Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1365 E. 2021/591 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1365 Esas
KARAR NO : 2021/591
DAVA: Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 19/12/2017
KARAR TARİHİ : 08/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacının vekili dava dilekçesinde özetle: —- istikametinde, davalılardan — plakalı aracın, müvekkillerden — kullandığı ve diğer müvekkil —— aracın arka sol köşesine çarptığı ve bu çarpmanın etkisiyle müvekkilin aracının bariyerlere çarpması sonucunda müvekkilin yaralandığı, kazanın tamamen davalı sürücünün kusurundan kaynaklandığı, müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığı, kazaya konu aracın, olay yerinden oto kurtarma vasıtayla kaldırıldığı, hasar miktarının tespiti için —– dosyası ile tespit davası açıldığı, aracın ticari araç oluşu nedeniyle günlük kazanç kaybının — olduğu, aracın kazadan önceki rayiç değerinin —- civarında olduğu göz önünde bulundurulduğunda; ağır hasarlı aracın onarımının ekonomik olmayacağı, aracın pert edilmesinin daha uygun olacağının bildirildiği, bilirkişi raporuna istinaden ortaya çıkan zararın ortalama değeri müvekkil tarafından davalılara bildirilmişse de davalılar bu bedeli ödemeyeceklerini müvekkile şifahi olarak bildirdikleri, aracın hurdaya ayrılması sonucu müvekkilin, hurda evrakı tanzimi için de —- ödediği, açıklanan nedenlerle, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla; haklı davanın kabulü, müvekkilin tedavi giderleri, hurdaya ayrılan aracın oto kurtarma giderleri, araçsız kalınan döneme ilişkin kazanç kaybı, hurda belgesinin tanzimi için yapılan masraflar, yeni araç ve araca taktırılan —-bedeli kısaca müvekkilin bu olay sebebiyle uğramış olduğu tüm maddi zararın tazmini için —– olay tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, dava sonuçlanıncaya kadar müvekkilin hakkını elde etmesinin kısmen veya tamamen imkânsızlaşmaması için davalıların malvarlıklarının üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesi” talep ve dava etmiştir.
Davalı Sigorta Şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; “Müvekkil şirket tarafından — aracın davacılardan —- plakalı araç ile uğramış olduğu kaza neticesinde meydana gelen maddi zararlar ile tedavi giderlerinin tazmininin talep edildiği, söz konusu taleplerin kabulünün mümkün olmadığı, —- sigorta şirketine başvuru zorunluğu bir dava şartı olması ve davacının müvekkil şirkete bu başvuruyu yapmadan değer kaybına ilişkin olarak işbu davayı açmış olması nedeni ile işbu davanın dava şartı yokluğu nedeni ile esasa girilmeden usulden reddine karar verilmesi gerektiği, davacının taleplerinin teminat dışı olması sebebi ile davanın reddine karar verilmesi gerektiği, kaldı ki kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu hurda damgalı ruhsat fotokopisindeki araç plakası —– plakalı dava dışı bir araca ait olduğu, bu itibarla öncelikle davacının kazaya konu araca ait ruhsatı dosyaya sunması ve iddia ettiği gibi hurdaya ayrıldığını ispat etmesi ve söz konusu satışa ilişkin resmi belgeleri de Mahkeme dosyasına sunması gerektiği, aksi halde davacının davasını kanıtlayamadığının kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerektiği, kaza tespit tutanağında kazada dava dışı üçüncü bir aracın asli kusurlu olduğunun tespit edildiği, bu itibarla da davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davacıların ihtiyati tedbir taleplerinin haksız ve mesnetsiz olması sebebi ile reddine karar verilmesi gerektiği, izah edilen ve resen nazara alınacak nedenlerle; dava şartı noksanlığı nedeni ile davanın esasa girilmeden usulden reddine, davacının taleplerinin teminat dışı olması sebebi ile davanın reddine, davacının ihtiyati haciz taleplerinin reddine, davacının davaya konu aracının gerçekten hurdaya ayrılıp ayrılmadığının tespiti ile satışına ve hurdaya ayrılırken elde edilen sovtaj tutarının tespitine ve söz konusu tutarın —- hesaplama yöntemi esas alınarak yapılacak hesaplamadan düşürülmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi” talep etmiştir.
Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle; “Davacı yan —- plakalı aracın sürücüsü konumundayken yapmış olduğu trafik kazası nedeniyle uğranılan hasar bedelini istemekte ise de hasara uğrayan aracın maliki — adına kayıtlı olduğu, aracın uğradığı zarardan dolayı dava açma hakkı araç malikine ait olduğundan aktif dava ehliyeti bulunmayan davacının davasının husumet yönünden reddi gerektiği, kazanın meydana gelişinde müvekkile ait aracın kusuru bulunmadığı, öncelikle belirtmek gerekir ki, kazanın oluşumunda müvekkile ait —- plakalı aracın, sürücüsünün kusuru bulunmadığı, zira dava konusu olayda müvekkilin aracı ile seyir halinde iken davacıya ait —- plakalı aracın müvekkil aracın arkasından çarptığı, kaza yerinde ayrılan aracın varlığı ve kusuru göz ardı edilse dahi yine kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere kaza davacı tarafın, müvekkile ait araca arkadan çarpması suretiyle gerçekleştiğinden kusurlu olan davacı taraf olduğu, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla talep edilen tazminat miktarı da fahiş olduğu, davanın—- plakalı aracın, kasko sigortacısına ihbarını talep ettikleri, davacı yanın faiz istemi de haksız ve hukuka aykırı olduğu, davanın temeli haksız fiil olduğuna göre davacı yanın müvekkilden avans faiz istemi de yersiz ve haksız olduğu, tedbir taleplerinin reddi gerektiği, açıklanan sebeplerle, öncelikle usule ilişkin itirazların karara bağlanmasına, ihtiyati tedbir taleplerinin reddine, davacının haksız ve mesnetsiz davasının her hâlükârda müvekkil bakımından reddine, — plakalı aracın, — tarihlerini kapsar şekilde –numaralı— olduğu, davanın—- ihbarına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi” talep etmiştir.
Davalı — cevap dilekçesinde özetle; — tarihindeki trafik kazasında, direksiyonda kendisinin olmadığını, aracı —– kullandığı, iyi niyetle kendi sürücü belgesini verdiğini, aracın kiralık olduğu, incelendiğinde kendi adına kiralanmadığının anlaşılacağı, tazminatı ödeme gücünün olmadığı, daha sonra — tarihli dilekçesinde davaları karıştırdığı, —- tarihli trafik kazasında araçların kasko ve sigortacıları olduğu ve mağduriyetinin giderilmesi” talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile trafik kazası sonucu oluşan maddi tazminat davasıdır.
Davacılar — tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde — maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Davacı tarafa ön inceleme aşamasında neticei talebini açıklaması istenmiş olup — tarihli dilekçesi ile taleplerini —yeni araç bedeli , — hurdaya ayırma masrafı,– araca yeni — tedavi gideri talep ettiğini belirtmiştir.
Davacılardan — plakalı aracın işleteni —-ise kaza anında aracı kullanan şöfördür. Davalılardan —- sigortacısı , — işletendir.
Davacı vekili, — bakımından talep edilen —- tedavi giderinden feragat etmiştir. İş bu sebeple —- bakımından açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Öncelikle meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur oranları incelenmiştir. Alınan uzman bilirkişi raporunda —- plakalı aracın sürücüsü—
Karayolları Trafik Kanununun 46.maddesinin b) ve c) fıkraları, 47. maddesinin d) fıkrası ile 56.maddesinin a) fıkrasının 1.bendini ve 84.maddesinin g) fıkrasını ihlal ederek; Karayolunda araç kullanırken, Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak zorunda olup, Trafiği aksatacak veya tehlikeye sokacak şekilde şerit değiştirmemek, şerit değiştirmek zorunda kalındığında da, şerit değiştirmeden önce gireceği şeritte sürülen araçların emniyetle geçişini beklemek ve dolayısıyla diğer şeride tecavüz etmemek zorunda olduğu halde,
Sevk ve idaresindeki —- plakalı aracı ile trafik kazasının meydana geldiği, —- üzerinden sol şeritten —– istikametine seyir halindeyken — ayrımını geçtiği esnada, aracının sağ ön kısımlarıyla, orta şeritten aynı istikamete seyir halinde olan sürücü —sevk ve idaresindeki —– plakalı aracın sol arka kısımlarına çarptığı, çarpmanın etkisiyle her iki aracın da savrularak bariyerlere çarparak durması sonucu dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, bu durumda, dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu özen yükümlülüğüne uymayarak, aynı istikamette çok şeritli yolda şerit değiştirmeden önce gireceği şeritte sürülen araçların emniyetle geçişini beklemediği ve Trafiği aksatacak veya tehlikeye sokacak şekilde şerit değiştirdiği ve sağ tarafındaki şeride tecavüz ettiği, bu şekilde asli kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiği anlaşıldığından, meydana gelen trafik kazasında %100 (YÜZDE YÜZ) ORANINDA KUSURLU OLDUĞU,
—plakalı aracın sürücüsü—-
Dava konusu Trafik kazasında, Trafik kuralı olarak uymak zorunda iken ihlal ettiği Karayolları Trafik Kanununun ilgili maddeleri bulunmadığından; meydana gelen trafik kazasında KUSURUNUN OLMADIĞI, ‘ şeklinde rapor vermiştir.
Davamıza konu kaza sonucu davacı aracındaki hasarın tespiti için açılan —— sayılı dosyası getirtilmiş olup yapılan incelemesi neticesinde —-aracın hasar onarım bedelinin işçilik dahil —–tutarda olarak onarım süresinin — günde tamamlanacağı, araçtaki değer kaybının — tutarda, araç yoksunluğu nedeniyle günlük kazanç kaybının — olacağı, aracın güncel bedeli —civarında olduğundan pert-total işleminin uygun olacağı, aracın hasarlı değerinin —–civarında olacağı” şeklinde kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
—- plakalı aracın hurda tescili yapıldığı,—- yevmiye no’lu hurda araç satış belgesinde, dava konusu hurdaya ayrılan aracın — bedel karşılığında dava dışı —- isimli 3.kişiye satışının yapıldığı görülmüştür.
Dosya üzerinde mahkememizce aldırılan raporda da aracın rayiç değerinin— olduğu sovtaj bedelinin —- olduğu ve değişik iş dosyasında yapılan tespitin uygun olduğu mütalaası verilmiştir. Bu kapsamda he ne kadar aracın hurda kısmı —-satılmış ise de bu satış davalıları bağlamayacaktır bu sebeple zararın hesabında gerçek sovtaj bedeli nazara alınmıştır. Aracın rayiç değeri — sovtaj bedeli— araç çekme bedeli eklenmiş—- zarar hesaplanmıştır. Ayrıca aracın — tamir sürecinde çalışamadığı ve ticari araç oluşu bilirkişilerce hesaplanan günlük— kazanç kaybı nazara alındığında —kazanç kaybı hesaplanmıştır—- şirketinin kazanç kaybından sorumluluğu olmadığından bu bedelden sigorta şirketi sorumlu tutulmamıştır.
Davacı taraf her ne kadar yeni araca taktırdığı —- giderini de istemiş ise de bu bedelden davalıların sorumluluğu olmayacağından, aracın hurdaya ayrılmasına ilişkin masraflar bakımından ise yeterli delil sunmadığından bu talepleri red edilmiştir.
Davacı aracı ticari olduğu, her ne kadar haksız fiil olsa da aracın ticari olması nedeniyle kaza tarihinden başlatılmak üzere maddi tazminata avans faizi uygulanmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1—- hakkında açılan davanın feragat nedeniyle reddine,
2—-hakkında açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile — zarar bedelinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine sigorta şirketinin poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla zararın —– si ile sorumlu olduğuna
3-Alacağa sigorta şirketi yönünden — tarihinden itibaren diğer davalılar yönünden — tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
4-Alınması gereken 2.457,59-TL harcın peşin olarak yatırılan 1.024,65-TL’den mahsubu ile kalan 1.432,94-TL’nin davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 2.444,15-TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 1.465,55-TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı lehine AAÜT uyarınca davanın kabul edilen kısmı için taktir edilen 5.396,55-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar lehine AAÜT uyarınca davanın reddedilen kısmı için taktir edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan —– alınarak davalılara verilmesine,
8-Davalılar lehine AAÜT uyarınca — yönünden feragat nedeniyle taktir edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan —- alınarak davalılara verilmesine,
9-Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/07/2021