Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/12 E. 2019/1362 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/12 Esas
KARAR NO: 2019/1362
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/01/2017
KARAR TARİHİ: 17/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili ile davalı arasında cari hesap ilişkisinin bulunduğunu, cari hesaptan kaynaklanan bakiye alacağın ödenmemesi üzerine davalı borçlu şirket aleyhine —.İcra Müdürlüğünün — sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edilerek icra takibinin durdurulduğunu, borçlu tarafından yetki itirazında bulunulması nedneniyle dosya yetkili Anadolu İcra Müdürlüklerine gönderildiğini, ilgili icra dosyasının — —.İcra Müdürlüğü nezdinde —- esas sayısını aldığını, davalı tarafından sunulan itiraz dilekçesinde borcun olmadığını ve takibe, borca, borcun kaynağına, tüm faiz ve ferilerine itiraz edildiğini, takibe konu cari hesap alacağının fatura alacağından kaynaklandığını, müvekkilinin davalı adına röleve ve cephe aplikasyon çalışması işlerini yaptığını, yapılan hizmet karşılığında —TL ve—- TL tutarında 2 adet fatura düzenlendiğini ve davalı tarafa gönderildiğini, davalı tarafından faturalara itiraz edilmediğini, 21/05/2015 tarihinde 10.000,00 TL’nin davalı tarafça ödendiğini, bakiyenin ödenmediğini, noterden ihtarname gönderildiğini, davalı tarafından gönderilen ihtarnamede “işlemlerin eksik yapılmış olması’ iddiası ile iade faturasının gönderildiğini, iddiaların greçeği yansıtmaması nedeniyle ihtarname ekinde gönderilen faturanın müvekkili tarafından kabul edilmediğini, —-.Noterliği tarafından gönderilen ihtarname ile iade faturasının kabul edilmediği hususunun bildirildiğini, faturanın davalı tarafa iade edildiğini, müvekkilinin üzerine düşen yükümlülükleri tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davalının kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini iddia ederek; davalı borçlunun haksız itirazının iptali ile takibin devamını, davalı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekilinin karşı dava ve cevap dilekçesinde, özetle, takip dayanağı faturanın müvekkili tarafından kabul edilmeyerek iade faturası ile birlikte davacıya iade edildiğini, davacı tarafından kabul edilmeyen iade faturasının noter kanalı ile ihtarname ekinde davacıya tekrar gönderildiğini, dava dışı — projesi olan —- adlı yapıda davacı ile dış cephe işlemlerinin gerçekleştirilmesi için anlaşıldığını, davacının eksik ve yanlış ölçüm yaptığını, davacının edimlerini tam ve gereği gibi yerine getirmediğini, müvekkilinin bu nedenle işini teslim etmesinde gecikmesine ve zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, davacı tarafça yapılan cephe aplikasyonu için oluşturulan —- çizimlerinin hatalı olduğunu, müvekkilinin hatalı yapılan aplikasyon işlemlerine göre yaptığı imalatların hepsini söktüğünü ve yeniden revize etmek zorunda kaldığını, bu süreye kadar montaj taşeronlarına herhangi bir iş verilemediği için daha sonra fazladan mesai ücreti ödemek zorunda kaldıklarını, daha fazla cezai şart ödememek için fazladan personel çalıştırdığını savunarak; davacı-karşı davalı tarafından açılan davanın reddini, %20 tazminatın davacı-karşı davalıdan alınmasını, karşı davanın kabulü ile 29.200,00 tL olarak tespit edilen zararın dava tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davacıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile asıl dava yönünden fatura alacağından kaynaklanan cari hesap alacağına dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davası; karşı dava yönünden ise alacak davasıdır.
—. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin 01/12/2016 tarihinde borçlu/davalıya tebliğ edildiği, borçlunun 02/12/2016 tarihinde borca ve faize itiraz ettiği ettiği, itirazın süresinde olduğu, itirazın borca, faize kısaca esasa ilişkin olduğu, icra müdürlüğünün yetkisine bir itirazın olmadığı anlaşılmıştır.
Davanın İ.İ.K. 67/1 maddesindeki 1 yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı, aralarındaki ticari ilişki kapsamında davalı şirkete ölçüm hizmeti verildiğini, oluşan fatura ve cari hesap alacağının tahsili için icra takibi başlattıklarını iddia etmiş; davalı ise, süresinde verdiği karşı dava dilekçesi ile aradaki ticari ilişkiyi kabul etmekle birlikte davacının edimini gereği gibi yerine getirmediğini, işin gecikmeli teslimi nedeniyle zarara uğradıklarını, davacının bakiye alacağının bulunmadığını, işin gecikmesi nedeniyle dava dışı——– isimli firmaya cezai şart tazminatı ödemek zorunda kaldıklarını, bu nedenle uğradıkları 29.200,00 TL tutarındaki zararın faiziyle davacıdan tahsilini talep ettiklerini bildirmiştir.
