Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1254 E. 2021/23 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1254 Esas
KARAR NO: 2021/23
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 21/11/2017
KARAR TARİHİ : 14/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin cari hesaba dayalı faturalardan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla—–sayılı dosyası ile —- asıl alacak, —- işlemiş faiz olmak üzere toplam —– alacağın tahsili için takip başlatıldığını, davalının süresi içinde yetki itirazında bulunduğunu, yetki itirazının haksız olduğunu, taraflar arasında akdi ilişki olduğunun mal satış ve faturalardan anlaşıldığını, buna göre müvekkili şirketin ——olması gereği ——– İcra Daireleri ve Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, öncelikle yetki yönünden itirazın iptalinin gerektiğini, davalının itirazınlarının haksız ve kötü niyetli olduğunu, takibi geciktirmeye yönelik olduğunu, davalının borcunun bulunmadığını ileri sürdüğünü ancak borcun ödendiğine ilişkin herhangi bir belge sunmadığını, her iki firmanın e-fatura kullandığını, bu hususun vergi dairesi kayıtlarından anlaşılabileceğini, davalının itirazlarından faize ilişkin olan kısmının davanın uzamaması açısından taraflarca kabul edildiğini, icra takibinden talep edilen işlemiş faizin davaya konu edilmediğini, davanın sadece —– asıl alacağa yönelik itirazının iptaline yönelik olduğunu, davalının icra dosyasına yaptığı itirazının iptali ile davalının itirazında haksız olduğunu ve %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin——– olduğunu, taraflar arasında alım satım akdinin —- kurulduğunu, bu nedenle yetki yerinin —- olduğunu, davacının alacağının zamanaşımına uğradığını, davanın bu nedenle reddinin gerektiğini, davacı ile müvekkili arasında Cari Hesap Sözleşmesi olmadığından cari hesaba dayalı takip yapılamayacağını, davacı tarafın daha önce ———– dosyaları ile icra takibi yapıldığını, davacı tarafa kambiyo senedi verilmiş olmasına rağmen yeniden cari hesap üzerinden takip yapmasını kabul etmediklerini, davacı yanın öncelikle müvekkiline mal sattığını ve sattığı malı teslim ettiğini ve borcun ödenmediğini ispat etmek zorunda olduğunu, öncelikle yetki itirazının kabulüne karar verilmesini, davacının haksız ve yersiz davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE;
Dava, hukuki niteliği itibari ile cari hesap alacağına dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
—— sayılı dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin —- tarihinde borçlu/davalıya tebliğ edildiği, borçlunun —— tarihinde borca ve faize itiraz ettiği ettiği, icra takibine itirazın süresinde olduğu, itirazın borca, yetkiye ve faize ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davanın İ.İ.K. 67/1 maddesindeki 1 yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı, aralarındaki ticari ilişki kapsamında davalıya çelik ham madde ürünleri satışının yapıldığını, oluşan cari hesap bakiyesinin ödenmemesi nedeniyle icra takibi başlatıldığını iddia etmiş; davalı ise, öncelikle yetki ve zamanaşımı itirazında bulunarak davacı tarafa borcun olmadığını savunmuştur.
Davalı tarafın icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine yönelik olarak yapmış olduğu itiraz, alacağın cari hesaba dayalı olması ve TBK 89.madde gereğince bu alacaklarda alacaklının bulunduğu yer mahkeme ve icra dairelerinin de yetkili olacağı hususu gözetilerek yerinde görülmemiştir. Davalının zamanaşımı itirazının da genel zamanaşımı süreleri gözönüne alındığında yerinde olmadığı anlaşıldığından, bu yöndeki itirazının da reddine karar verilmiştir.
Tarafların tacir olması nedeniyle defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, davacı tarafın defterlerini sunduğu, davalı tarafın ise muhtıra gönderilmesine rağmen inceleme günü defterlerini hazır etmediği anlaşılmıştır. İncelenen davacı defterleri uyarınca; davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı tarafından davalı adına toplam —- içeriği ile —— verildiği, fatura tutarlarının toplamının — olduğu, davalının buna karşılık– keşide tarihli, —- bedelli çeki davacıya verdiği, çekin karşılıksız çıktığı, bu nedenle daha önce davalı alacağı olarak kaydedilen bu bedelin davacı tarafından ters kayıt ile davalı borcuna kaydedildiği, davacının bankanın ödemekle zorunlu olduğu —-tutarı bankadan tahsil ettiği ve tutarı davalının alacağına kaydettiği, buna göre bakiyenin —-olacağı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporunda belirtilen — keşide tarihli, — tutarlı çek yönünden davacı tarafından —–sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun itirazı üzerine ———-dosya üzerinden yapılan yargılama sonucunda yetki itirazının kabulüne,—– Müdürlüğü’nün yetkili olduğuna karar verildiği, mahkememizin karar tarihi itibariyle bu kararın henüz kesinleşmemiş olduğu gelen yazı cevaplarıyla anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen tüm deliller ışığında; incelenen davacı defterleri uyarınca davacının davalıya vermiş olduğu —–karşılığında —– tutarlı faturaların düzenlendiği, davalının buna karşılık —- keşide tarihli, — tutarlı çeki verdiği, çekin karşılıksız çıkması üzerine davacı tarafından —– dosyası ile çeke dayalı olarak icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun itirazı üzerine——— ilamı ile yetkisizlik kararı verildiği ancak hükmün bu karar tarihi itibariyle henüz kesinleşmemiş olduğu, buna göre davacının çek ile ilgili olarak ayrı bir takip başlattığının ve sürdürdüğünün kabulünün zorunlu olduğu, davacının banka çek sorumluluk bedelini tahsil ettiği, ancak bu bedeli çekin tahsili amacıyla başlattığı, icra takibinde mahsup ettiği, davacının cari hesaba dayalı olarak var olduğu anlaşılan — alacaktan çek bedeli olan —- mahsubu sonrasında davacının cari hesaba dayalı olarak bu icra takibi kapsamında talep edebileceği alacak tutarının—- olduğu anlaşıldığından davanın bu tespitlere göre kısmen kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin ——- üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Alacak likit olmadığından ve mükerrer takip iddiaları nedeniyle alacak hesabının yargılamayı gerektirmesi nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 178,92-TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 132,29-TL harçtan mahsubu ile bakiye 46,63-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 1.863,50-TL yargılama gideri, 132,29-TL peşin harç, 31,40-TL başvuru harcı toplamı 2.027,19-TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 463,49-TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davanın kabul oranı dikkate alındığında davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 2.619,19-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davanın ret oranı dikkate alındığında davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/01/2021