Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1236 E. 2022/780 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1236 Esas
KARAR NO: 2022/780
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/11/2017
KARAR TARİHİ: 13/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı firma tarafından ——-ibraz edilmesi üzerine, davacı firmanın banka görevlileri tarafından aranarak söz konusu bononun şubeleri uhdesinde olduğu ve protesto edileceğini söylendiğini, davacı firma yetkilerinin ibraz edilen bononun banka ekran görüntüsünü incelediğinde imzaların kendilerine ait olmadığını bonodaki imzaların sahte olduğunu gördüğünü, iş bu hususu sebebi ile davacı firmanın hiçbir nam ve ad altında borçlarının bulunmadığına, söz konusu bonodaki imzaların sahte olduğuna, sahte bono ile işlem yapılmamasını ve sahte bononun firma teslimine ilişkin senedin tahsile verildiği hususunun———gönderildiğini, davalı tarafından bu ——- ibraz edildiğini, iki adet bono için de ——— ihtarname gönderildiğini, davacının, davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davalı kötü niyetli olduğundan %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı karşı davacı vekili karşı dava ve cevap dilekçesinde özetle; davalının, davacıya sattığı inşaat malzemelerine karşın ödeme yapılmadığı ve ödemenin biriktiğini —- cari hesap olarak topladığı ve — alacağının olduğunun görüldüğünü, davacı şirketin toplam borca istinaden —- tarihinde görüşmelere başladığını ve —– ödeneceğinin tarafların bu protokolde mutabık kaldıklarını ve protokol, tüm 3. Şahıslar tarafından şirket sahibi ve yetkilisi olduğu bilinen, kullandıkları çekler dahil tüm işlemlerinde imzası bulunan — davalı şirket yetkilisi —– tarafından imzalandığını, yapılan bu protokol gereği davacı şirketin masraf ve avukatlık ücreti kalemini taraflarına — tarihinde şahsi hesaplarına gönderildiğini, yine yapılan işbu protokol gereği, —- tahsil için verilen —— ödendiğini, takip konusu ——bononun ödenmediği ve protesto olduğunu, vadesi gelmiş ancak, tedbir kararı nedeniyle protesto edilememiş gelmemiş — henüz vadesi gelmemiş yine tedbir nedeniyle protesto edilemeyecek olan — olduğunu, — vade tarihli senedin zamanında ödenmemesi sonucu İhtiyati Haciz kararı alındığını ve başlattılan icra takibinde davacı tarafından imzaya haksız ve suiniyetli bir şekilde itiraz edildiğini, ödemeler mahsup edildikten sonra —alacağın olduğunu ancak işbu davalarla birlikte —-davacı-karşı davalı şirket tarafından davalının banka hesabına havale edilmesi neticesinde davacı-karşı davalı şirketten —— alacağının kaldığını beyan ederek menfi tespit davasına konu edilen senetlerin, bir protokol sonucu verilmiş olması, hem protokoldeki hem de senetteki imzaların şirketin daha önce de kullanıp işlem tesis ettiği imzalarla ve kaşeyle aynı olması ve söz konusu protokol ve senetlerin şirket yetkilisi—— isimli şahıs tarafından imzalanması ve adı geçen bu şahsın dosya içerisinde mübrez davacı vekiline vermiş olduğu vekaletnamede dahi şirketi temsil ediyor olması ve dava dosyası içerisinde sundukları ve sunacağımız celp edilecek tüm bilgi ve belgelerle birlikte davacının davasının haksız olduğu sabit olduğunu, menfi tespit davasının reddine, %20 kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalı müvekkiline ödenmesine, masraf ve vakelet ücretinin de davacıya tahmiline karar verilmesini, karşı davalarının kabulü ile davacı- karşı davalının taraflar arasında yapılmış ticari alıverişten dolayı —- borçlu olduğunun tespitine, alacağının muacceliyet tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile tahsiline, masraf ve vakelet ücretinin de davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı vekili dava dilekçesinde delil olarak; ——— yevmiye nolu ihtarnamesi, banka kayıtları, ticari defter ve kayıtlar, imza incelemesi, yemin ve bilirkişi incelemesi delillerine dayanmıştır.
