Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1290 E. 2019/752 K. 25.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/1290 Esas
KARAR NO : 2019/752

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2017
KARAR TARİHİ : 25/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma ile davalı arasında ——————– ve —- işi nedeniyle 26.07.2017 tarihli—– başlıklı sözleşme ve dayanağı belgeler imzalanarak yürürlüğe girmiş, muhatap alt yüklenici firma Ankara —-.Noterliği —- yevmiye sayılı —- tarihli ihtarname keşide ederek sözleşme ile yükümlendiği edimi yerine getirmeyeceğini belirtip, sözleşmeden tek taraflı olarak döndüğünü, davalı firmanın tek taraflı fesih işleminin haksız ve hukuka aykırı olması nedeniyle gönderilen ihtarnameye yanıt niteliğinde olmak üzere Kartal —– Noterliği 20 Eylül 2017 tarih ve —–yevmiye sayılı ihtarname keşide olunduğunu, bu ihtarname ile tek taraflı fesih işleminin haksız ve hukuka aykırı olduğunun belirtildiğini, Kırıkkale Asliye —–. Hukuk Mahkmesi— iş sayılı dosyadan, davalı firmaya keşif yapılacağına ilişkin hızlı posta yolu ile bildirimde bulunmak suretiyle tespit isteminde bulunulduğunu, bu dosyadan dava konusu iş ile ilgili olarak davalının yapması gereken hiçbir işin yapılmamış olduğuna dair keşif sonrası bilirkişi raporu aldırıldığını, raporun bir örneği de davalı tarafa tebliğe çıkarıldığını, yapılan tespit işleminin sonrasında, taraflar arasındaki alt yüklenici sözleşmesinin, davalı alt yüklenici firmanın tek taraflı feshi ile sona erdiği gözetilerek dava konusu iş bir başka firmaya tevdi edildiğini, davalının yapacağı işler için 430.000,00 TL + KDV = 507.400,00 TL toplam iş bedeli üzerinden ikinci bir anlaşma yapıldığını, taraflar arasında imzalanış 26.07.2017 tarihli alt yüklenici sözleşmesi başlıklı sözleşme, davalı alt yüklenici firma tarafından tek taraflı olarak fesih edildiğini, davalı ile imzalanan 390.000,00 TL + KDV = 460.200,00 TL tutarlı ilk sözleşmeye nazaran, sözleşme konusu aynı işin bir başka firmaya 430.000,00 TL + KDV = 507.000,00 TL’ye tevdii edilmesi sonucu iki sözleşme arasında 47.200,00-TL fark oluştuğunu, Kırıkkale Asliye —— Hukuk Mahkemesi 2017/128 D. iş sayılı dosyadan 1.804,95-TL yargılama masrafı oluştuğunu, iki adet Noter ihtarnamesi karşılığı olarak 311,90 TL harcandığını, davanın tarafları arasında imzalanan sözleşme uyarınca maliye’ye ödenmiş olan 3.697,20-TL damga vergisinin davalıdan rücuen tahsilinin zorunlu hale geldiğini, haksız ve hukuka aykırı sözleşmeyi feshi sonucu müvekkili firmanın davalıdan toplam 53.014,05-TL tazmini gereken menfi zararı ortaya çıktığını, mahkememizce yapılacak yargılama sonrasında tamamı belgeye ve yasaya dayalı olarak talep edilen toplam 53.014,05-TL tazminat tutarının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı firmadan alınmasına dair hüküm olunmasını , her türlü yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davalıdan alınmasına ilişkin karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın dava dilekçesinde önemli bir kısım hususları belirtmediğini, davaya dayanak iddiaların taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, sözleşme davacı tarafından iddia edildiği üzere haksız olarak feshedilmediğini, davacı yanın dava konusu sözleşmenin 26.07.2017 tarihinde imzalanarak yürürlüğe girdiğini beyan etmiş olsa da; öncelikle sözleşmenin imza tarihi 31.07.2017 olduğunu, Müvekkili tarafından davacı firma yetkilisine gönderilen 31.07.2017 tarihli mailde “sözleşmeyi imzalamak üzere rafineriye iştirak edeceğini, kendi aracı olan ———–Plakalı aracın kabulü için gerekli talimatların verilmesini” belirttiğini, taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmenin Yürürlüğe Girmesi başlıklı 19. Maddesinde “Sözleşme ——onayını müteakiben yürürlüğe girecektir” denildiğini, sözleşme, davacı tarafın iddia ettiği gibi 26.07.2017 tarihinde yürürlüğe girmediğini, henüz yürürlükte olmayan bir sözleşme