Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1163 E. 2019/303 K. 20.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1163 Esas
KARAR NO : 2019/303
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ: 27/10/2017
KARAR TARİHİ: 20/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkette %25 oranında paya sahip kurucu ortağı ve aynı zamanda olağanüstü genel kurul toplantısından önce yönetim kurulu üyesi olduğunu, müvekkilinin çağırılmadığı yönetim kurulu toplantısında olağanüstü genel kurul kararı alındığını ve çağrı davetiyesi gönderildiğini, müvekkilinin, haklarını korumak için 06/10/2017 tarihinde yapılan olağanüstü toplantıya katıldığını, olağanüstü genel kurul toplantısının kanuna aykırı şekilde gerçekleştirildiğini, toplantının 2 numaralı gündem maddesinde ” şirket ana sözleşmesinin yönetim kurulu ve süresi başlıklı 7’inci maddesinin tadili ”hususunun bulunduğunu, ancak madde metninin ayrıca gönderilmediğini, bu değişikliğin çoğunluğun oyları ile kabul edildiğini, müvekkilinin muhalefet beyanında bulunduğunu, eski yönetim kurulu ibra edilmeden ve görevden alınmadan 3 numaralı gündem maddesi gereğince yeni yönetim kurulu seçildiğini, çift başlı bir yönetim oluştuğunu, bunun önlenmesi için kayyum atanması gerektiğini, olağanüstü genel kurul toplantısında usulüne uygun bir şekilde belirtilmemiş olan şirket ortaklarına TTK’nun md.230-231 rekabet yasağı konusunda yetki verilmesi başlıklı gündem maddesinin görüşülmesine geçildiğini, çoğunluk pay sahiplerinin oylari ile bu konuda yetki verildiğini, genel kurulda son olarak yönetim kuruluna huzur hakkı verilmesi ile ilgili gündem maddesinin görüşüldüğünü, genel kurulda ” huzur hakkı ödenmesine ve verilecek tutar için yönetim kurulunun yetkilendirilmesinin ” kabul edildiğini, bu şekilde şirket kasasının çoğunluk pay sahipleri için sonuna kadar açıldığını, genel kurulda müvekkilinin taleplerinin değerlendirilmediğini, finansal tabloların incelenmesini talepetmesine rağmen bunun karşılanmadığını, diğer pay sahiplerinin birleşerek müvekkilini saf dışı bıraktıklarını, şirketten çıkmasını hedeflediklerini ileri sürerek öncelikle yönetim kuruluna kayyum atanmasına ve 06/10/2017 tarihinde gerçekleştirilen olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların tamamının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının soyut ifadeler ile genel kurul kararlarının iptalini sağmala amacında olduğunu, yönetim kurulunun oy çokluğuyla karar alarak genel kurul davetiyesini gönderdiğini, çağrıların iadeli taahhütlü postalandığını,- Gazetesine ilan verildiğini, davacının genel kurula katılarak kararların bütününe muhalefet şerhi koyduğunu, kötü niyetli davrandığını, diğer ortaklara tehdil ve hakarette bulunarak şirketi atıl durumda bırakmaya çalıştığını, davacı hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, genel kurulda müzakere edilecek hususların açık şekilde belirtildiğini, bunun çağrının yayınlandığı sicil gazetesinde görüleceğini, genel kurulda kararların %75 oranındaki nisap ile alındığını, davacı ile bir araya gelinerek incelenmesini istediği evrakların imzası karşılığında kendisine sunulduğunu, davacı iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirketin ———– sicil dosyası, iptali istenen genel kurul toplantı tutanağı, hazirun cetveli celp ve ibraz edilmiş, davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
İptali istenen genel kurulda gündem maddelerinin açılış ve divan heyetinin oluşturulması, şirket ana sözleşmesinin 7.maddesi olan yönetim kurulu ve süresinin tadili, yeni yönetim kurulu seçimi, şirket ortaklarının TKK 230-231 maddelerindeki rekabet yasağı konusunda yetki verilmesi, yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı verilmesi maddelerinden oluştuğu anlaşılmıştır.
Davacıya genel kurul davetiyesinin usulüne uygun tebliğ edildiği, genel kurul toplantısına tüm ortakların katıldığı, davacının da asaleten katıldığı, bu davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Gündemin 2.maddesinin oy çokluğuyla kabul edildiği, davacının olumsuz oy kullandığı ve muhalefetini zapta işlettiği anlaşılmıştır.
Yönetim kurulu ve süresine ilişkin yapılan düzenlemede; yönetim kurulu üyelerinin A grubu üyeler arasından genel kurul tarafından seçilecek en az 1, en fazla 2 üyeden oluşacağı, yönetim kurulunun en fazla 3 yıl için seçilebileceği düzenlemesinin getirilebileceği anlaşılmıştır. Bu maddenin eski şeklinde yönetim kurulunun üç tanesi A grubu hissedarlar, bir tanesi B grubu hissedarlar tarafından gösterilen adaylar arasından seçilecek 4 kişiden oluşacağı düzenlemesinin mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Davacı A grubu hissedarıdır, tadil edilen 7.maddede yeni şeklinde yönetim kurulunun A grubu hissedarlar arasından seçileceği ön görüldüğüne göre davacı ortağın aleyhine bir durum olmadığı, yönetim kuruluna seçilememe gibi bir imkansızlığın da olmadığı ve bu nedenle bir hak kaybına uğramadığı anlaşılmaktadır.
Davacı ayrıca bu maddeyle ilgili tadil metninin genel kurul yapılmadan önce kendisine gönderilmediğini iddia etmektedir. Ancak Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; TTK. 453. Maddesinde ana sözleşme değişikliğinin eski ve yeni metinlerinin ticaret sicil gazetesinde ilan edilmemesi ve davacıya iadeli taahhütlü mektupla bildirilmemesi hususunun çağrıya ilişkin bir eksiklik olduğu, tek başına alınan kararının iptali sonucunu doğurmayacağı kabul edilmektedir. Ayrıca toplantı gündeminin ——–Gazetesinde ilan edildiği de anlaşılmaktadır.
Gündemin 3.maddesinin oy çokluğuyla kabul edildiği, davacının olumsuz oy kullandığı ve muhalefetini zapta işlettiği anlaşılmıştır. Davacı yönetim kurulunun görev süresi dolmadan ve görevden alınmadan yeni yönetim kurulunun seçilmesinin kanuna aykırı olduğunu iddia etmektedir. TTK. nun 408.maddesine göre yönetim kurulu üyelerinin seçimi, süreleri, ücretleriyle, huzur hakkı, ikramiye ve prim gibi haklarının belirlenmesi, ibraları hakkında karar verilmesi ve görevden alınmaları genel kurulun görev ve yetkileri içinde kalmaktadır. Buna göre yeni yönetim kurlu seçimi maddesinin görüşülmesi ve genel kurulda oylanması sırasında herhangi bir kanuna aykırılık olmadığı, yapılan genel kurulda yeni yönetim kurulunun ve süresinin belirlendiği ve bu şekilde ana sözleşmenin değiştirildiği, eski yönetimin artık görevinin devam etmeyeceği bu nedenle yönetimde çift başlılık gibi durumunda mevcut olmadığı, bu maddenin iptalini gerektirir bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır.
Gündemin 4.maddesinin oy çokluğuyla kabul edildiği, davacının olumsuz oy kullandığı ve muhalefetini zapta işlettiği anlaşılmıştır. Bu maddeye göre genel kurulda; şirket ortaklarının ve yönetim kurulunun TTK. nun 230 ve 231. Maddelerinde belirtilen şirketin konusuna giren veya girmeyen işlerin bizzat veya başkaları adına yapmalarına herhangi bir sakınca olmadığına oy çokluğuyla karar verildiği anlaşılmaktadır. Oysa şirketle işlem yapma, şirkete borçlanma, rekabet yasağı TTK. nun 395. ve 396. maddelerinde açıkça düzenlenmiştir. Oysa gündemin 4.maddesinde TTK. nun 230 ve 231. Maddesine gönderme yapılmıştır, bu maddeler kollektif şirketlerle ilgili düzenlemeler olup, anonim şirket yönünden bir geçerliliği olmadığından bu konuda alınan kararın iptali edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Gündemin 5.maddesinin oy çokluğuyla kabul edildiği, davacının olumsuz oy kullandığı ve muhalefetini zapta işlettiği anlaşılmıştır. TTK. nun 408/2-b maddesine göre yönetim kuruluna huzur hakkı belirlenmesi yetkisi genel kurula verilmiştir. Bu yetki genel kurulun devredilemez yetkileri arasındadır. TTK. nun 394. Maddesinde; yönetim kurulu üyelerine tutara esas sözleşme ile veya genel kurul kararıyla belirlenmiş olmak şartıyla huzur hakkı, ücret, ikramiye, prim ve yıllık kardan pay ödenebileceği hüküm altına alınmıştır. İptali istenen gündemin 5.maddesinde genel kurul huzur hakkı verilmesini kabul etmiş ancak tutarının belirleme yetkisini yönetim kuruluna bırakmıştır. Genel kurulun yetkisi dahilinde bulunan bir hususun yönetim kuruluna bırakılması, kararın belirsiz ve ucu açık bırakılması açıkça kanuna ve dürüstlük kurallarına aykırılık teşkil ettiğinden iptali gerektiği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalı … —–‘nin 06/10/2017 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararlardan gündemin 4.maddesi gereğince rekabet konusundaki ve 5.maddesindeki huzur hakkı konusunda alınan kararların iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar harcına karşılık peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan; 2.000,00 TL bilirkişi gideri, 137,40 TL posta gideri ve 67,40 TL harç gideri olmak üzere toplam 2.204,80 TL yargılama giderinin Red ve Kabul durumu nazara alınarak 1.102,40 TL. nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalanının davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı lehine davanın kabul edilen kısmı yönünden AAÜT uyarınca taktir edilen 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı lehine davanın reddedilen kısmı yönünden AAÜT uyarınca taktir edilen 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.20/03/2019