Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1282 E. 2022/902 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1282 Esas
KARAR NO : 2022/902

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/11/2017
KARAR TARİHİ : 17/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili arkadaşı ——— birlikte görüşmek ve iş görüşmesi yapmak için —–misafiri olarak ——— geldiğini, müvekkilinin bu kişilerle birlikte, ——— araçla trafikte seyir halindeyken,—— plakalı aracın, müvekkilinin bulunduğu araca arkadan çarptığını, söz konusu yaralamalı trafik kazasının———gerçekleştiğini,—— idaresindeki aracın trafik yoğunlaşınca yavaşladığı, neredeyse dur-kalk yapar halde trafikte ilerlediğini, buna rağmen nerden ve ne süratle geldiği fark edilemeyen —— müvekkilinin bulunduğu araca arkadan hızlıca çarptığını, müvekkilinin içinde bulunduğu araca çarpan ——plakalı araç sürücüsü ——- alkollü bir şekilde trafikte araç kullanarak kazaya sebebiyet verdiğini, davalı araç sürücü ——— kaza tutanağını başka bir arkadaşı adına düzenlenmesi talebinde bulunduğunu, ancak, sürücünün bu talebi kabul edilmeyince, işbu kere kaza bütün masraflarını karşılamak üzere tutanak tutulmamasını istediğini, müvekkilinin arkadaşı, araç sahibi —– tutarını öğrenmek için ——- servisini aradığını, servis yetkilisinin sadece —– az olmayacağını ifade etmesi üzerine davalı sürücünün polis çağırıp tutanak tutmayı kabul ettiğini, —– polisi aramak için telefonuna yöneldiği sırada, davalı sürücünün aracına binip kaçmaya çalıştığını, davalı sürücüyü durdurmaya çalışırken davalı sürücünün kendilerine küfür ederek aracı ile müvekkilinin sol ayağının üstünden geçtiğini, olay yerinden kaçmaya çalışan davalı sürücüyü, biraz ilerideki—– ekiplerince durdurulmaya çalışıldığını, ancak durmaması üzerine —- ekiplerince silah doğrultmak suretiyle durdurulabildiği, davalı sürücünün —– edildiğini, davanın kabulü ile müvekkilinin uğramış olduğu, şimdilik 1.000,00 TL maddi zararın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tazminine, müvekkilinin uğramış olduğu 30.000,00 TL manevi zararın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tazminine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan ——– plakalı aracın, davalı müvekkili —– olduğunu, davalı müvekkili/——, bu aracı —- dönem — sözleşmesi ile kiraladığını, davalı müvekkil/—– — bu aracı kullanması için diğer davalı müvekkili—– kullanması maksadıyla teslim tesellüm tutanağı ile teslim ettiğini, müvekkili ——– plakalı aracın sahibi olduğunu, ancak işleteni olmadığını, kaza nedeniyle herhangi bir yaralanma olmadığını, talep edilen tutarların fahiş olduğunu, haksız davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı vekili dava dilekçesinde delil olarak; —- tarihli kaza tespit tutanağı,—- tarihli şikayet-ifade tutanakları, kazaya ilişkin —- Dosyası, hastane kayıtları, sağlık raporları,—- verileri, —– keşif, bilirkişi, tanık ve yemin delillerine dayanmıştır.
Davalı ——-cevap dilekçesinde delil olarak; dava konusu kazaya ait evraklar, uzun dönem —- sözleşmesi, müvekkil şirkete ait ticari defterler, —— sayılı dava dosyası, —-. sayılı dava dosyası, tanık beyanları, bilirkişi incelemesi ve yemin delillerine dayanmıştır.
Davalı —- cevap dilekçesi vermediğinden süresi içinde delil bildirmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
6098 Sayılı TBK’nın 49. maddesine göre; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlâka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
KTK’nın 85/I. maddesi “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir.
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali 6098 Sayılı TBK’nın 54. maddesine özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir.
Davacının içinde yolcu olarak bulunduğu —- plakalı araçla —–çarpışması sonrası meydana gelen tartışma sırasında davalı sürücünün kullandığı —- aracın davacının ayağının üzerinden geçmesi sonucu davacı yaralanmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde davaya konu kaza nedeniyle 1.000-TL maddi tazminat talep etmiştir. Davacı vekiline talep ettiği maddi tazminatın ne kadarının tedavi gideri, ne kadarının geçici iş görmezlik tazminatı olduğunu açıklamak üzere süre verilmiş; davacı vekilince 21/10/2021 tarihli dilekçede; 1.000-TL’nin 100-TL’sinin tedavi gideri, 900-TL’sinin geçici iş görmezlik tazminatı olduğu açıklanmıştır.
Davacı vekili —– tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini —– artırmış, davacı vekili 01/07/2022 tarihli beyan dilekçesi ile artırılan 172,39-Tl’lik kısmın geçici iş görmezlik tazminatına ilişkin olduğu açıklanmıştır.
Davalı ——- Değerlendirildiğinde:
Davalılar vekili tarafından ibraz edilen araç 01/09/2015 tarihli kiralama sözleşmesinin incelenmesinde, davalı —– davaya konu kazaya karışan —- plakalı aracın da aralarında bulunduğu bir kısım araçların, diğer davalı ——— kiralandığı, kira sözleşmesinin 1 yıl olduğu, sözleşme bitiş tarihinin 15 gün öncesinde fesih ihbarında bulunulmaması halinde sözleşmenin otomatik 1 yıl uzayacağının kararlaştırıldığı görülmüştür.
Davalılar vekili tarafından ibraz edilen teslim tesellüm tutanağının incelenmesinde, kazaya karışan — plakalı aracın davalı —- tarafından davalı sürücü —- teslim edildiği görülmüştür. Davaya konu trafik kazası —- davalı sürücü ——idaresindeyken meydana gelmiş olup, kira ilişkisinin devam ettiği anlaşılmıştır. Söz konusu kira ilişkisi uzun süreli olduğundan araç—— sıfatını kaybetmiş olup, kiracı ——–işleten sıfatına haizdir. Bu nedenle — açılan açılan davanın, adı geçen davalının sıfat yokluğu (pasif husumet) nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davaya Konu Trafik Kazası Kusur Durumu Yönünden Değerlendirildiğinde:
Davaya konu trafik kaza tutanağında davacının yaralanmasında davalı sürücü —- kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce alınan 27/05/2021 tarihli raporda; meydana gelen kazada davalı sürücü — %100 kusurlu olduğu, taşıt yolunda yaya olan davacının kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir. Trafik kaza tutanağı ile uyumlu olan bilirkişi raporu doğrultusunda davaya konu trafik kazasında, — plakalı araç sürücüsü- davalı —-%100 kusurlu kabul edilmiştir.
Davacının Maluliyet Durumu Değerlendirildiğinde;
Mahkememizce —— tanzim ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre hazırladığı —- raporunda ve Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre hazırlanan — tarihli raporunda, davacının iyileşme — süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir. Denetime ve hüküm kurmaya elverişli —-doğrultusunda davacının geçici iş görmezlik süresi 3 hafta olarak kabul edilmiştir.
Davacının Maddi Tazminat Talebi Değerlendirildiğinde;
Davacının talebi tedavi gideri ve geçici iş görmezlik zararının tazminine ilişkindir.
Davacının— tarafından karşılanmayan tedavi gideri ödediğine dair dava dilekçesinde herhangi bir delile yer verilmemiş, bu hususta herhangi bir belge de ibraz edilmediğinden bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek görülmemiştir. Bu nedenle davacının ispatlanamayan tedavi giderine ilişkin tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili davacının ——olduğunu, iş görüşmesi için —- bulunduğunu, uzun iyileşme süresi nedeniyle iş fırsatını kaçırdığını, emsal ücret araştırma yapılmasını talep etmiştir. Davacının delilleri arasında davacının; —— olduğuna, kazanın öncesinde veya sonrasında —-olarak çalıştığına dair delil yoktur. Nitekim —- araştırma yazısında, davacının bir —- asgari ücretle çalıştığı tespit edilmiştir. Davacının —-olarak çalıştığı ve asgari ücretin üzerinde gelir elde ettiği ispatlanamamıştır.
