Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1198 E. 2020/661 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1198 Esas
KARAR NO : 2020/661
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2017
KARAR TARİHİ : 19/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin davalı firmadan——–plakalı —–aldığını, taşıtın alındıktan sonra gizli ayıplı olması nedeniyle davalı tarafa iadesinin istendiğini, davalının talebi reddettiğini, davalı aleyhine—– sayılı dosya ile tazminat davası açıldığını, davalının müvekkiline —— maddi tazminat ile birlikte —– gereğince aracın fiilen davalıya iadesine ve teslim tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmesine karar verildiğini, aracın davalı tarafa iade edildiğini ve tazminat miktarının müvekkiline ödendiğini, müvekkilinin —– —–zararının oluştuğunu, icra takip dosyasında davalı tarafça ödenen miktar avans faizi ile birlikte tutar olup aradaki farkın müvekkilinin —–zararı olduğunu, iade tarihinde aynı bodel bir aracı anahtar teslim müvekkiline teslim etmiş olunsa idi zararın oluşmayacağını, davalının ayıplı mal satması nedeniyle aynı aracı ——- almak zorunda olacak müvekkilinin aradaki fark kadar zararının söz konusu olduğunu iddia ederek; davalının haksız itirazının kaldırılmasını, takibin devamını, —- —- alacağının araç bedelinin ödendiği tarihten itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte ödenmesini, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, davacı tarafından gönderilen ödeme emrine yasal süresi içinde itiraz edildiğini, —–zararın alacaklısının öncelikle temerrüde uğrayan asıl alacağının varlığını bu alacağın geç veya hiç ifa edilmemesinden dolayı temerrüt faizi ile karşılanamayan zararını, zarar ile borçlu temerrüdü arasındaki uygun illiyet bağını ispat etmekle yükümlü olduğunu, müvekkiline kayyum atandığını, bu yeni süreçte —-görevlendirilen yeni —- hak sahibi görünenler öncelikle titizlikle incelenmekte olduğunu, bu ayrıntılı incelemeler neticesinde ancak gerçek hak sahipliği anlaşıldığında ödemelerin yapıldığını savunarak; davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile satın alınan aracın ayıplı olmasından kaynaklanan —–zararın tazmini amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
Davanın İ.İ.K. 67/1 maddesindeki 1 yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı, davalıdan satın aldığı —– aracın gizli ayıplı çıktığını, bu nedenle davalı aleyhine —- sayılı dosyasıyla tazminat davası açtıklarını, mahkemece —- tazminata karar verildiğini, ancak bedelin ödendiği tarihte davaya konu aracın anahtar teslim fiyatının — olduğu ve buna göre —- tutarında —–zarar oluştuğunu, bu bedeli tahsil amacıyla icra takibi başlattıklarını iddia etmiştir.
Davalı ise, açılan davanın haksız olduğunu, somut olayda —–zararın oluşmadığını, ayrıca davalı şirkete ——kayyum atandığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
——- karar sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; davacının davalıya karşı ——– olduğundan bahisle maddi ve manevi tazminat istemli olarak dava açtığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının aracın davalıya iadesi isteminin kabulüne, araç bedeli ve masraflar ile ilgili olarak maddi tazminat talebinin kabulü ile —- maddi tazminatın davacıya ödenmesine, şartlar oluşmadığından manevi tazminat isteminin reddine karar verildiği ve hükmün ——– tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirmiş oldukları delil ve belgeler toplandıktan sonra dosya mali müşavir ve sorumluluk uzmanı bilirkişilerden heyete tevdi edilerek rapor aldırılmıştır. Dosyaya sunulan ——-tarihli bilirkişi heyeti raporunda; alacaklı olduğunu iddia eden davacının fazla zarara uğradığını ispat etmesi gerektiği, dosyada —– zarara ilişkin delilin bulunmadığı ayrıntılı olarak açıklamıştır.
Davacının —–zarar talebinin nihai olarak hukuki değerlendirme gerektiği görülerek açıklanan bilirkişi raporuna yapılan itirazlar reddedilerek yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması düşünülmemiştir. Türk Borçlar Kanunun 122.maddesinde “Alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin hiçbir kusurunun bulunmadığı ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür.” düzenlemesi bulunmaktadır. Davalı satıcının, davaya konu edilen ——– model aracın gizli ayıplı çıkmasında bir kusurunun bulunmadığı açıktır. Davalının daha önce yapılan yargılamada—— hüküm altına alınan ——- bedeli davacıya ödediği, davacının ödeme tarihinde yeni araç alabileceği fiyatla oluşan farkı —–zarar adı altında bu dava ile talep ettiği, ancak davalının bu borcu ödemede temerrüde düşmediği,——– temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı, alacaklının mal varlığının kazandığı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan ve oluşan durum arasındaki farktır. Yani temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğu kurallarına bağlı bir zarardır.” şeklindeki ——–zarar tanımı uyarınca somut olayda davalı temerrüdünün söz konusu olmadığı ve davalının kusuru ile oluşan ilave bir zararın bulunmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın reddine,
2-Şartlar oluşmadığından kötü niyet tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gereken 54,40-TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 855,93-TL harçtan mahsubu ile bakiye 801,53-TL’nin davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/11/2020