Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1294 E. 2019/345 K. 21.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/1294 Esas
KARAR NO : 2019/345

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 30/11/2017
KARAR TARİHİ : 21/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili ile —————— plakalı aracın ruhsat sahimi olan ———————- arasında değer kaybı ve kazanç kaybı hususunda temlik sözleşmesi imzalandığını, temliğe konu 07/06/2016 tarihinde ——— plakalı aracın şoförünün %100 kusurlu olması sebebiyle hasar gördüğünü, trafik kazası tespit tutanağına göre davalı sürücünün tam kusuruyla sebebiyet verdiğini açıkça ikrar ettiğini, söz konusu durumun kaza yeri tekkiki ve sürücülerin beyanlarının kaza tespit tutanağı ile tespit edildiğini, işbu kaza sebebiyle temliğe konu araçta maddi hasar meydana geldiğini, ortaya çıkan hasar sebebiyle aracın 2 gün onarımda kaldığını, bu süre içerisinde ticari işlevini yerine getiremediğinden kazanç kaybına ilişkin alacak oluştuğunu, temliğe konu aracın ticari araç olması sebebiyle ticari gelir elde ettiği söz konusu olduğundan 2 gün boyunca çalışamamasından dolayı kazanç kaybına uğradığını, alacak nedeniyle İstanbul Anadolu ———–. İcra Müdürlüğünün ——— Esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davalı tarafından takibe haksız itiraz edildiğini, bu nedenle davalı tarafından icra takibine haksız yapılan itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, davalının itirazının haksız ve kötüniyetli olması sebebiyle alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacının aktif dava sıfatı bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle davaya konu taleplerin araç sahibi şirket tarafından yapılabileceğini, her ne kadar davacı tarafın dava dilekçesinde temliknameden bahsetmişse de taraflarına tebliğ edilmeyen ve dava dosyasında da bulunmayan temliknameyi kabul etmediklerini, yetki davalı şirketin ———————- adresinde faaliyet gösterdiğini, bu nedenle yetki yönünden reddi gerektiğini, davacı vekilinin dava dilekçesinde belirttiği söz konusu kaza ile ilgili öncelikle kazaya karışan sürücülerin kusur durumunun belirlenmesi gerektiğini, müvekkili şirketin işleten olarak kazada kusuru olmadığını, davacı tarafın talep ettiği kazanç kaybı bedelinin fahiş olduğunu, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Yargılama sürecinde davacı vekilinin —— kanallı sunduğu 19/11/2018 tarihli dilekçesinde dava açıldıktan sonra sulh olunduğunu ve davanın konusuz kaldığını, karşılıklı yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, bu nedenle karar verilmesine yer olmadığı hakkında karar verilmesini talep ettiği, dilekçe ekinde buna ilişkin protokol sunduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin vekaletnamesinin denetlenmesinde sulh yetkisinin olduğu görülmüştür.
Davacı vekili tarafından sunulan dilekçe ekinde 14/11/2018 tarihli, protokol başlıklı sözleşme incelendiğinde davacı ile davalı tarafın sulh oldukları, karşılıklı vekalet yahut yargılama gideri talepleri olmadıklarının ilgili sözleşmede düzenlendiği görülmüştür.
Taraf vekilleri 21/03/2019 tarihli duruşmada hazır bulunarak celse arasında sulh olduklarını, sulh sözleşmesini dosyaya sunduklarını, dosya konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep ettiklerini beyan ederek beyanlarını imzalarıyla tasdikledikleri anlaşılmıştır.
HMK’nun 315/1. maddesi gereğince sulh davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran taraf işlemi olmakla, tarafların sulh olmaları nedeniyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Tarafların sulh oldukları görüldüğünden konusuz kalan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- Alınması gerekli 44,40 TL karar harcına karşılık peşin alınan 31,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 13,00-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Tarafların yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda talebi bulunmadığından vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığından,
4- Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansı olduğu takdirde karar kesinleştiğinde HMK’nun 333. Maddesi uyarınca taraflara iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren davacı vekili ile davalı vekillerinin yüzlerine karşı kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.