Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1132 E. 2018/684 K. 28.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1132 Esas
KARAR NO : 2018/684 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/01/2015
KARAR TARİHİ : 28/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA, SAVUNMA, DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalının sahibi olduğu …………..Sistemleri unvanını kullanan gerçek kişi tacir davalı ile müvekkili şirket arasında özel uygulamalar içeren bir web satış programının hazırlanması işini içeren 01/07/2013 tarihli dijital ortamda sözleşme yapıldığını, sözleşmeye göre müvekkilinin web satış programı bedelinin %25 i olan 4.000,00 TL yi davalıya ödediğini, davalının takvimlendirmeye göre hareket etmediğini, davalının, müvekkilinden done temin edilmesi/talebi olmadığını, sözleşmede kararlaştırılan süreçler işlemediğinden müvekkili açısından sözleşmeden beklenilen menfaat kalmadığını, bu nedenle davalıya ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğinin ve ödenen bedelin iade edilmesi hususunun ihtar edildiğini, davalı aleyhine İstanbul Anadolu 25.icra Müdürlüğünün …….esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının borca itiraz ettiğini, bu nedenlerle takibin devamına, alacağın likit/muayyen olması sebebiyle %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflara usulüne uygun tebligat yapıldığı, davalı yanın kendisini vekille temsil ettirdiği, davalı vekilinin dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; sözleşmenin mail ortamında gerçekleştiğini, 3 faz şeklinde yapılacağının ve ödeme şekillerinin de buna göre belirlendiğini, ilk fazın tamamlanmasından sonra 4.000,00 TL ödenmesiyle işlerin yapımına başlandığını ve 1 hafta içinde ilk fazın tamamlandığını ve ikinci fazda yer alan satış ekranına ilişkin bütün işlemlerin ilk fazın bitimini takip eden 15 gün içinde tamamlandığını, ikinci fazın da tamamlanmasıyla ödeme planında yer alan %35 iş ücretinin ödenmediğini, müvekkili tarafından işlerin süresinde yapıldığını, ilk fazın tamamlanması ile 4.000,00 TL peşinatın hak edildiğini, bu nedenlerle davanın reddine, kötü niyetli davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini savunmuştur.
İstanbul Anadolu 25.İcra Dairesinin 2014/7387 esas sayılı dosyasının yapılan incelemesi neticesinde; davalı aleyhine 08/04/2014 tarihide takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 16/04/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 17/04/2014 tarihinde asıl alacağa, işlemiş faize, faiz oranı olmak üzere tüm ferilerine itiraz ettiği, takibin bu şekilde durduğu anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak için tacirler arasında başlatılan icra takibinin itirazın iptali davasıdır.
Davacı 01/07/2013 tarihinde akdedilen sözleşmeye göre davalının web satış programı hazırlaması gerektiğini, bu sözleşmeye göre satış programı bedelinin %25 olan 4.000,00 TL’yi davalıya ödediğini, ancak davalının sözleşme ile belirlenen takvime göre üstlendiği edimini yerine getirmediğini, beklenilen menfaatin kalmadığını, ihtarname ile sözleşmenin feshedildiği, ödenen bedelin iade edilmemesi nedeni ile icra takibi başlattığını, ileri sürerek itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde sözleşme ile işin 3 faz ile yapılacağını kararlaştırıldığını, davacı tarafın geç ödeme yapması nedeni ile işe geç başladığını, birinci ve ikinci faz’ın tamamlandığının ancak ödenmesi gereken %35 iş ücretinin ödenmediğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan ilk yargılama …….esas sayılı dava dosyası üzerinde olmuş, bilirkişiden rapor alınmış (bilirkişi vermiş olduğu raporda; davalının davacıya 1.fazı işlemi hazırlayıp teslim ettiğini, 2.faz için gereken bilgi alışverişinin taraflar arasında oluşturulmadığını,done temini ile ilgili anlaşmazlıktan kaynaklı 2.faz işlemlerine tam olarak geçilemediğini, 2.faz işlemlerine ilişkin husumetten kaynaklı kusurun dosya delillerinden tam olarak tespitinin mümkün olmadığını, davacının davalıya atfettiği kusuru ispat edemediğini, davalının davacıdan 1.faz işleme karşılık olan ücreti hak ettiğini, B.K. 477 mad. Uyarınca, davalının 1.faz işlemlerinin tamamlandığını, ancak 2.faz işlemlerinin natamam olarak davacıya davalı tarafından teslim edildiğini, bu sebeple taraflar arasında 1.fazdan kaynaklanan herhangi bir borç-alacak ilişkileri olmadığını, davacının davalıdan hukuken talep edilebilir bir alacağının olmadığını mütalaa etmiştir. ) ve sonuç olarak davanın reddine karar verilmiştir. Mahkememizin ….. esas ….. karar sayılı bu kararı temyiz edilmiş, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2016/3462 esas, 2017/2742 karar sayılı ilamı ile mahkemece dinlenen bilirkişinin yazılım konusunda uzmanlığının bulunmadığı, bu nedenle tarafların sözleşmedeki edimlerin ne miktarda yerine getirdiğini, açıklığa kavuşturulmadığı gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiş olup, dosya mahkememize gelerek yukarıda esas numarasına kaydedilmiştir.
Usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyularak bozma ilamı doğrultusunda yazılım uzmanı ve mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, 20/02/2018 tarihli celse de davacı vekiline bilirkişi ücretini yatırması için 2 hafta kesin süre ile inceleme günü ve saati, huzurda bulunan davacı vekilinin yüzüne karşı verilmiştir. İnceleme günü gelen olmamış bilirkişi ücretinin de yatırılmadığı anlaşılarak buna ilişkin mahkememizde hazır bulunan davalı vekili ile tutanak tutulmuştur. Her ne kadar sonradan vekaletname ibraz eden davacı vekili bilirkişi ara kararının hatalı olduğunu, bilirkişi ücretinin her iki tarafa eşit olarak dağıtılması gerektiğini, ara kararın hazır bulunan davacı vekiline ihtar edildiğini, açıkça zapta yazılmadığını ileri sürerek ara karardan dönülmesini talep etmiş ise de bu talebe itibar edilmemiştir. Yine davacı vekili bu talep kabul edilmez ise bilirkişi incelemesi yaptırılması için 1.400,00 TL bilirkişi ücretini yatırdığını beyan etmiştir. Dosyamız incelendiğinde 20/02/2018 tarihli 1. Celse de davacı vekilinin hazır olduğu, hazır olan vekile bilirkişi ücret ve inceleme gününün ihtar edilmiş sayılması gerektiği, duruşma zaptında ayrıca parantez içerisinde “ihtar edildi” yazılmamasının esasa etkili olmadığı kaldı ki duruşmadan sonra da inceleme gününe kadar bilirkişi ücretine herhangi bir itirazın da yapılmadığı görülmektedir. Davacı taraf bilirkişi ücretini yatırmayıp inceleme günü de gelmeyerek davalı taraf lehine usulü kazanmış hak yaratmıştır. Bu nedenle de son celseye gelirken bilirkişi ücretinin yatırılmış olması, davalı vekilinin rızasının olmaması ve dürüstlük ilkesine aykırılık oluşturulması karşısında bir hüküm ifade etmemiştir.
Açıklanan sebeplerle ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı cevap dilekçesi ile kötü niyet tazminatı talep etmişse de, davacının açıkça kötü niyetle takip yaptığını ortaya koyan hiç bir bilgi, belge olmadığından, kötü niyet tazminatına da gerek görülmemiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İspatlanamayan davanın esastan REDDİNE,
2-Kötü niyet tazminatı verilmesine yer olmadığına;
3-Alınması gerekli 35,90 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 52,26 TL den mahsubu ile 16,36 TL bakiye harcın davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından 26,90 TL posta-tebligat masrafın, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/06/2018