Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1375 E. 2020/131 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1375 Esas
KARAR NO: 2020/131 Karar
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/12/2017
KARAR TARİHİ: 20/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Taraflar arasında —— tarihinde ——– markasının kullanımı konusunda sözleşme imzalandığı, buna göre davacının şirket adresinde ———–ait her türlü ürünün satışını yapacağında anlaşıldığı, davalı şirketin bu ürünleri davacı şirkete zamanında ve eksiksiz teslim edeceğinin kararlaştırıldığı, davalı şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediği, sözleşmenin 2.7 maddesine göre davalı şirketin, aylık cirosunun ———aşması durumunda elde ettiği cironun %3’flnü davacı şirkete prim olarak İnleyeceğini taahhüt ettiği, iakat davalının günlük kazancının ——–seviyelerim hiçbir zaman geçmediği için hiçbir ay bu rakama yaklaşılmadığı, mahkemeye sunulacak —- raporlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesi sonucu davalının ciro rakamlarının net bir şekilde görüleceği, davacı şirketin sözleşme gereklerini yerine getirip başka yerden et vb. ürünler tedarik etmemesine rağmen davalının bazı sorumluluklarını hiçbir şekilde yerine getirmemesi üzerine sözleşmenin feshi zorunluluğunun doğduğu, davalının sözleşmenin 5.1 ve 5.6 maddelerinde belirtilmesine karşın mesleki bilgi ve tecrübelerini davacıya aktarmadığı, davacı şirkette çalışan personele gerekli eğitimi vermediği, 5.3 maddesine göre, davacının kar marjına uygun olarak davalının örün fiyatiamasına gitmediği, davacının işyerinde ekran reklam panolarında menü oluşturulması için özel ekipman yatırımı yaptığı, davalının bu panolarda yer alacak urun planlama demosunu göndermediği, işletmesinin tanıtımını yapamayan davacı şirketin menfi ve müspet zarara uğradığı, davacının davalı şirket ——–markasının işletilmesi ve satışı için — yeni personel istihdam ettiği, asgari ücretin üzerinde çalışan personeller ile davacının menfi zarannın giderek arttığı, davalının sözleşmenin 5.2 maddesini ihlal ederek —— miktarının ve ——- fiyatının görüldüğü menüleri ———– hazırladığı, kapıya konması için menüyü gösteren tabelayı tedarik etmediği, sözleşmenin 8.1 maddesine göre davalının maliyet bedeli karşılığı davacının uhdesinde bulunan birtakım ————- maliyet bedelinin ödeyerek teslim alması gerektiğinin belirtildiği, taraflar arası imzalanan ariyet sözleşmesinde de ———–Programlanın maliyet bedeli karşılığı teslim alınacağının da yazıldığı, bu ürünün teslim alınmamasının davacının ariyet ücreti alacağını doğurduğu, bunlar dışında davacının davalıya sözleşmenin isim hakkı bedeli olan — – dinlendirici bedeli olarak ———- ödeme yaptığı, tüm bu bedellerin sözleşmenin İfasında ağır kusurlu olan davalı tarafından davacıya ödenmesi gerektiği, ——— Noterliği’ nin ———yevmiye numaralı ihtarnamesiyle yukarıda belirtilen yükümlülüklerini ihlal eden davalı şirkete ihtarname keşide edilerek sözleşmenin tek taralı olarak sona erdirildiğinin bildirildiği, buna cevap olarak verilen ihtarnamede tüm ürünlerin iadesinin istenmesine karşın iadesi talep edilen urun bedellerinin ödenmeyeceğinin davalı tarafça ifade edildiği, bunun sözleşmenin 8.1 maddesine açık aykırılık teşkil ettiği, ayrıca işbu cevap ihtarnamesinde davacı tarafa somut bir kusur isnat edilemediği, bu beyanlara dahi davalının sözleşmeye riayet amacının bulunmadığını ortaya koyduğu, buna göre davalının sözleşme gereğini yerine getirmemesinde ağır kusurlu olduğunu tespiti yapılarak, şimdilik ———– maliyet bedellerinin ve hesaplanacak müspet ve menfi zararların (maddi tazminatın) sözleşmenin feshedildiği tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile davalı yandan tahsiline, davanın kabulüne karar verilmesinin talep edildiği