Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1305 E. 2021/714 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/1305 Esas
KARAR NO : 2021/714

DAVA : Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2017
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı ——— —- devri için sözleşme imzalandığı, Sözleşmeye binaen davacının, ——————- imal ettirdiği, Sözleşme kurulurken davalının söz konusu —beyan ettiği, bu—- tüketici nezdinde güvenilir görüldüğü, —– arz-talep ilişkisini ve bununla bağlantılı olarak satıcının kazanç miktarında önemli bir rol oynadığı, bu sebeple davalının söz konusu —– olduğu —–olacağı nazara alınarak 440.000.00 TL devir bedeli ödendiği, aksi halde, ——-ödenmesinin mümkün olmadığı, Akdin tarafarı arasındaki ——— şartları hakkında birbirlerini——, birbirlerinin kişilik ve malvarlığı değerlerine zarar vermemek için gerekli özeni göstermesi, ——— gerektiği, —- bu yükümlülüklere kusurlu olarak aykırı davranıp, —–ihlal ettikleri takdirde—- sorumlu oldukları, Davalı tarafından kullanılmak üzere ——- ait olduğu ve markanın—-istediği, Bu sebeple—— sonra müşteri sayısı ve cironun en az %30- 40 oranında azaldığı, daha sonra —– ——— açıldığı, —– davacının zararını katlanarak artmasına sebep olduğu, davalıya duyulan güven ve iyi niyet sonucu yapılan yatırımlarla maddi zarara uğranıldığı, Ayrıca iç ve dış mekan kullanılmak üzere ——— kira bedeli talep ettiği, ancak davacının devraldığı ——- ödediği, TBK 112. maddesi gereğince; borcun gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zararı, kusuru bulunmadığını ispat edemeyen borçlunun tazminle yükümlü olduğu, davacının ilgili markayı kullanamadığımdan elde edilmesi beklenen kazancın elde edilemediği, zarara uğradığı, TBK 114. Maddesi gereğince; borçlunun genel olarak her türlü kusurundan sorumlu olduğu,— ederek veya bu sonucu göze alarak hareket ettiği yahut borca aykırı sonucu önlemek için gerekli özeni göstermediği taktirde kusurlu olduğu ve verdiği zararın tazmini gerektiği, Davalı tarafından sözleşme hükümlerinin —- maddi tazminatın davalıdan tahsili ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasındaki devir sözleşmesinin —– yılında sözleşme tarafı olmayan kişi ile anlaşarak kendi isteği ile kaldırdığı ve kendi ismi— bundan davalının haberi olmadığı, sözleşme tarafı olmayan bir kişi ile yapılmış olan anlaşmayı davalıya yüklemesinin hukuka aykırı olduğu, davalımın——- kişinin şahsi markası olduğu, —— —, davacı ile görüşerek —— kullanabilmesi için 6.000 TL para istediği ve davacının bu talebi kabul ederek, parayı 1 ay içerisinde göndereceğini beyan ettiği, davacının sözleşme tarafı olmayan biri ile yapmış olduğu işlemin sonucunu davacıya yüklemesinin hukuka aykırı olduğu, Davacının, marka sahibine———— ihtarname gönderdiği ve bunun üzerine davacının ———–, ancak bu olanların davacıya haber verilmediği, davacının sözleşmeye aykırı hareket ederek daha sonra bu durumu davalıya yüklemesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu, Davalının, herhangi bir şekilde —– etmediği, Davacının sözleşmeye aykırı davranıp sözleşme tarafı olmayan bir kişi ile anlaşma yaparak ve basiretli —– davranmadığı, Davalının—- ——-, sözleşmenin tarafı olmayan bir kişi ile yapmış olduğu anlaşma sonucu zarar etmiş olmasından kaynaklı tazminat talep etmesinin kötü niyetli davranış olduğu, davalının hiç bir şekilde sözleşmeyi ihlal edici bir davranışta bulunmadığı, bu sebeple haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Taraflar arasındaki ihtilaf işletme —- olarak, davacının—— bulunup bulunmadığı, bu adı kullanma hakkı bulunmasına rağmen, 3. —— zararın üzerinde toplanmaktadır.
Ticari işletme devir sözleşmesinde, aksi kararlaştırılmadıkça,——- gerekir.
Bu bakımdan———– dahil olmak üzere bütün —- yer alır.
Mevzuatımıza göre————–ayırmak için kullanılırken, —— fark etmeksizin, işletmenin benzer işletmelerden—– arasındaki yazılı sözleşmede, bu—- —- kayıt bulunmadığından,———– adının da devredilmesi gerekir.
Ticari işletmenin devri, niteliği itibarıyla satış sözleşmesi mahiyetindedir. Bu sebeple satış sözleşmesinin zapta karşı —–, ticari işletmenin devrinde de tatbik edilebilir.
—– için, geçerli bir devir sözleşmesinin olması, sözleşmenin kurulduğu anda——- dayanarak ——- bulunması,———- böyle bir— devredeni durumdan haberdar ederek bildirim yükümlülüğünü yerine getirilmesi gerekir
Dava yoluyla ileri sürüldüğü kabul edilen zapt girişimi bakımından, bu şart yerine getirilmese de, mülkiyeti devir borcunun tam olarak ifa edilmemesi hallerinde, borcun gereği gibi ifa edilmeme durumunun da ortaya çıktığı kabul edilmektedir.
Bu sebepe————- birlikte—- hakkına dayanarak,——-kullanılmasına engel olmasıyla da, davalının—– etmediği anlaşılmaktadır.
Gereği gibi ifa —- nazara alınarak, devralananın müspet zararlarını talep etmesi mümkündür. Davacı da müspet zararlarından olan yoksun kalınan karını talep etmiştir.
Yoksun —- ——- olduğu tespit edilmiştir.
Bununla beraber davacının sunmuş olduğu —-, —– adının davacı—— tarih —— yoksun kalınan ——–tarih——– ortalamalarında herhangi bir düşmeye rastlanılmadığı belirtilmiştir.
Bununla beraber yoksun kalınan —– hesaplamada dikkate alınan——–satış tutarı daha düşük olmasına rağmen—– unsurun, ———— tespit edilmiştir.
Mevcut durumda, davacının zararının—sebebiyle, daha az satış yapılmasından değil, —– kullanılması bırakıldıktan sonra—-artmasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Bu bakımdan ortaya çıkan zarar ile davalının haksız eylemi arasında —- anlaşıldığından, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL karar harcının peşin alınan 170,78-TL’den mahsubu ile bakiye 111,48-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarfolunan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarfolunan 82,5-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.