Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1162 E. 2018/1359 K. 25.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/1162 Esas
KARAR NO : 2018/1359

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 08/04/2016
KARAR TARİHİ : 25/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete———- nolu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile sigortalı davalı ——-. ne ait—— plakalı araç sürücüsü ———– yönetimindeyken 04.11.2012 tarihinde —— giriş yaptığı sırada dikkatsizlik neticesinde giriş kısmında yer alan açılır kapıya çarparak tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, araç sürücüsünün kazada asli kusurlu olduğunu, yapılan ekspertiz neticesinde düzenlenen kasko kesin ekspertiz raporuna istinaden 6.239,00 TL. karşılığı 3.400,00 USD 04/12/2012 tarihinde ibraname karşılığında hak sahibine ödendiğini, bu paranın tahsili için davalı aleyhine İstanbul Anadolu ——–.icra müdürlüğünün 2013/13949 Esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi yapıldığını, dosya borçlularına ödeme emrinin gönderildiğini, dosya borçlusu tarafından yasal süre içinde borca itiraz edildiğinden bahisle İstanbul Anadolu ————–.İcra müdürlüğünün 2013/13949 Esas sayılı dosyasına haksız olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; sigorta rücu alacağının zamanaşımına uğramış olmasından dolayı davanın zaman aşımı nedeniyle ve süresinde açılmayan itirazın iptali davasının reddine karar verilmesini ayrıca davanın husumet yönünden ve davacının iddialarının müvekkili şirket ile ve illiyetinin bulunmamasından dolayı davanın esas yönünden de reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE;
Dava, hukuki niteliği itibari ile davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına ödemiş olduğu tazminatı davalıdan tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
İstanbul Anadolu —–.İcra Müdürlüğü’nün 2013/13949 Esas sayılı dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin 24/05/2013 tarihinde borçlu/davalıya tebliğ edildiği, borçlunun 30/05/2013 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, icra takibine itirazın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Davanın İ.İ.K. 67/1 maddesine göre; her ne kadar 1 yıllık yasal süre içerisinde açılması gerekirse de itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, bu sebeple 1 yıllık sürenin başlamadığı ve yasal süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalının, tazminat talebinin zamanaşımına uğradığı iddiası 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu 109/1.maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.” şeklinde düzenleme karşısında kazanın meydana geldiği tarih 04/11/2012 olduğu, zararın talep edildiği tarihin (İcra takip tarihi) 20/05/2013 olduğu görüldüğünden geçerli bulunmamıştır.
İş bu davada mahkememizce ——- Esas ————- Karar, 29/11/2016 tarihinde karar verildiği “ZMMS poliçesi ile davacının, davalının sigortalı aracının kaza nedeniyle verdiği zarar bakımından hukuki sorumluluğu üzerine aldığı, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.4. Maddesine göre, ödemede bulunan sigortacının sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılması veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda kazaya sebebiyet veren sigortalıya rücu edebilir. Sigortalıya rücu nedenleri arasında; tazminatı gerektiren olayın sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise, ehliyetnameye sahip olmayan kişiler tarafından sevk edilmesi halinde, aracın uyuşturucu madde veya mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce kullanılması vs. durumlar sayılmıştır. Bu sayılan sebeplere göre tek taraflı olarak gerçekleşen trafik kazasında olayın oluş şekline göre davalının kastı ya da ağır kusuru tespit edilemediğinden rücu şartları oluşmayan davanın reddine dair” karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ——- Hukuk Dairesi’nin 2017/911 Esas – 2017/678 Karar sayılı, 12/10/2017 tarihinde “Trafik kaza tespit tutanağında araç sürücüsünün asli kusurlu olma nedeni olarak, alkollü olduğu gösterildiğine ve benzer açıklama hasar dosyasında da bulunduğuna göre; mahkemenin davacı vekilinin 29/11/2016 günlü oturumdaki beyanından hareketle ve dosyada alkolle ilgili bir belirleme bulunmadığı nedeniyle, davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir. Kaza tespit tutanağını düzenleyen trafik ekibinden sürücünün alkollü olduğuna ilişkin tespitin neye dayandığı sorulmalı , bu konuda tutulmuş bir tutanak veya doktor raporu varsa bulunduğu yerden getirtilmesi ve ondan sonra Yargıtayın yerleşmiş içtihatları dikkate alınarak; nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla meydana gelen kazanın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması ve belirlenecek duruma göre; oluşan hasarın police teminatı dışında kalıp kalamayacağının değerlendirilmesi gerekir.” gerekçesi ile kararımızın kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İlgili İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden kaza raporu tespit tutanağı, davacı sigorta şirketinden hasar dosyası ve poliçe ve diğer evraklar getirtilmiş olup, dosya inşaat mühendisi, nörolog ve trafik bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, düzenlenen rapor sonucunda kazanın meydana gelmesinde davalının %100 oranında kusurlu olduğu, kazaya münhasıran alkolün sebebiyet verdiği, davacı alacaklı tarafından talep edilen 6.490,12 TL hasar tutarının hasarın şekline, miktarına ve niteliğine serbest piyasa malzeme ve işçilik rayiçlerine uygun olduğu şeklinde rapor alınmıştır. Bu haliyle rapor bilimsel, denetime elverişli bulunmuş, davalının sorumlu olduğu kanaatine varıldığından ancak; borçlunun takip öncesi temerrüte düşürüldüğü hususu davacı tarafça ispat edilemediğinden işlemiş faiz bakımından davalının sorumlu olmadığı, bu sebeple davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kısmen kabulü ile; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 6.239,00 TL üzerinden devamına,
Borçlunun takip öncesi temerrüte düşürüldüğü hususunu davacı tarafça ispat edilemediğinden işlemiş faizin 251,12 TL lik kısıma yapılan itirazın kabulüne
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
2-Alacak likit olmadığından davalı aleyhine icra inkar tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına,
4-Alınması gereken 426,19 TL harcın peşin alınan 110,84 TL harçtan mahsubuna, bakiye 315,35 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.660,50 TL yargılama gideri ve 140,04 TL harç gideri toplamı 1.800,54 TL yargılama giderinin davanın ret kabul oranına göre 1.730,87 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı lehine —————- uyarınca taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı lehine ——- uyarınca taktir olunan 251,12 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı