Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1328 E. 2022/161 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1328 Esas
KARAR NO: 2022/161
DAVA: Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ: 08/12/2017
KARAR TARİHİ: 03/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle :Müvekkilinin davalı şirketten haklı sebeple çıkmasına karar verilerek fazlaya dar hakları saklı kalmak kaydıyla ortaklıktan çıkma payı karşılığında şirket öz varlığının karar tarihine en yakın tarihteki rayiç değiren göre belirlenecek ayrılma akçesinin ödeme tarihlerinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte ödenmesini, müvekkili tarafından—– diğer ödemeler olarak şirkete verilen borçların fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ——-ödeme tarihlerinden işleyecek avans faizi ile birlet ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı yanın 6102 Sayılı TTK madde 638 kapsamında olmak üzere davalı şirket ortaklığından çıkarılmasını talep ve dava ederek, ayrıca ayrılma akçesi talep ettiğini, davalı müvekkilinin ise davalı şirketin ortaklarından olduğunu, bu yönüyle husumetin davalı müvekkiline yöneltilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığını, husumet itirazları bulunduğunu, davacının şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesinin yanında ayrılma akçesi ile birlikte davalı şirkete verdiğini iddia ettiği borçların da tahsilini talep etmiş olduğundan iş bu taleplerden şirket ortağı olan davalı müvekkilinin sorumlu olmasının düşünülemeyeceğini ileri sürerek şirket ortaklığından çıkarılmasına yönelik talep yönünden husumetten reddine, ayrılma akçesi ve şirkete verildiği iddia olunan borçların tahsili talebi yönünden esastan reddine karar verilmesini, masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini belirtmiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER:
Davacı vekili dava dilekçesinde,—– şirket kayıt ve defterleri, vergi yapılandırma tablolarını, davalılar hakkında açılan soruşturma dosyalarını, tanık ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde, şirket kayıtları, vs ilgili her türlü yasal delili delil olarak göstermiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiş, dolayısıyla yasal süresi içinde delil bildirmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, TTK’nın 638/2 maddesi gereğince açılan limited şirket ortaklığından çıkma ve çıkma payının tahsiline ve davacının şirket adına yaptığı ödemelerin tahsiline ilişkindir.
Davacının Haklı Sebeple Ortaklıktan Çıkma Talebi Değerlendirildiğinde;
6102 sayılı TTK’nun 638/2. maddesi uyarınca, her ortak haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Buna göre ortak, haklı bir sebebin varlığı hâlinde, diğer ortakların rıza ve muvafakatlerine lüzum olmaksızın şirketten çıkmasına izin verilmesini mahkemeden talep ederek, mahkeme kararı ile şirketten çıkabilmektedir. Ancak kanunda haklı sebebin tanımı yapılmamıştır. Bu durumda haklı sebebin varlığı somut olayın özelliğine göre tespit edilmeli, haklı nedenler somut olarak kanıtlanmalıdır.
—- kararında;
——-uygulamalarında, haklı sebep kavramı; ortaklık ilişkisini çekilmez hale getiren ve dürüstlük kurallarına göre ortaklık ilişkisini sürdürmesinin ortaktan beklenemeyeceği haller olarak kabul edilmiştir. —- Haklı sebep kavramının her somut olayda mahkeme tarafından takdir edilmesi gerekmekle birlikte, ortaya konulan haklı sebebin nesnel ve objektif ölçülere uygun olması gerekir.”şeklinde karar verilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde şirket ortağı olan davalı — soruşturması nedeniyle tutuklandığını, davalı — hakkında —- soruşturması kapsamında soruşturma açıldığını, şirket ortakları hakkındaki soruşturma nedeniyle müvekkilinin sosyal ve ticari hayatında büyük itibar kaybı yaşadığını, şirketin tek muhatabı olarak kalan müvekkilinin şirketin borçlarını ödemek zorunda kaldığını ileri sürmüştür.
—- tarihli cevabi yazılarından davalı gerçek kişiler hakkında —- soruşturması yürütüldüğü bildirilmiştir. Karar tarihinde yapılan — sorgusunda;
-Davalı — hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan başlatılan— dosyasının,
– Davalı —- hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan ve terörizmin finansmanın önlenmesi kanununa muhalefet suçundan dolayı başlatılan—– soruşturma dosyasının, derdest olduğu anlaşılmıştır.
