda, istiap haddi aşılmış olduğundan davalı şirketin ——- sigortalıya rücu edebileceği, yapılan ödemenin rücuen tahsili amacıyla davacılara karşı ——- dosyasından icra takibi başlatıldığı, yetkiye itiraz sebebiyle dosyanın ——- gönderildiği, davalı tarafından tazmin edilen 3. kişinin maddi zararının, araç sürücüsünün kaza esnasında istiap haddini aşması ve kusurlu olarak sebebiyet vermesi sonucu meydana geldiği, Karayolları Trafik Kanunu’nun İşletenin Hukuki Sorumluluğu başlıklı bölümünde Md.85 uyarınca işletenin sorumluluğunun, kusura dayanmayan bir tehlike sorumluluğu olduğu, İstiap haddinin aşıldığının resmi evrak niteliğindeki Trafik Kazası Tespit Tutanağı ile ispatlandığı, istiap haddinin taşınan yolcu sayısına göre hazırlanmış olup yolcu sayısı bakımından herhangi bir yaş kriteri söz konusu olmadığı, araçta taşınan her insanın yolcu olarak sayılacağı, davacı —- sevk ve idaresindeki diğer davacı ——— aracın kazaya sebebiyet vermesinden ötürü başlatılan takipte herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, belirtilerek davanın reddi ve davacılar aleyhine icra inkar tazminatına, hükmedilmesi talep edilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile sigorta şirketi tarafından dava dışı 3. Kişiye ödenen poliçe teminat bedelinin ——-uyarınca kendi sigortalısı ve şoföre rücusuna ilişkin başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olamadıklarının tespiti davasıdır.
Usulüne ilişkin taraf teşkili sağlanarak deliller toplanmıştır.
—— tarihleri arasında davacı —- kayıtlı olduğu, —— adına kayıtlı bulunan ——– tarihleri arasında araç başına —- teminat limitli zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalandığı, Davacı tarafa ait —-plakalı araçlar arasında kaza meydana geldiği —— tarihli kaza tutağında özetle ——- istikametinden—— istikametine seyri esnasında yol kesim levhası 30 metreye geldiğinde aynı istikamette bulunan —- sürücüsü bulunduğu —— yolun sağ kısmında kendi aracının ön kısmıyla çarptığı, çarpmanın etkisi ile yolun sağında bulunan demir korkulukların iki ayrı kısmına çarparak durmaları sonucu iki aracın ölümlü yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş olup; Bu kazanın oluşumunda —— oluşan kaza sonucu ağır yaralı olarak ve bilinçleri kapalı olarak kaza yerinden —– sağlık kurulunca hastaneye intikal ettirildiğinden sürücülerin beyanlarına ulaşılamadığından, kaza yerinde yapılan incelemelerinden sürücülerden hangisinin kusurlu olduğunun anlaşılamadığından kusur dağılımı belirlenememiştir.—- bulunan yolcu olarak bulunan ——- aştığı —– işlemi uygulanmıştır.” şeklinde olduğu,
Dosya içerisindeki ödeme dekontuna göre,—– hesabına —— gönderildiği, tespit edilmiştir.
Yargılamaya konu uyuşmazlık bu kaza sebebi ile davacının istiap haddini aşmasının zararın kendisine rücu edilmesine sebebiyet verip vermeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Sigortalanan aracın karıştığı kaza sebebiyle, 3. Kişiye ait aracın hasar gördüğü, bu hasar sebebiyle uğranılan gerçek zararın miktarı ve tespit edilen zarar miktarının sigorta şirketince tazmin edildiği noktasında, taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf, araç sürücüsünün kusurlu olup olmadığı ve sigortacının rücu sebeplerinden olan, kazanın istiap haddinin aşılmasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı noktalarında toplanmaktadır. Mevzuatımıza göre işleten sayılan araç maliki, tehlike sorumluluğu kapsamında, kusursuz sorumlu olup; bu sorumluluktan kurtulabilmesi için, kazanın gerçekleşmesinde, kendisinin ya da eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurunun bulunmaması gerekir. İşletenin veya sorumluluğu altındaki kişilerin, kazanın meydana gelmesinde, hafif kusuru olsa dahi, işletenin kurtuluş kanıtından faydalanma imkanı yoktur.
Dava konusu olayda, işletenin sorumluluğu altındaki sürücünün kast veya ağır kusuru tespit edilemediğinden, ———— maddesinin a fıkrasında düzenlenen, kast ve ağır ihmale bağlı rücu şartlarının oluşmadığı anlaşılmıştır.
—————- uyarınca, tazminatı gerektiren olay, yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınmasından meydana gelmesi halinde de, sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı bulunmaktadır. İstiap haddi, taşıtların yük ve yolcu miktarlarını belirleyen sınır olup; gerçekleşen kazaya münhasıran istiap haddinin aşılmasının sebep olması durumunda, kaza ile istiap haddinin aşılması arasında illiyet bağının bulunduğu, bu durumda, sigortacının rücu hakkının bulunduğu, istiap haddinin münhasıran kazaya sebep olduğunu tespit edilememesi durumunda ise rücu hakkının söz konusu olmayacağı kabul edilmektedir. ——–
Her ne kadar kazaya, davacı sürücünün dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı sürüşünün sebep olduğu görülmekteyse de, kazanın münhasıran istiap haddinin aşılmasından meydana geldiğinin tespit edilemediğinden, mevzuatımıza göre, istiap haddinin aşılmasına bağlı rücu şartlarının oluşmadığı,
Ayrıca, rücu hakkının, yalnızca sigorta ettirene karşı kullanılabileceği kabul edildiğinden, davacı sürücünün, davalı sigorta şirketinin ödediği tazminattan bu bakımdan da, sorumlu olmayacağı tespit edildiğinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacının takip yapmakta kötü niyetli olmadığı kanaatine varıldığından kötü niyet tazminatına hükmedilmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabülü ile; Davacı—– sayılı dosyası ile davacı ———— sayılı dosyasında davalı tarafa borçlu olmadıklarının tespitine,
2-Davacının takip başlatmakta kötü niyetli olduğu tespit edilemediğinden kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 2.201,15-TL harçtan dava açılırken alınan 550,29-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.650,86-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan; 1.629,50-TL yargılama gideri 550,29-TL harç toplamı 2.179,79-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir edilen 4.833,45-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacının yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/05/2021