Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1180 E. 2019/266 K. 07.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/1180 Esas
KARAR NO : 2019/266

DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 01/11/2017
KARAR TARİHİ : 07/03/2019

Mahkememizde görülen davanın yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı —————.’nin ——— adresindeki seramik-porselen fabrikasında bulunan tüm riskleri kapsar şekilde davalı …——. nezdinde ——-nolu ——- Poliçesi ile sigortalı olduğunu, işbu poliçede İşveren Mali Mesuliyet teminatı olarak şahıs başına bedeni teminat limitinin 200.000,00 TL, kaza başına teminat limitinin ise 600.000,00 TL olduğunu, manevi tazminat limiti olarak da kaza başına limitin % 10 ‘u ile sınırlı olmak kaydıyla teminat alındığını (poliçenin 10. Sayfası” Açıklamalar” bölümünü), 12.06.2014 tarihinde fabrikada sigortalı olarak çalışan 23 yaşında ———————- nın geçirdiği iş kazası sonrası vefat ettiğini, müteveffanın yakınları tarafından ikame edilen Söğüt Asliye Hukuk Mahkemesinin —— E. sayılı dosyasında mağduriyetlerin bir an önce giderilmesi amacıyla sulh yoluna gidildiğini ve toplam 180.000,00 TL ödeme yapıldığını, sigorta şirketinin müteveffanın yakınlarından yalnızca anne———– ve baba —– için 29.572,62 TL asıl alacak, 3.558,00 TL faiz olmak üzere 33.310,62 TL ‘lik kısmını Destekten Yoksun Kalma tazminatı adı altında karşıladığını, manevi tazminat ödemesinden yükümlü olmadığını belirterek, ödenen bu tutar ile sınırlı olmak üzere 06.09.2017 tarihli ibraname ile ödeme yaptığını, poliçede teminat altına alınan 60.000,00 TL manevi tazminat tutarının ve bu tutara karşılık gelen o döneme ait vekalet ücreti, faiz ve yargılama giderleri gibi tüm ferileri ile birlikte davalıdan olay tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte tahsiline, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin de davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili savunmasında özetle: davacı … ettiren işverenin, müvekkil sigorta şirketi ile yargılama safhasında alınan bilirkişi raporuna ile yapılan başvurusuna istinaden 08.09.2017 tarihinde 33.130,62 TL maddi tazminat ödemesi yapıldığını, davacının ihbar yükümlülüğünü yerine getirmeksizin işbu haksız ve mesnetsiz davayı ikame ettiğini, davacının davada ödemek zorunda kaldığı manevi tazminat tutarının sigorta şirketi tarafından bilinmediğini, TTK m. 1446 ve 1447 de ve İşveren Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının 8/a maddesinde “işbu sözleşmeye göre, sigorta ettirenin sorumluluğunun mucip olabilecek her hadiseyi, buna muttali olduğu andan itibaren beş gün içinde sigortacıya yazılı ihbar etmek…” şeklinde belirtildiğini, manevi tazminat tutarının mahkeme hakiminin takdiri ile belirlenebileceğini, davacı … ettiren tarafından mahkeme kanalı ile manevi tazminat talebinde başvuru yapılmadığını, davacı tarafın ne kadar manevi tazminat ödemesi yaptığını kanıtlaması gerektiğini (TMK M.6 ve HMK M. 190), ayrıca sigorta ettirenin ihbar yükümlülüğünü yerine getirmemiş olmasından dolayı sigorta şirketinin asıl alacağa ilişkin feriler bakımından da sorumluluğunun artmasına neden olduğunu belirterek faizin başlama tarihinin dava tarihi olarak kabulünü talep etmiş, belirtilen nedenlerle usulden ve esastan davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE : dava, niteliği itibariyle davacının dava dışı hak sahiplerine ödediği tazminat ödemesinin davalı … şirketinden rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı, işyerindeki risklere ilişkin olarak davalı … nezdinde —— Poliçesi tanzim ettirdiklerini, poliçenin yürürlükte olduğu sırada fabrika çalışanı —- iş kazası sonucu vefat etmesi nedeniyle ————Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan dava nedeniyle adı geçen çalışan yakınlarına sulh protokolü doğrultusunda 180.000,00 TL ödeme yaptıklarını, maddi tazminatın davalı tarafından karşılandığını ancak manevi tazminata ilişkin olarak ödeme taleplerinin davalı tarafından haksız olarak reddedildiğini, manevi tazminata ilişkin olarak ödedikleri 60.000,00 TL’nin tahsilini talep etmiş; davalı ise davacının ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, ayrıca yapılan ödemenin manevi tazminat kapsamında olduğunun ispat edilmesi gerektiğini savunmuştur.