için 03.08.2017 tarihinde yer teslimi yapıldığını, sözleşmenin onaylanıp yürürlük kazanmadan yer teslimi yapılması veya işe başlanılmasının işin normal akışına aykırılık teşkil ettiğini, davacı yanın henüz yürürlükte olmayan sözleşme için yer teslimi yaparak müvekkilin —– bildirimi yapmasını adeta zorunlu kıldığını, 12.08.2017 tarihli mail yazışması incelendiğinde müvekkili sözleşmenin Genel Müdürlük onayından dönmüş ise onaylı suretini talep ettiğini, gelen cevapta sözleşmenin halen imzadan dönmediğinin belirtildiğini, 18.08.2017 tarihinde davacı tarafından müvekkili şirkete mail gönderilerek sözleşmenin onaylandığının bildirildiğini, bu durumda sözleşmenin yürürlük tarihi 18.08.2017 olduğunu, sözleşmenin imzalanmasını müteakip haftalar boyunca müvekkilinin davacı şirketin sözleşmenin yürürlüğe girmesini beklediğini, belirsizlik nedeni ile mobilize olamadığını, uygun ekip ve ekipmanları temin edip, etmemekte tereddüt yaşadığını, bu belirsiz durumun kıt bulunan mesleki yeterlilik belgeli çalışanların teminini zorlaştırdığını, bulunan kişiler ise bu onay süresine kadar bekletilemediğini, sürenin devamında ise kurban bayramı tatilinin başlayacağı ve kısa süreli işler olması nedeni ile istenen koşulları sağlayan personel temini gerçekleşemediğini, sözleşmeye dair birçok hususun sürüncemede kaldığını, gelinen bu süreç sonunda ise sözleşmeden hasıl olması beklenen faydanın veya menfaatin her iki taraf içinde gerçekleşmediğinin ve de sözleşmenin devamının her iki tarafın da beklenen ve gerçekleşen menfaatinin birbirine uymayacağının, sözleşme konusu taahhüdün yerine getirilmesinin fiilen ve hukuken imkansız hale geldiğinin, müvekkilince sözleşmeyi feshetmenin iki tarafında menfaatine uygun olacağının düşünüldüğünün ve davacı şirket kaynaklı gecikme nedeni ile müvekkilin uğradığı maddi ve manevi kayıp da göz önüne alınarak ilgili TTK ve TBK hükümleri gereği sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiği hususunun Ankara —–. Noterliği’nin 13.09.2017 Tarihli —Yevmiye No.lu ihtarnamesi ile davacı şirkete bildirildiğini, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME GEREKÇE;
Dava, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğranılan zararların tazmini amacıyla açılmış olan tazminat davasıdır.
Davacı ile davalı arasında 26/07/2017 tarihli alt yüklenici sözleşmesi imzalandığı, akabinde 13/09/2017 tarihli ihtarname ile davalının sözleşmede belirtilen edimleri yerine getirmeyeceği belirterek sözleşmeden tek taraflı olarak döndüğü, Kırıkkale —-. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/128 D.iş sayılı dosyası ile “sözleşme kapsamında davalının edimlerini yerine getirmemiş olduğunun” tespit edilmiş olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davacı, davalının sözleşmeyi haksız yere feshetmesi nedeniyle, davalı tarafından yapılması gereken işin bir başka firmaya tevdii edilmek zorunda kalındığını, ikinci sözleşme için fazladan 47.200,00-TL ödeme yapmak zorunda kalındığını, feshin haksız olması nedeniyle bu bedel ile tespit masrafı ve damga vergisi gibi oluşan toplam zararın 53.014,05-TL olduğunu beyanla bu bedelin tazminini talep etmektedir.
Davalı, aradaki sözleşme ilişkisini ve sözleşmenin kendileri tarafından feshedildiğini kabul etmekle birlikte, davacı kusurundan kaynaklanan nedenlerle sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini savunmaktadır.
Taraflar arasındaki 26/07/2017 tarihli alt yüklenici sözleşmesi, Kırıkkale —-. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/128 D. İş sayılı tespit dosyası, davacının “davalının sözleşmeyi feshetmiş olması nedeniyle bir başka firma ile yeniden sözleşme yapmak zorunda kaldığı” anlatımda geçen 04/10/2017 tarihli (alt yüklenici ——-ile yapılan) ikinci alt yüklenici sözleşmesi ve tarafların bildirmiş oldukları diğer deliller toplandıktan sonra inşaat mühendisi ve sözleşme uzmanı bilirkişilerden oluşan heyetten rapor aldırılmıştır.