ifade edilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle:davalı şirketin davacı şirkete kesinlikle herhangi bir ciro sınırına ulaşma garantisi vadetmediği, davacı şirketin tacir olduğu, işletmesini iyi bir şekilde yönetememesi sonucu zarar etmesinin veya istediği kar oranlarına ulaşamamasının sonuçlarına bizzat kendisinin katlanması gerektiği, davacının davalı tarafça zarara uğratıldığına dair herhangi bir somut iddia da ileri sürülemediği, işe alımı yapılan personellerin hepsini davacı şirketçe seçildiği, davacı tarafın işe aldığı personelleri beğenmeyip bu kişilerle arasında yaşadığı problemlerin sorumluluğunu da davalıya yüklediği, davalının ———– bayisi bulunduğu, davacının kalitesiz ürünler sebebiyle marka değerinin düştüğü iddiasının gerçek olamayacağı, davacı şirketin menü düzenlenmediği ve tanıtımını yapamadığı iddialarının soyut iddialar olduğu, sözleşmede her türlü ekipmanın temin edildiğinin belirtildiği, davacı tarafın davalıya ödediği isim hakkı kullanım bedelini ve bayi olabilmek amacıyla ödediğini iddia ettiği sair bedelleri geri talep edemeyeceği, davalı şirketin herhangi bir kusurlu hareketi bulunmadığı, davalı şirketin davacı tarafça sözleşmenin haksız bir şekilde feshedilmesi sebebiyle zarara uğradığı, davalı şirketin mahrum kaldığı karın davacı tarafça davalıya ödenmesi gerektiği, sözleşmede belirtilen cezai şartların da sözleşmenin haksız bir şekilde feshedilmesi sebebiyle davalı şirkete ödenmesi gerektiği, bununla birlikte davalı şirketin davacı şirketin cari hesap borcu sebebiyle ——– tarihinde ——- İcra Müdürlüğü’nün —— E. sayılı dosyası üzerinden ——— tutarında takip başlattığı, ancak davacı şirketin haksız bir şekilde itiraz ettiği, buna göre davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği ifade edilmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile —— tarihli——— marka kullanma sözleşmesi ve ailiyet sözleşmesinden kaynaklanan ——– maliyet bedeli ile maddi tazminat (müspet ve menfi zarar) isteminden ibarettir.
——– İcra Müdürlüğü, ————— Noterliği’ne yazılan müzekkerelere ikmalen cevap verildiği ve müzekkere yazı cevaplarının dosya içerisine alınmıştır.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; defter inceleme neticesinde dosyamız mali müşavir ve haksız rekabet uzmanı bilirkişiye tevdii edilmiş olup , bilirkişi mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle: Davalı şirketin ——– yılma ait tüm yasal ticari defterlerinin zamanında ve usulüne uygun şekilde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, buna göre davalı şirket lehine delil niteliğine sahip oldukları, davalı şirketin —- cirosunun ——— olduğu,Hem davacı şirketin yerinde inceleme talebine, hem de bilirkişi olarak inceleme için davacıdan davaya konu ticari defter ve belgelerin hazırlanıp gün tayin edilmesi konusunda talebimize rağmen davacı şirketten geri dönüş yapılmamış olması sebebiyle, davacı şirketin ticari defterlerinin incelenmediği, —— olan davaya konu esas bedelin kapsamına giren — isim hakkı bedeli ve —- ——- bedelinin ticari defter kayıtlan yönünden teyit ve tespitinin gerçekleştirilemediği, aynı zamanda davacı şirketin satış cirosu rakamının tespitinin de mümkün olamadığı, Sözleşmenin haklı sebeple feshedildiği, Sözleşmenin haklı yahut haksız sebeple feshedilmiş olduğu fark etmeksizin, Davacı’nın fritöz bedeli ve işçi ücretlerine taleplerinin tazmin edilemeyeceği, Sözleşmenin haklı sebeple fesholunduğu kabul edildiği takdirde, Davacı’nın ——–TL tutarlıdaki isim hakkı bedelinin Davalı’ya ödenmiş olduğunu yeterli delille ispatlanamadıgı ve bu nedenle tamamıyla tazmin edilemeyeceği, Sözleşmenin haksız sebeple fesholunduğu kabul edildiği takdirde, Davacı’nın isim hakkı bedeline ilişkin talebinin tamamıyla tazmin edilemeyeceği yönünde mütalaa etmişlerdir.