Tarafların bildirmiş olduğu tüm delil ve belgeler, ilgili dava dosyası celp edilmiş, akabinde bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Dosyaya ilk olarak sunulan 22/06/2018 tarihli bilirkişi ———– tarafından hazırlanan raporda, ”dava dışı müteveffa işçinin mirasçıları tarafından davacı firma aleyhine ————Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/51 Esas sayılı dosyası ile maddi ve manevi tazminat istemli dava açıldığı, taraflar arasında yapılan 25/03/2016 tarihli protokol gereği olarak davacı tarafından 180.000,00 TL tazminat ödemesi yapıldığı, ödenen bu tutar içinde manevi tazminat olarak herhangi bir bedelin bulunmadığı, buna göre davacının manevi tazminat ödemesi yaptığını kanıtlayamadığı” açıklamalarına yer verilmiştir. Raporun denetime elverişli olmaması ve taraf iddia ve savunmalarının tam olarak karşılayamamış olması nedeniyle mahkememizce bu defa dosya bilirkişi öğretim görevlisi ———— tevdi edilerek yeniden rapor aldırılması yoluna gidilmiştir.
Bu bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 31/12/2018 tarihli raporda ”dava dışı müteveffa işçinin mirasçıları tarafından davacı firma aleyhine ———- Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —- Esas sayılı dosyası ile maddi ve manevi tazminat istemli dava açıldığı, taraflar arasında yapılan 25/03/2016 tarihli protokol gereği olarak davacı tarafından 180.000,00 TL tazminat ödemesi yapıldığı, sulh protokolünün 2.maddesinde ‘davadaki maddi tazminat talebinin mutabık kalınan miktar üzerinden ödenerek sonlandırılması amacı’ 3.maddesinde ise ‘davacının, mirasçılara olan borcunun 180.000,00 TL olmasında tarafların mutabık kaldığı, mirasçıların manevi tazminat talebinden de feragat edecek olup, manevi tazminat talep ve tahsil etmeyecekleri’ hususlarına yer verildiği, zikredilen dava dosyasında hak sahiplerinin talebinin ağırlıklı olarak manevi tazminat talebine yönelik olduğu da gözetildiğinde davacının ödediği tazminat tutarı içinde manevi tazminatın bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği” açıklamalarına yer verildiği, mahkememizce bilirkişinin yapmış olduğu bu tespit ve değerlendirmelerin oluşa ve mevzuata uygun bulunduğu, buna göre ———–Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ——esas sayılı dosyasıyla dava dışı müteveffanın yakınlarının davacı firmaya karşı talebin ağırlıklı kısmını manevi tazminatın oluşturduğu davanın sulh ile sonuçlandığı olayda, sulh protokolünün yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan 3.maddesi de gözetildiğinde dava dışı hak sahiplerine bu yapılan ödemede manevi tazminat ödemesinin de bulunduğunun kabulünün zorunlu olduğu, bu nedenle davalı … şirketinin manevi tazminat ödemesine ilişkin kısmın reddine dair vermiş olduğu kararın yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile: 60.000,00-TL nin temerrüt tarihi olan 06/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Alınması gereken 4.098,60 TL karar harcına karşılık peşin alınan 1.024,82 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.073,78 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 1.353,90 TL yargılama gideri ile 31,40 TL başvurma harcı, 1.024,82 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.410,12 TL masrafın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı lehine ———- uyarınca takdir edilen 6.950,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.