Dolayısıyla davalı şirketin davacı dışında kalan tüm ortakları hakkında—– nedeniyle soruşturma devam etmektedir. Bu durumda olayın özelliğine göre, uzun soruşturma ve yargılama süreleri dikkate alındığında, davacının haklarında terör soruşturması bulunan diğer şirket ortakları ile ortaklığı sürdürmesi beklenemeyeceği, davacının şirket ortaklığından çıkma koşullarının gerçekleştiği kabul edilmelidir. Açıklanan nedenlerle davacının davalı şirketin ortaklığından çıkmasına karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili ayrım yapmaksızın davadaki tüm taleplerini davalı şirket ve şirketin ortakları olan gerçek kişilere yöneltmiştir. Haklı nedenle ortaklıktan çıkma davasında husumetin münhasıran şirkete yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup, ortaklara husumet yöneltilemez. —- Bu nedenle ortaklıktan çıkma yönünden şirket ortakları olan davalılar— aleyhine açılan davanın, adı geçen davalıların davalıların sıfat yokluğu ——nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının Şirketten Ayrılma Akçesi Talebi Değerlendirildiğinde;
Dava dilekçesinin netice-i talep bölümünün —— talep edilen ayrılma akçesine ilişkin talebin muğlak olması nedeniyle, HMK ‘nın 119/2 maddesi uyarınca davacı vekiline, talebini somut ve açık biçimde açıklamak üzere davacı vekiline — haftalık kesin süre verilmiş, verilen kesin süre içinde istenilen husus yerine getirilmemiş, davacı vekili —- tarihli dilekçesinde ayrılma akçesi yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Bu nedenle akçesi yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
Davacının——- Değerlendirildiğinde;
Bilirkişi heyetinden alınan — tarihli ek raporda, davacının davalı şirket adına —- borç ödemesi yaptığı, yapılan ödemelerin davalı şirket defterlerinde görünmediği tespit edilmiştir. Davacı sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre yapılan ödemeyi davalı şirketten isteyebilir. Bu nedenle davacının şirket adına yaptığı borç ödeme tutarının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş, taleple bağlı kalınarak—– dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Davacının şirket adına yaptığı vergi ödemelerinden—– kendi hissesi dışında kalan kısmını müteselsil sorumlu olarak şirket ortağı olan diğer davalılardan talep edebilmesinin ön koşulu, amme borcunun —- tahsil imkanının bulunmaması olup, amme borcunun muhatabı şirketten tahsilinin mümkün olmaması halinde ortağın sorumluluğunun söz konusu olabilir. Davalı şirket adına kayıtlı taşınmaz mevcut olup, her ne kadar davalı şirketin kamu borçları olsa da şirketin malvarlığının borçlarını karşılayıp karşılayamadığı taşınmaz satılmadan kesin olarak anlaşılamayacağından, davacının ödediği kamu borçları için şirket ortakları olan diğer davalılara husumet yöneltmesi bu aşamada mümkün değildir. Bu nedenle şirket adına yapılan ödemelere ilişkin olarak açılan dava yönünde de davalılar —– aleyhine açılan davanın, adı geçen davalıların davalıların sıfat yokluğu—— nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle, ayrılma akçesi yönünden açılan davanın açılmamış sayılmasına, davalılar — aleyhine açılan davanın, adı geçen davalıların davalıların sıfat yokluğu (pasif husumet) nedeniyle reddine, davalı şirkete açılan şirketten çıkma ve şirket adına yapılan ödemelerin tahsili yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ayrılma akçesi yönünden açılan HMK’nın 119/2.maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına,
2-Davalılar —- aleyhine açılan davanın, adı geçen davalıların davalıların sıfat yokluğu (pasif husumet) nedeniyle reddine,
3-Şirketten çıkma talebi yönünden davalı şirket aleyhine açılan davanın kabulü ile; davacının —- ortaklığından çıkmasına,
4-Şirket adına yapılan ödemelerin iadesi talebi yönünden davalı şirket aleyhine açılan davanın kabulü ile; —– dava tarihinden itibaren avans faiziyle davalı —- tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 341,55 TL karar ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 31,40 TL ile tamamlama harcı olarak alınan 85,39 TL harç toplamı 116,79-TL’den mahsubu ile bakiye 224,76 TL harcın davalı ——-tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından sarfolunan 11.129,50 TL yargılama gideri, 31,40 TL peşin harç, 31,40 TL başvurma harcı ve 85,39-TL tamamlama harcı toplamı 11.277,69TL’nin davalı —– tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı lehine şirketten çıkma davası yönünden AAÜT uyarınca taktir olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı —- tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı lehine şirket adına yapılan ödemelerin iadesi davası yönünden AAÜT uyarınca taktir olunan 5.000,00-TL nispi vekalet ücretinin daval—– tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokşuğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde ———- Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.03/03/2022