—- raporunda davacının geçici iş görmezlik süresi 3 hafta olarak tespit edilmiş, kusur ve aktüerya uzmanından oluşan bilirkişi heyetinden alınan —tarihli raporda; davacının asgari ücret üzerinden hesaplanan 3 haftalık geçici iş görmezlik zararı—- tespit edilmiştir. Davalı sürücü —- haksız fiil sorumlusu olarak, davalı —— sıfatıyla, davalı———akdi sorumlu olarak, bu zarardan sorumludur. Bu nedenle, maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile, —-geçici iş görmezlik tazminatının; davalı— yönünden dava tarihinden, diğer davalılardan kaza tarihi olan — işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar — ve davalı —– müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Faiz ve Davalı —– Şirketinin Temerrüt Tarihi Değerlendirildiğinde;
Davacı dilekçesinde davadan önce KTK 97.maddesi uyarınca davalı — başvuru yaptığına dair delil bulunmadığından, davacı vekiline davalı —- başvuru için süre verilmiş, davacı vekili verilen kesin süre içinde başvuru yapmıştır. Bu nedenle davalı—– şirketi dava tarihinde temerrüde düşmüştür.
Dava dilekçesinde davacı vekili maddi tazminat yönünden ticari faiz talep etmiştir. Dava haksız fiilden kaynaklanmakta, kazaya neden olan araç hususi olup, uyuşmazlığın ticari bir yönü yoktur. Bu nedenle davacı vekilinin—-talebi yerinde görülmemiş, yasal faize karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulü—– dava itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıla—- tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş, avans faizi yerinde görülmemiştir.
Davacının Manevi Tazminat Talebi Değerlendirildiğinde;
6098 Sayılı TBK’nun 56. maddesine göre; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”
6098 Sayılı TBK’nun 61.maddesine göre; “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.”
Manevi tazminat, zarara uğrayanda huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekir. Takdir edilecek miktarın mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Olay sebebiyle duyulan acı ve elem kısmen de olsa giderilmelidir. Olay tarihindeki paranın alım gücü de gözetilerek hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir miktar manevi tazminat olarak belirlenmelidir. 22/06/1976 tarihli ve 7/7 sayılı İBK’na göre de; manevi tazminat tutarını etkileyebilecek özel hâl ve şartları da gözetilmelidir. Hâkim bu konuda taktir hakkını kullanırken etkili olan nedenleri kararında açıkça göstermelidir.
Dosya kapsamı ve tüm deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davaya konu trafik kazasında geçici olarak yaralanması nedeniyle davacının manevi zarara uğradığı, manevi zararın niteliği, kusur durumu, tarafların sosyal ekonomik durumları, paranın alış gücü göz önüne alındığında davacı lehine uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, 4.000-TL manevi tazminatın hak ve nesafete ve dosyadaki delil durumuyla uyumlu olduğu anlaşılmakla, manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile;—– manevi tazminatın kaza tarihi olan —-tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar—- müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı —— açılan açılan davanın, adı geçen davalının sıfat yokluğu (pasif husumet) nedeniyle reddine,
2-Maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile, —-görmezlik tazminatının; davalı —- yönünden dava tarihinden, diğer davalılardan kaza tarihi olan—- işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —- müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile,—manevi tazminatın; kaza tarihi olan 12/07/2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —- müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Alınması gereken 346,49 TL karar harcının davacı tarafından yatırılan 529,41 TL peşin harç, 9,76 TL ıslah harcı toplamı 539,17 TL harçtan mahsubu ile bakiye 192,68 TL’nin davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 2.171,60 TL yargılama gideri, 346,49 TL alınan harç, 31,40 TL başvuru harcı toplamı 2.549,49 TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 414,85 TL’nin davalılar—— davalı—— müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Maddi tazminat yönünden davanın kabul oranı dikkate alındığında davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan —– göre takdir olunan 1.072,39-TL vekalet ücretinin davalılar —- davalı ——- müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Maddi tazminat yönünden davanın ret oranı dikkate alındığında davalılar——-davalı——- yürürlükte bulunan —- göre takdir olunan—– vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
9-Maddi tazminat davasının reddi nedeniyle davalı——-.lehine husumet nedeniyle davanın reddi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan —— 7/2.maddesine göre takdir olunan 175,85 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
10-Manevi tazminat kabul edilen miktar yönünden davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan ——-takdir olunan 4.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar—– müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
11-Manevi tazminat ret olunan miktar yönünden davalılar —–lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan —-göre takdir olunan 4.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
12-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalılar — — vekilinin yüzüne karşı davalı — yokluğunda, maddi tazminat yönünden kesin; manevi tazminat yönünden gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa0 yolu açık açık olmak üzere, verilen karar açıkça okunup anlatıldı.