Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/113 E. 2019/838 K. 18.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/113 Esas
KARAR NO: 2019/838
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ: 27/01/2017
KARAR TARİHİ: 18/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı ———partner şirket ——— davalı ———- arasında bazı hizmetlerin (teknik, temizlik, güvenlik vs.) karşılanması amacıyla,——— tarihinde ————imzalandığını, söz konusu sözleşmelerin Ek Protokol ile ——– tarihine kadar uzatıldığını, davacı şirketin sözleşme süresi boyunca üzerine düşen tüm yükümlülükleri gereği gibi ifa ettiğini, ———–hizmet akdi süresince tüketici memnuniyetini gözeterek hizmet verdiğini, ancak davalı …’nin kendisine ait web sayfasında, davacı hakkında aslı astarı olmayan bilgiler verdiğini, davacının ticari itibarını hiçe sayarak, yanlış, yanıltıcı ve gereksiz yere incitici beyanlarda bulunduğunu, ——— hırsılızlıkla suçladığını, işbu itham ve suçlamaların ilgili mevzuat gereği kabul edilemeyeceğini, Site Yönetimi’nin sarf ettiği sözlerin haksız rekabet hukuku ilkelerine aykırı olduğunu,———-. güvenlik firması ile ———- tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yapılan sözleşmeden sonra yönetim kurulu üyelerine ve tüm siteye karşı ——— tarafından sabotaj girişiminde bulunulduğu iddiasının kötüleme ve tüketicileri olumsuz etkileme amacı taşıdığını ve iftira olduğunu, —- —— —- maliyet analizlerinin kendilerine sunulmadığı, yıllık ücretlerin eski yönetici ve başkanlar ile anlaşılarak hesaplandığı, bu nedenle ilgili firmalara yapılan artışlarla ilgili hiçbir yönetim kurulu karan veya yazışmanın mevcut olmadığı, aynca yeni yönetim firmasına sitenin muhasebe, teknik, bilgi işlem gibi hususlarında bilgi verilmediği ve bu bilgilerin alınmasının engellenmiş olduğu iddialannın asılsız olduğunu ve karalama amacı taşıdığını, ———– Yönetimi’nin müvekkil——— sözleşmesinin sona erdiği günü “tam bir rezaletti” tabiri ile ifade etmesinin iftira olduğunu, ————– kendi bilgi ve tecrübe eksikliğinden kaynaklı hatalan bu şekilde——– izafe etmek istediğini———- Yönetimi’nin “sözleşme gereği siteye devredilmesi gereken telefon hatlarının ———tarafından bilinçli ve kasten kapatılmış olduğu ve devir imkanının engellenmiş olduğu” yönündeki iddialann asılsız olduğunu, zira ———-Yönetimi ile ilgili devir işlemleri için iletişim kurulmaya çalışıldığını ancak ———Yönetimi ile herhangi bir iletişim kurulamadığım, kaldı ki devir konusunda da herhangi bir talepte bulunmadıklarını, ————- ——- Sitesi’nde işe başladığı tarihte idari ofislerin gereksinimi olan bütün mobilya, elektronik vs. ekipmanlar ile araç gereçlerin müvekkil ———tarafından demirbaş olarak temin edildiğini bu sebeple de bu ekipmanların götürülmesinin doğal olduğunu, bu konu ile ilgili————Yönetimi tarafından yapılan hırsızlık ithamlannın haksız olduğunu, ———tarafından bilgi işlem bilgisayarının alındığı, sistemlerin çökertildiği, site adına tüm kişisel verilerin haksız yere elde edilmiş olduğu, güvenlik kameralarımn bypass edilmiş olduğu ve görüntülerin kayıt altına alınmamış olduğu iddialannın da gerçek olmadığını, müvekkil ———— hakkında kötüleme yaptıklarını, teknik ofislerin çöp evler haline getirildiği iddiasımn akla ve mantığa uygun ithamlar olmadığını zira müvekkilin yıllardır bu sektörde olduğunu, davalı …’nin eylemlerinin kötüleme yoluyla haksız rekabet teşkil ettiğini beyan etmiş ve söz konusu haksız rekabet halinin tespitini, önlenmesini ve ilgili hükmün davalı …’nin internet sitesinde yayımlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle, davacı ———- iddia ettiği şekilde bir haksız rekabetin oluşmadığını, bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını, müvekkil ——————- söz konusu eksik ve yanlış hizmetleri site sakinlerine duyurmasının haksız rekabet teşkil etmediğini, tüketici memnuniyetsizliği çerçevesinde yapılan eleştiriler sebebi ile müvekkil ———- açılacak davalarda görevli mahkemelerin İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemeleri olduğunu, işbu sebeple görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacı——- iddialarının temelini oluşturan işbu davanın haksız rekabet çerçevesinde değil marka ve patent hukuku çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini, bu sebep dolayısıyla da davanın İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nde açılması gerektiğini, görevli mahkemenin Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi olduğunu, bu sebepler dolayısıyla görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davalı … tarafından dile getirilen eleştirilerin sebebinin eksik ve kusurlu hizmet olması sebebiyle haksız rekabet oluşturmadığını, davacı——— işbu davayı ikame etmesinin sebebinin hizmet süresinin uzatılmamış olması olduğunu, davanın kötüniyetli olarak açıldığını, davacı yanın, ———raporunda ———- firmalarını en iyi teklif veren firmalar olarak göstermesinden davacı ——— rahatsızlık duyduğunu,———tarafından hazırlanan raporun site kat maliklerine karşı olan sorumluluğun yerine getirilmesi amacıyla hazırlandığım ve bu kapsamda bilgi verilmesinin bir zorunluluk olduğunu, haksız rekabetin ancak davacı ile aynı işkolunda olan bir başka rakibin beyanları sonrasında oluşabileceğini, işbu uyuşmazlığın haksız rekabet hükümlerine tabi olmadığını, huzurdaki davanın eleştiri çerçevesinde kalan tüketici görüşlerine karşı açılmış olduğunu ve amacının rekabeti bitirip hizmet kalitesini düşürmek olduğunu, davacı ——- hizmet verme sorumluluğu bitmeden———- tarihinden önce) telefon hatlarını ——— tarihinde kapattırdığını, asıl haksız rekabeti oluşturanın davacı yan olduğunu, davacı ——— hizmetlerini eksik ve ayıplı ifa ettiğini işbu durumun ekteki raporlarda görülebileceğini beyan etmiş ve tedbir kararının kaldırılmasını, huzurdaki davaya ilişkin görevsizlik kararı verilmesini, görevsizlik kararı dolayısıyla davamn İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemeleri’ne şayet bu mümkün değilse İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Mahkemeleri’ne gönderilmesine, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile haksız rekabetten kaynaklanan tespit davasına ilişkindir.
