Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1312 E. 2020/535 K. 16.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1312 Esas
KARAR NO: 2020/535
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/10/2017
KARAR TARİHİ : 16/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı ——– içinde bulunduğu ve davalı sigorta şirketi nezdinde —- plakalı aracın, —- civarında seyir halinde iken —- tarihinde tek taraflı trafik kazası geçirdiğini, meydana gelen kaza sonucu müvekkilinin çocukları —–vefat ettiğini, davacının desteklerinden yoksun kaldığını, olay sonrasında —- tarafından tutanak tutulduğunu, müvekkili davacının destekten yoksun kaldığı zararın tespitiyle şimdilik —– kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davacı vekili —– tarihli dilekçesi ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik —- davalıdan tahsilini, —-tarihli dilekçesi ile de talebini yeniden arttırarak—— davalıdan tahsilini talep etmiş, harçlarını yatırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul manasında olmamak üzere kusur oranının tespiti bakımından dosyanın ——— gönderilmesi gerektiğini, yine davayı kabul manasında olmamak üzere mütevefanın gelirinin resmi belgelerle kanıtlanması, aksi taktirde asgari ücret olarak kabul edilmesi gerektiğini, nitekim müvekkili şirket tarafından yapılan ödemenin ———–tablosu esas alınarak müteveffanın geliri üzerinden hesaplandığını, davacı tarafından, sigortalının kusuru ve kusur ile zarar arasında illiyet bağı bulunduğunun usulen ispat edilmesi gerektiğini, davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsup edilmesi gerektiğini, müvekkilinin teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, işbu dava tarihine kadar herhangi bir ihbar bulunmadığından, davayı kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini, trafik kazası bir hatır taşıması olduğundan hesaplanacak tazminatta indirime gidilmesi gerektiğini belirterek, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacının çocuklarının tek taraflı yapılan trafik kazasında vefat ettiği, çocukların araçta yolcu olarak bulundukları, çocukların ölümü nedeniyle müterafik kusurlarının tespit edilemediği, bu nedenle indirime yer olmadığı, davacının çocukların ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istediği, davalı sigortanın aracı —– olduğu, iki kişinini ölümü nedeniyle iki ayrı hasar dosyası açıldığı, davacının sigortaya başvuru tarihinin —- tarihi olduğu, davacının —doğumlu olduğu, kazada vefat eden — doğumlu, —– olduğu anlaşılmaktadır. Davacının eşi ve çocukların babasının daha önce —- tarihinde vefat etmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davalı sigorta hatır taşıması olduğu iddiasıyla indirim gerektiğini, illiyet bağının bulunmadığını, kaza nedeniyle elde edilen gelir varsa mahsubu gerektiğini iddia etmektedir.
Dosyanın görevsizlik kararı ile —- geldiği anlaşılmıştır.
Olayın meydana geldiği —- soruşturma dosyası celp edilmiş, yine hasar dosyaları celp edilmiş, —- soruşturmasında olayın tek taraflı kaza olduğu ve kazada şoförün ölmüş olması sebebiyle takipsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır.
Sigorta limitinin kişi başı —–olduğu anlaşılmaktadır.
Sigortanın temerrüt tarihinin başvuru tarihi olan —- tarihine 8 iş günü eklenmek suretiyle yapılan hesaplamasında temerrüt’ün —– tarihi olduğu tespit edilmiştir.
Davacı taraf çocukların—- olması nedeniyle, —–asgari cüret üzerinden hesaplama yapılmasını talep ederek —- asgari ücreti düzenleyen yasa çevirisini sunmuştur.
———- sayılı ilamına göre ölenin yabancı ülkede yaşıyor olması halinde yaşadığı ülkedeki ortalama kazancın nazara alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
—-müzekkere yazılarak —– yılları arasındaki asgari ücretin miktarı sorulmuş, —— tarafından verilen cevapta, belirtilen yıllara ait asgari ücreti miktarları bildirilmiş buna göre bilirkişiden yeniden rapor alınmıştır.
Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre; oğul —–yönünden ise —– toplamı —–destekten yoksun kalma zararı hesaplandığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili belirsiz alacak davası olarak açtığı davada —- tarihli dilekçesi ile bedel artırımı yaparak —–talep ettiğini bildirmiş, alınan son bilirkişi raporundan sonra ise zararın —- olarak belirlendiğini,—uyarınca davalı sorumluluğunun kişi başı limitinin — olduğunu bu nedenle sigortadan —-geçmeyecek şekilde talepte bulunabileceklerinin anlaşıldığını, bu nedenle müvekkilinin uğramış olduğu zarar nedeniyle —– kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, harcını tamamlamıştır.
Her ne kadar belirsiz alacak davasında birden fazla bedel artırımı yapılamaz ise de; davacının —— tarihli dilekçesi ıslah olarak kabul edilmiş, talep edilen bu miktar üzerinden davanın kabulüne temerrüt tarihinden itibaren yasal faize hükmedilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın ıslah edilmiş haliyle kabulü ile —- tazminatın temerrüt tarihi olan —- tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 42.352,20 TL karar harcına karşılık dava açılırken alınan 375,71 TL peşin harç, 17/09/2018 tarihinde alınan 1.519,43 TL tamamlama harcı ve 09/03/2020 tarihinde alınan 222,48 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 40.234,58 TL harcın davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan; 1.500,00 TL bilirkişi gideri, 320,55 TL posta gideri, 2.153,62 TL harç gideri olmak üzere toplam 3.974,17 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir edilen 48.050,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/10/2020