Davalı vekili davaya cevap ve karşı dava dilekçesinde delil olarak; cari hesap tablosu, ödeme tablosu, —— verdiği dilekçe, ödeme yapılan senetlerin fotokopileri, henüz ödemesi gelmemiş ancak halen bankada bulunan senetlerin fotokopisi, davacıya ait —- çek fotokopisi ve bu çeke ait tüm dökümlerin celbi, —– vermiş olduğu vekaletname,—- kamera kayıtları ticari defter ve kayıtlar tanık, isticvap, kurumlardan istenecek—- örnek imza, Protokol gereği bugüne kadar ödenmiş ve işbu davaya konu Senet aslı, ve ödenmemiş senetlerin örnekleri , —– dosyası, yemin ve bilirkişi incelemesi delillerine dayanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava, bonoya karşı İİK 72.maddesi uyarınca takipten sonra açılmış tespit davası; karşı dava ise faturaya dayalı alacak istemine ilişkindir.
Asıl Dava Değerlendirildiğinde;
Davacı vekili dava dilekçesinde —- bedelli—— müvekkili tarafından düzenlenmediğini, bonolardaki imzaların müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını sürmüştür.
Davalı vekili, davaya konu bonoların ve protokolün davacı adına —- tarafından imzalandığını ileri sürmüştür.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde şirketin tek ortağı ve tek yetkilisinin — olduğunu—- ise davacı şirketi vekaleten temsil ve imzaya yetki olduğunu beyan etmiş, yine davacı vekilince —- emsal imzalarının bulunduğu yerler bildirilmiştir.
Davacı şirket yetkilisi — imza örneklerinin alınması için—-sayılı dosyasına talimat yazılmış, ——- mahkememizde hazır bulunmadığınız takdirde imza örnekleri vermekten vazgeçmiş sayılacağınız ve mevcut delil durumuna göre karar verileceği ihtar ve tebliğ olunur.” şeklinde yapılan ihtarata rağmen adı geçen şirket yetkilisi duruşmaya katılmamıştır. Davacı şirket yetkilisi imza incelemesine esas imza vermekten vazgeçmiş sayıldığından, bonolar üzerinde imza incelemesi yapılamamıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde imza inkarı dışında, bonolardan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığını ileri sürmüştür. Bono, bağımsız borç ikrarını içeren ödeme vaadi niteliğinde bir kambiyo senedidir. Bir davada ileri sürülen vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf o vakıayı ispat etmelidir. Bu nedenle davacının bonolardan dolayı davalılara borçlu olmadığı yönündeki iddialarının yazılı delille ispatı zorunludur. HMK.nın m.189/3 maddesindeki amir hükmüne göre “Kanunun muayyen bir delil ile ispatını emreylediği hususlar başka suretle ispat olunamaz. ” HMK 201.maddesinde göre “Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler— az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz” hükmüne yer verilmiş dolayısısyla usul hukukumuzda senede karşı senetle ispat zorunluluğu ilkesi kabul edilmiştir. Bu nedenle HMK 201.maddesine göre senede karşı tanık dinlenmesi mümkün olmadığından davacı vekilinin tanık dinletme talebi kabul edilmemiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayandığından —– duruşmada davacı vekiline; asıl davada davalıya yemin teklif edip etmeyeceklerini bildirmek, yemin teklif edecek ise hangi konuda yemin teklif edeceklerini bildirmek üzere iki haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin süre içerisinde istenilen hususların yerine getirilmemesi halinde davacının asıl davada yemin deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının ihtarına karar verilerek, duruşmada hazır bulunan davacı-karşı davalı vekiline ihtarat yapılmıştır. Ancak davacı vekili verilen kesin süreye rağmen davalıya yemin teklif etmediğinden, davacı taraf asıl davada yemin deliline başvurmaktan vazgeçmiş sayılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ispatlanamayan asıl davanın-menfi tespit davasısının-reddine karar vermek gerekmiştir.
Davaya konu bonoların icra takibine konulmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmiş, ancak —— bedelli bonolar yönünden toplam —- üzerinden tedbir kararı uygulanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddi ile birlikte davacı aleyhine kötü niyet tazminatı verilmesini talep etmiştir. Menfi tespit davasının reddi halinde davalı lehine tazminatı düzenleyen İİK 72/4.maddesine göre “Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden” aşağı tayin edilemez.”şeklindedir. Buna göre davanın reddi halinde davalı lehine tazminata hükmedilebilmesi için menfi tespit davasında verilen ihtiyati tedbir nedeniyle davalının alacağını geç alması gerekir. Davacı vekilinin talebi üzerine ihtiyati tedbir kararı verilerek uygulandığından, tedbire konu toplam —– %20’si oranında davalı lehine kötü niyet tazminatına karar vermek gerekmiştir.
