Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1176 E. 2019/1226 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/1176 Esas
KARAR NO : 2019/1226

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/10/2017
KARAR TARİHİ : 21/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı ile müvekkili arasında sözleşme imzalandığını, davalının müvekkilini ——-gibi kullanarak ihalesini aldığı birden fazla hastane ve benzer yapıların eksikkalan zemin kaplama işlerini müvekkil şirketin yapması karşılığında bedelini çek ile ödeyeceğini beyan ederek 08/08/2014 tarihinde sözleşmeyi imzaladığını, müvekkilinin anlaşmadaki gibi talep edilen işleri tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davalı şirketin müvekkiline işlerin karşılığından da düşük olarak ——- tarihli —- bedelli çek verdiğini, çekin ödenmemesi nedeniyle İstanbul Anadolu —–.İcra Dairesinin —- sayılı dosya ile takip başlatıldığını, takibe çekteki imzaların şirket yetkilisine ait olmadığından bahisle itiraz ettiklerini, karşılıksız çıkan ve mahkemece iptal edilen çekin karşı tarafın ticari defterlerine işlendiği için alacak davasının açılmasına binaen karşı taraf borcunu kabul edip anlaşma yoluna gitmek istediğini, sonrasında bir ödemenin yapılmadığını, davalı şirket aleyhine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı ———– Soruşturma sayılı nitelikli dolandırıcılık yapmaktan ötürü soruşturma açıldığını, davalı şirketin —– tarihinde borcu kabul etmediğini beyanla ihtarname gönderdiğini, davalının — yılından sonra herhangi bir ödeme yapmadığını iddia ederek; icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, — az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, davacı tarafından yapılan hizmetin gereği gibi ifa edilmediğini, dava konusu faturaların müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmediğini, fatura bedellerinin neye göre tespit edildiğinin belli olmadığını, taraflarından gönderilen Kadıköy —-.Noterliğinin —- yevmiye nolu ihtarnamede görüleceği üzere davacı tarafın edimlerini tam olarak yerine getirmediğini, buna rağmen davacının elindeki bu faturalarla 17/07/2017 tarihinde İstanbul Anadolu —-.İcra Müdürlüğünün —- esas sayılı dosya ile icra takibine başladığını, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi devam ederken iş bu faturaların cari hesaptan ayrı takibe konulmuş olması ticari tekamüllere uygun olmadığını, aralarında herhangi bir sözleşme veya protokolün bulunmadığını, açılan soruşturma dosyasının sonuçlanmadığını, davacının takip öncesine ilişkin işlemiş faiz taleplerinin bulunduğunu ancak temerrüt koşullarının oluşmadığını savunarak; davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile fatura alacağından kaynaklanan cari hesap alacağına dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin —- tarihinde borçlu/davalıya tebliğ edildiği, borçlunun 24/07/2017 tarihinde borca ve faize itiraz ettiği ettiği, hem icra takibine itirazın hem de iş bu itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, uyuşmazlığın borca, faize kısaca esasa ilişkin olduğu, icra müdürlüğünün yetkisine bir itirazın olmadığı anlaşılmıştır.
Davanın İ.İ.K. 67/1 maddesindeki 1 yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı, davalı ile aralarında 08/08/2014 tarihli sözleşme olduğunu, sözleşme gereğince işlerin eksiksiz olarak yapıldığı ve davalıya teslim edildiğini, takibe konu edilen 2 adet fatura bedelinin ödenmemesi nedeniyle icra takibi başlatıldığını iddia etmiş; davalı ise, aradaki ticari ilişkiyi ve sözleşmeyi kabul etmekle birlikte, hizmetin davacı tarafından gereği gibi ve süresinde ifa edilmediğini, faturaların usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, ayrıca taraflar arasında cari hesap ilişkisi devam ederken faturalara dayalı olarak ayrı takip açılmasının ticari teamüllere uygun olmadığını, borca ilişkin olarak imza altına alınan herhangi bir protokol bulunmadığını savunmuştur.
Tarafların tacir olması nedeniyle her iki tarafın defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Davacı adresinin —— olması nedeniyle talimat aracılığı ile davacı defterleri yerinde incelenmiştir. Dosyaya sunulan —- tarihli mali müşavir —– raporu uyarınca; davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutuldukları, icra takibine konu edilen 2 adet fatura karşılığı davalıya toplamda —- tutarında satış yapıldığı, buna karşılık davalıdan 12/12/2014 keşide tarihli —-tutarlı çekin alındığı, çekin karşılığının çıkmaması nedeniyle çekin ters kayıtla davalının hesabına borç olarak kaydedildiği, davacı defterlerinde —- tarihli kapanış muhasebe kayıtlarına göre davalıdan—— bakiye alacağın görüldüğü anlaşılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi —- tarafıdan dosyaya sunulan —-tarihli rapor uyarınca; davalı vekiline çıkarılan ihtaratlı davetiyeye rağmen inceleme gün ve saatinde davalı defterlerinin hazır edilmediği, davalı vekilinin—–tarihli dilekçesi ile yerinde inceleme talep edildiği, bilirkişinin irtibat çabalarına rağmen dönüş olmadığından davalı şirketin defterleri üzerinde incelemenin yapılamadığı, davacı vekili tarafından —- içerisinde sunulan kayıtların incelenmesinde davacı defterlerine davalı adına —- borç kaydedildiği, karşılığında —- alacak kaydı girildiği, davacı şirket kayıtları uyarınca takip tarihi itibariyle davacının davalıdan—- alacaklı gözüktüğü, —- tutarlı çekin davalıya alacak olarak kaydedildiği anlaşılmıştır.
İncelenen davacı defterleri uyarınca, davacının davalıya toplam —- adet fatura karşılığı borç kaydının yapıldığı, buna karşılık davalıdan —- keşide tarihli —- tutarlı çekin alındığı, çekin karşılığının çıkmaması nedeniyle çekin ters kayıtla davalının hesabına borç olarak kaydedildiği, ancak buna rağmen yıl sonunda alacak devri yapılırken çek bedelinin mahsup edilerek bakiye alacağın defterlere —– olarak kaydedilmiş olduğu, buna göre bakiye alacağın bu miktar olduğunun kabulünün gerektiği, ———-.iş sayılı dosyası ile yapıtırılan bilirkişi incelemesi sonucunda davacı tarafından işin tam ve eksiksiz olarak yapılmış olduğu belirlenmiş olduğundan, davalının “işin zamanında ve gereği gibi yapılmadığı” yönündeki savunmasına itibar edilmeyerek belirlenen bakiye alacak ve işlemiş faiz üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kısmen kabulü ile; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin — alacak, — işlemiş faiz olmak üzere) toplam —- üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken ——harcın, davacı tarafından peşin yatırılan —- harçtan mahsubu ile bakiye — davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan —-yargılama giderinin ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye—- başvurma harcı ile ——- peşin harç olmak üzere toplam ——- masrafın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan —-yargılama giderinin ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 8,29-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
7-Hüküm altına alınan miktar üzerindenn—– hükümlerine göre davacı lehine —-vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Reddedilen kısım yönünden davalı lehine — vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.