Mahkememizce tarafların bildirmiş oldukları delil ve belgeler toplanmış, taraf tanıklarının beyanları alınmış ve akabinde mahalinde keşif yapılmıştır. Keşfen inceleme yapan mimar, inşaat mühendisi ve mali müşavir bilirkişilerden oluşan heyetin dosyaya sunduğu 08/04/2019 tarihli bilirkişi raporu ve tüm deliller uyarınca; dava dışı —-bünyesindeki inşaatın yapımı sırasında — adlı projenin —- blokların dış cephe röleve ölçümlerinin alımı ve bu ölçümlere göre teknik proje çizimlerinin hazırlanması için davacı—- davalı .— yapılmış olduğu, davacı firma tarafından yapılan röleve alımı sonucu hazırlanan proje çalışması davalı firmaya teslim edildiğinin dosyadaki tüm bilgi ve belgelerden ve tanık beyanları ile anlaşıldığı, davacı firma tarafından teslim edilen bu projelere göre davalı firma tarafından imalat ve montaja başlanmış olduğu, 12.kata kadar cephe kaplama montajının yapıldığını, ancak 12.kat ile 20.kat arasında ölçümlerde hata olduğu anlaşılarak üst katlardaki ankraj ve cephe altı yapılan kısımlarının sökülmek zorunda kalındığı, davalı firma tarafından hataların bildirilmesi üzerine davacı —- tarafından yerinde yapılan kontroller sonucu hatanın olmadığının bildirildiği, bunun üzerine davalı firma tarafından kendi bünyesindeki personel ve ekipman ile tekrar röleve ölçüm işleminin yapıldığı anlaşılmıştır.
Açıklanan olayda davacı bakiye alacağı olan 20.680,00 TL’nin tahsilini isterken, davalı-karşı davacı ise, işinin davacı tarafından gereği gibi yapılamaması nedeniyle davacının bakiye talep hakkının bulunmadığı gibi, gecikme nedeniyle uğramış olduğu 29.200,00 TL tutarındaki zararının davacıdan tahsilini talep etmektedir. Yukarıda özetlenen bilirkişi incelemesi ile, davacı —- tarafından projenin —– bloklarının dış cephelerinde ölçüm alımı ve teknik proje çizimi konusundaki davalı ile yapılan anlaşma gereğince, yapı üzerinde verilen noktalara göre ölçümleri alınmış, bu ölçümlere göre teknik çizimleri hazırlanmış ve davalı firmaya teslim edilmiş olduğu anlaşılmıştır. Davacı firma tarafından teslim edilen bu projelerin uygulama aşamasında yerinde tatbiki aşama aşama yapıldığı için, cephe kaplama işini yapacak olan davalı-karşı davacı şirketi tarafından görevlendirilecek bir topograf veya harita mühendisi tarafından projenin yerine uygunluğunun saptanması suretiyle gerekli kontroller yapıldıktan sonra projenin teslim alınması gerekirken, proje kontrol edilmeden teslim alınıp işe başlanmasının doğru olmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan bu duruma göre davacının edimini davalı-karşı davacı ile anlaşmasına uygun olarak yerine getirmiş olduğunun kabulü ile, yapılan defter incelemesi uyarınca davacının bakiye 20.680,00 TL’yi talep hakkının bulunduğu anlaşıldığından, asıl davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı-karşı davacının projenin davacı tarafından kendisine teslimi sırasında gerekli kontrol ve değerlendirmeleri yapmadan teknik yönden eksik bir uygulama ile çalışma yaparak ancak inşaatın 12.katına gelindiğinde hatanın farkına varması ve bu nedenle zarara uğramasının kendi kusuruyla gerçekleşmiş olduğu sonucuna varılarak karşı davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-ASIL DAVA YÖNÜNDEN
1-Davanın kabulü ile; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 20.680,00 TL üzerinden devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 1.412,65 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 249,77-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.162,88 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerindenn AAÜT hükümlerine göre davacı lehine 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 2.305,00-TL yargılama gideri, 249,77 peşin harç, 31,40-TL başvurma harcı toplamı 2.586,17-TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
II-KARŞI DAVA YÖNÜNDEN
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harcın davalı-karşı davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davalı-karşı davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerindenn AAÜT hükümlerine göre davacı-karşı davalı lehine 3.504,00-TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı-karşı davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/12/2019