Karşı Dava Değerlendirildiğinde;
Karşı dava faturaya dayalı alacak davasıdır. Fatura akdin kurulumuna değil, ifasına ilişkin belge olduğundan faturaya dayalı alacak talebinde bulunmak için öncelikle sözleşmesel ilişkinin kanıtlanması gerekir. Bu nedenle faturaya dayalı alacağın ispatı kural olarak davacıya aittir.
Davacı-karşı davalı karşı davaya cevaplarını da içeren cevap dilekçesinde “Davalı şirket, müvekkil şirkete satmış olduğu ve tebliğ edilmiş faturalı olan inşaat malzemelerinin bedellerinin tamamını banka havalesi ve çek ile ödeme yaparak davalı şirkete olan cari hesabın borç bakiyesinin tamamını kapatmıştır.” şeklindeki beyanı ile akdi ilişkiyi ve faturalara konu borcu kabul etmiş ve ödeme def’inde bulunmuştur. Buna göre ispat yükü karşı davalı taraf geçmiş olup, karşı davalı taraf ödeme yaptığını ispatla mükelleftir.
Karşı davalının bağlı bulunduğu ——- celbedilmiş, tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Davacı-karşı davalının ticari defterlerinin incelenmesi için — dosyasına talimat yazılmış, Mahkmemizin ara kararı doğrultusunda karşı-davalı şirkete— ait ticari defterlerini bizzat mahkeme kaleminde incelenmek üzere hazır etmesi için 2 haftalık kesin süre verilerek, bilirkişi incelemesi için verilen 2 haftalık kesin süre içinde ticari defterlerini ibraz etmez ise; HMK 222/3.maddesi uyarınca ticari defterlerini ibraz etmesi halinde davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerinin sahibi lehine delil kabul edileceği ihtar edilmesine rağmen, karşı davalı şirket ticari defterlerini ibraz etmemiş, bilirkişi —– tarafından hazırlanan—tarihli ek raporda karşı davalı vekili tarafından—- üzerinden ibraz edilen bir kısım belgelerin defter vasfında olmadığı belirtilmiştir.
Davalı-karşı davacı şirketin ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu mali müşavir bilirkişi —- tarafından hazırlanan —- tarihli raporda, davalı karşı davacının, davacı karşı davalından olan alacağının—- olduğu belirtilmiştir.
Karşı davada davalı taraf, ödeme def’ini ispatlayamadığından, HMK m. 222/3 gereği karşı davalı tarafından ticari defterler mahkemeye ibraz edilmemiş olduğundan davacının sunmuş olduğu defter kaydı lehine delil olarak kabul edilerek, karşı davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili temerrüt tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi talep etmiş olup, davadan önce davalının TBK’nın 117.maddesi uyarınca temerrüde düşürüldüğü ispatlanamadığından, dava tarihinden itibaren ticari avans faizine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklandığı üzere;
A/ASIL DAVADA;
1-Davanın REDDİNE,
2-İİK’nın 72/3.maddesi uyarınca ihtiyati tedbirin kaldırılmasına,
3-Hakkında ihtiyati tedbir kararı verilen bono bedeli toplamı 50.466,88-TL’nin %20’si oranında —- kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
B/KARŞI DAVADA;
1-Davanın kabulü ile; 65.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HARÇ, MASRAF, YARGILAMA GİDERLERİ VE VEKALET ÜCRETLERİ;
1-Alınması gereken 4.440,15 TL karar harcının, davacı karşı davalı tarafından yatırılan 1.118,02 TL peşin harç, davalı karşı davacı tarafından yatırılan 51,70 TL peşin harç, 1.110,00 TL tamamlama harcı toplamı 2.279,72 TL’den mahsubu ile bakiye 2.160,43 TL’nin davacı karşı davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
2-Davacı karşı davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı karşı davacı tarafından yapılan 1.034,90 TL yargılama gideri ile 14,50 TL karşı dava harcı, 51,70 TL peşin harç, 1.110,00 TL tamamlama harcı toplamı 2.211,10 TL’nin davacı karşı davalıdan alınarak, davalı karşı davacıya verilmesine,
4-Asıl dava yönünden davalı karşı davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 10.474,70 TL vekalet ücretinin davacı karşı davalıdan alınarak, davalı karşı davacıya verilmesine,
5-Karşı dava yönünden davalı karşı davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 10.400,00 TL vekalet ücretinin davacı karşı davalıdan alınarak, davalı karşı davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde ——– Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.13/10/2022