Davacı defterlerinin incelenmeden raporun hazırlandığı anlaşılmış olup, ek rapor hazırlanmak üzere dosya Mali Müşavir Bilirkişisine tevdi edilmiş olup, Mali Müşavir bilirkişisi mahkememize hitaben hazırlamış olduğu ek raporunda özetle: Kök rapor sürecinde davacı şirketin, ticari defterlerinin yerinde incelenmesi talebi neticesinde davacı vekiliyle iletişime geçilmiş fakat rapor teslim tarihine kadar ticari defterlerin incelenmesi için davacı şirketten geri dönüş yapılmaması sebebiyle davacı şirket ticari defterleri incelenemediğini, mahkemenin 4. Celsede aldığı kararla davacı şirket ———— defterlerinin incelenmesi için tekrar inceleme günü tayin edilmiş, davacı şirket tarafından yerinde inceleme talebi yapılmıştır, bunun üzerine tekrar davacı şirket vekili ile iletişime geçilmiş davacı vekilince, davacı şirket yetkililerinin ticari defterlerin temini konusunda zorluk yaşadığı, şirketin ticari defterleri kendisinde bulunan mali müşavire ulaşılamadığı için ticari defterleri sunamadıkları tarafına bildirildiği, sonuç itibariyle davacı şirketin ticari defterleri iş bu ek rapor sürecinde de incelenemediğinden ve davacının kök rapora başka bir itirazı bulunmaması sebebiyle kök raporun tespitler ve sonuç bölümüyle birlikte aynı şekilde geçerli olduğu, eklenmesi veya düzeltilmesi gereken bir husus bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi raporlarının HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir.
Toplanan deliller, icra takip dosyası, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, ticari defterler, bilirkişi incelemesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı tarafça usulüne uygun ihtarata rağmen ticari defterler sunulmamış olup;HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiştir. Davalı taraf defterlerini ibraz etmiş; mahkemece itibar edilen bilirkişi raporundan da anlaşıldığı üzere; taraflar arasında imzalanan franchise sözleşmesinin davacı tarafından haklı sebeple feshedildiği kabul edilmiş ise de; davacı tarafın sözleşmenin 2.a. Maddesi gereğince; geri alma yükümlülüğü sadece ——–işaretlerini taşıyan eşyalara özgülenmiş olup; —— bedelli——– madde kapsamında değerlendirilmediğinden; davalının bu bedeli tazminat yükümlülüğü yoktur. İsim hakkı bedeli yönünden ise; davacı tarafından davalı tarafa ———-TL isim hakkı bedelinin ödendiği, mali müşavirce yapılan incelemede davalı defterlerinde yer almayıp; davacı tarafça usulüne uygun ihtarata rağmen ticari defterler ibraz edilmediğinden davacı defterlerinden de bu hususu tespit imkanı olmadığından; davacı tarafça ——– isim hakkı bedelinin davalı tarafa ödendiği ispat edilememiş olup; bu bedel yönünden de talebin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN REDDİ İLE;
1-Alınması gerekli 54,40 TL harcın davacı tarafça yatırılan 290,32 TL peşin harçtan mahsubu ile 235,92 TL’nin bakiye harcın davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———–Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/02/2020