Dosyaya sunulan 05/11/2018 tarihli bilirkişi raporu ve tarafların bu rapora itirazı üzerine aldırılan 04/04/2019 tarihli ek rapor ile toplanan tüm deliller uyarınca; taraflar arasında dava konusu işin yapılması amacıyla 26/07/2017 tarihli alt yüklenici sözleşmesinin imzalandığı, sözleşme konusu iş için 390.000,00-TL+KDV bedel belirlendiği, işin yer teslim tarihinden itibaren 60 gün içinde tamamlanacağının kararlaştırıldığı, sözleşme ile davalı yanın uygulama projeleri tanzim etmesi gerektiği, davalı yanın sözleşmenin imzalanmasından itibaren 5 iş günü içerisinde davacıya iş programını teslim edeceğinin belirlendiği, sözleşmenin 19.maddesinde “sözleşmenin davacı genel müdürlüğünün onayı müteakiben yürürlüğe gireceğinin” kararlaştırıldığı ve davacı tarafından gerekli onayın yapılmış olduğu, yer tesliminin davalıya 08/03/2017 tarihinde yapıldığı ve yine aynı tarihte davalının—– düzenlendiği, davalının 13/09/2017 tarihli ihtarname ile “sözleşmenin davacı genel müdürlüğünce onay sürecinin geciktirildiğini, sözleşmenin ifa edilebilmesi için davacı yandan bulunulan taleplerin geri çevrildiğini, bu sebeple taraflar arasındaki sözleşmeyi feshettiğini” bildirdiği, davacının 20/09/2017 tarihli ihtarname ile uğranılan zararın davalıdan tahsil edileceğini bildirdiği ve akabinde 30/10/2017 tarihli ihtarname ile “ikinci bir sözleşme yapılmış olması nedeniyle sözleşmeler arasındaki bedel farkı olan 47.200,00-TL, 1.804,95-TL delil tespiti masrafı, 311,90-TL noter masrafı, feshedilen sözleşme gereği yatırılan 3.697,20-TL tutarındaki damga vergisi masraflarının 3 gün içinde ödenmesinin” ihtar edildiği, davalının sözleşmeyi feshinden sonra davacının —– —- firması ile aynı konuda 04/10/2017 tarihinde ikinci bir sözleşme imzaladığı, sözleşmede bedelin 430.000,00-TL + KDV olarak belirlendiği, Kırıkkale—- Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/128 D.iş sayılı dosyası ile davacının talebi üzerine delil tespiti yapıldığı, dosyaya sunulan 05/10/2017 tarihli bilirkişi raporu ile “davalı tarafından sözleşmede kararlaştırılan işlerin yapılmamış olduğunun” tespit edildiği;
Davalının “davacının sözleşmeyi süresi içerisinde onaylamadığı ve bu gecikmenin sözleşmenin ifasına etkisini” haklı fesih nedeni olarak ileri sürmesine karşın bu iddiasını destekleyecek hiçbir delili dosyaya sunmadığı ve bu nedenle bu hususun ispat edilememiş olduğu sözleşmenin imza edildiği tarihte Ağustos ayının son bölümüne rastlayan bayram tatilinin davalı tarafça bilinmesi gerektiği ve tatil nedeniyle ekip oluşturmak konusunda zorluk yaşandığı iddiasının haklı bir gerekçe sayılamayacağı, sözleşmede “çalışacak işçilerde mesleki yeterlilik belgesi aranacağı” hususunun açıkça belirtildiği ve davalının sonradan bu sözleşme şartının talebe rağmen davacı tarafından değiştirilmemesi konusunu da fesih nedeni olarak göstermesinin yerinde olmadığı, sözleşme özgürlüğü kapsamında tarafların serbest iradeleri ile kararlaştırdıkları hususları daha sonra da ancak mutabık kalmaları halinde değiştirebilecekleri, bir tarafın sözleşme hükümlerini değiştirmeye zorlanamayacağı ve açıklanan tüm bu gerekçelerle davalı yanın fesih işlemindeki gerekçelerinin yerinde olmadığı ve feshin haksız olduğu anlaşılmıştır.
Davalının sözleşmeyi haksız yere feshetmiş olduğu yukarıdaki gerekçelerle sabit olduğundan, davacının aynı konuda ikinci bir sözleşme yapmak zorunda kalarak fazladan yapmış olduğu (47.200,00-TL iki sözleşme arasındaki bedel farkı, 1.804,95-TL tespit masrafı ve ilk sözleşme için davacının ödemek zorunda kaldığı 3.697,20-TL damga vergisi olmak üzere) toplam 52.702,15-TL masrafı davalıdan talep etme hakkına sahip olduğu düşüncesiyle (ihtarname masrafı olarak talep edilen 311,90-TL’ye ilişkin belge sunulmadığından buna yönelik talebin reddi ile) davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın kısmen kabulü ile; toplam 52.702,15-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 3.600,08-TL karar harcının, davacı tarafından peşin yatırılan 905,35-TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.694,73-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 1.780,00-TL yargılama giderinin, red ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 1.769,53-TL’si ile 905,35-TL peşin harç, 31,40-TL başvurma harcı toplamı 2.706,28-TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerindenn —– hükümlerine göre davacı lehine 6.147,24-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Reddedilen kısım yönünden davalı lehine 311,90-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı