Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1359 E. 2018/257 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1359 Esas
KARAR NO : 2018/257
DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/07/2013
KARAR TARİHİ : 20/03/2018
YAZIM TARİHİ : 17/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA ve SAVUNMA : Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle müvekkili şirket ile davalı ürünlerinin lansmanı konusunda anlaştığını ve bu anlaşmanın taraflarca imza altına alınarak yürürlüğe girdiğini müvekkilinin söz konusu anlaşma gereğini ifa için tüm ön hazırlık işlemlerini tamamladığını ve lansmanın yapılabilmesi için manken olarak İvana Sert ile anlaşarak 60.000,00 TL bedeli kendisine ödediğini ancak davalı tarafın müvekkilini devre dışı bırakarak dava dışı mankenle doğrudan temasla sözleşmeyle amaçlanan menfaati hiç bir bedel ödemeksizin elde ettiğini menajerlik veya organizatörlük sözleşmelerinin esaslı unsurunu ön hazırlıkların işlemlerinin teşkil ettiğini bu hazırlıklar bir kez yapıldıktan sonra menajerleri ve organizatörleri koruyacak yegane unsur olarak sözleşmesel cezai şartların kaldığını bu nedenle cezai hükümlerin işletilmesi mesleği icra eden gerçek veya tüzel kişiler için hayati önem taşıdığını anılan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla oluşan 1.000,00 TL lik zararlarının tazmini ile yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; mahkememizde görülen davanın HMK 6/1 maddesindeki genel yetkili mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu ve yetkisiz mahkemede işbu davanın açıldığını belirtmiş ayrıca esasa ilişkin beyanında davacı şirketin sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmediğini söz konusu davanın davacısının yükümlülüklerini yerine getirmesi için kendisine süre verildiğini ayrıca sözleşme sebebi ile çeşitli ödemelerin yapıldığını söz konusu sözleşmenin taraflar arasında imza altına alınmış olmasına rağmen hiçbir zaman hayata geçmediğini davacının sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmediğini davacı şirketin yapmış olduğu lansmanların organizasyonlarının tamamının müvekkili şirket tarafından …….. ile yapmış olduğu sözleşmenin ardından gerçekleştirildiğini davacı şirketin ekte olduğunu belirtmiş olduğu belgelerin taraflarına tebliğ edilmemiş olması nedeni ile içeriklerini kabul etmediklerini ve itiraz ettiklerini belirtmiş ayrıca davaya esas değer olarak 11.000,00 TL karşı dava açtıklarını ve sözleşmede belirtilen ön hazırlık çalışmalarının hiçbirini tam olarak yerine getirmeyen davacıdan 1.000,00 TL maddi 10.000,00 TL manevi zararın tazminini talep ettiklerini ve yargılama gideri ile ücretin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, tacirler arasında aktedilen hizmet alım sözleşmesi nedeniyle talep edilen maddi tazminat ile aynı sözleşmeye göre talep edilen maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Mahkememizce yapılan……. E, …….. K sayılı dosya üzerinde yapılan ilk yargılama sonucunda, hatalı olarak, “ HMK’nın 6/1. maddesi uyarınca genel yetkili mahkemenin davalının ikametgahı olan Çatalca Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) olduğu gerekçesiyle yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine, talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Çatalca Asliye Hukuk Mahkemesi(Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)’ne gönderilmesine”
karar verilmiştir.
Yargıtay 23. HD.nin 2014/7730 E, 2015/713 K sayılı bozma ilamı ile kararın bozulmasına karar verilmiştir. Karar düzeltme yoluna gidilmişse de, dairenin yetkiye dair kararlarına karşı karar düzeltme yolu da kapalı olduğundan dosya mahkememize gelerek yukarıdaki esasa kaydedilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan davaya dayanak sözleşmenin 8.Maddesinde “İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin yetkili olduğu”nun belirtildiği görülmüştür. Yargıtay 23. HD.nin bozma ilamında belirttiği gibi, burada geçen asliye hukuk ibaresini, her iki tarafın da tacir olması nedeniyle asliye ticaret olarak anlamak gerekir.
6100 sayılı HMK ‘nın 17. Maddesinde düzenlenen yetki sözleşmesine göre tacirler veya kamu tüzel kişileri aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılacaktır. Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hallerinde, yetki sözleşmesi yapılamaz. Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi şarttır. Yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilir. Taraflar sözleşmeyle yetkili kıldıkları mahkeme yanında kanunen yetkili olan genel ve özel yetkili mahkemelerin kanunen yetkisinin devam etmesini istiyorlarsa bunu ayrıca sözleşmede belirtmelidirler. Bu yeni düzenleme 01/10/2011 tarihinden sonra açılacak davalar bakımından uygulanır.
Somut olayda davacı tarafından dava 16/07/2013 tarihinde açılmıştır. Olayımızda her iki taraf da tacirdir, bu nedenle de yetki sözleşmesi ile bağlıdır. Yukarıda da belirtildiği şekilde taraflar arasında yazılı olarak, usulüne uygun şekilde kesin yetki sözleşmesi yapılmış olup, davalı taraf da süresinde yetki itirazında bulunmuştur.
Tüm bu nedenlerle taraf vekillerinin iddia ve savunmalarından taraflar arasında HMK 17. Maddesi uyarınca kesin yetki sözleşmesi yapmış olmaları, yetki sözleşmesinde İstanbul Mahkemelerini yetkili mahkeme olarak belirledikleri, tarafların ikisi de tacir olduğundan bu yetki şartının tarafları bağlayacağı, davalı tarafından süresinde sunulan yetki itirazının yerinde olduğu anlaşılarak davanın yetki yönünden davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davalının yaptığı yetki itirazının kabulüne, mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın USULDEN reddine;
2-Karşı davanın asıl davanın görüleceği yerde görülmesine;
2-HMK’nun 20.maddesi uyarınca yasal süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili İstaNbul (Çağlayan) Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama giderleri ve harç konusunda yetkili mahkemece karar verilmesine,
4-Süresinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 15 gün içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/03/2018