Davacı tanığı … beyanında; ” ben davacı şirkette yönetici olarak çalışıyorum. ————kadar davacı şirket davalı sitenin temizlik güvenlik, teknik, peyjaz, yönetim ilaçlama muhasebe gibi işlerini yürüttük.——- tesis yönetimi işi yaptık. Aslında sözleşme ——-‘de dolmuştu. Ek protokol yapılarak nisan’a kadar uzatıldı.——– da site yönetimi bizimle çalışmak istemdiğini bildirdi. Nisan 2016 da ticari ilişkimiz bitti. Site yönetimi de ——ayında değişti. İş bittikten 6 ay sonra site sakinlerine karşı şirketimizi karalamışlardır. ——– çok pis bıraktığı, siteye zarar verdiği, giderken malzemeleri makineleri alıp gittiğini bildirmiştir. Bunların tamamı yanlıştır. Şirketimiz işin başlangıcında kendine ait ne götürdüyse ayrılırken de onları almıştır. Biz bu yeni yönetim ile Şubattan Nisana kadar 2 ay çalıştık. Bizden bir şikayetleri varsa bize bu 2 aylık dönemde de söyleyebilirlerdir. Bunun yerine 6 ay sonra asılsız isnatlar ile şirketimizi kötülemesi haksızdır. Ayrıca biz geçen hafta Uphill Court Ada site yönetimi ile tekrar sözleşme imzaladık ve 1 Mayıs tarihi itibariyle 3+1 yıllık sözleşmemiz başlayacaktır. Şirketimiz çok büyük firma ve kurumların yönetim işlerini üstelnemiştir. Eski ve köklü bir firmadır. Davalının bu eylemleri şirketimizi sıkıntıya sokmuştur. Biz site sakinlerine gerekli açıklamayı yaptık” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … beyanında ; ” ben ———- yöneticisi olarak çalışıyorum. Site yönetim——-ile hizmet ilişkisini bitirdikten sonra bizimle anlaştı. Ben de devir teslim anında site içerisinde bulundum. Ben oradayken ——- site yönetimi arasında münakaşa çıktı. ———– kendisine ait bilgisayarları götürüyordu. Bu bilgisayarlarda sitede oturan sakinlere ait araç bilgileri, giriş kartı bilgileri ile site giriş çıkışlarını kontrol eden bir takım bilgiler vardı. Site yönetimi bu bilgisayaralrın pazartesiye kadar kalmasını pazartesi günü site yönetimi kendi bilgisayarlarını getireceğini yazılımın kendi bilgisayarlarına yükleneceğini söyledi ancak davacı şirket bunu kabul etmedi. Tartışma çıktı polis çağırıldı sonrasında karakola gidildi.——– kendi bilgisayarlarını götürdü yönetim yeni bilgisayar aldı ve sistemi kendi bilgisayarlarına kurdu. Ben internet sitesindeki resimleri vs. Görmedim. Benim davacının iddiaları ile ilgili bir bilgim yoktur” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … beyanında ; ” ben ——hizmet yönetim firmasında operasyon şefi olarak çalışıyorum. Davalı … davacı yönetimden sonra bizimle anlaşmıştır. 2 sene sitede hizmet sağladık. Sözleşmenin süresi bitti görevimiz sona erdi. Bildiğim kadarıyla halen davacı orada hizmet vermektedir. Neden tanık oldum bilmiyorum. tarafları bilirim fakat haksız rekabete ilişkin görgü yada bilgim yoktur. Ben ——firmasından önce ———ile çalışıldığında sitede bulunmuyordum. Hizmetlerin verilip verilmediğini bilmiyordum fakat———- görevi devraldığım için öncesi hakkında yorumda bulunabilirim. Hizmet kalitesinin düşük olduğunu söyleyebilirim. Broşürün yayınlanmasına ilişkin görgüm bilgim yoktur. Duyuru mahiyetinde site sayfasında paylaşımlar yapılmaktadır ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … beyanında ; ” Ben bu davaya ilişkin tanık olduğumu yeni öğrendim. Ben davaya konu site de site sakiniyim. Aynı zamanda ———sitesinin 2016 ve 2017 yılı yönetiminde bulundum. Halen görevde değilim görevde olduğum süre içerisinde adını tam bilmediğim ——— olarak bildiğim şirket; güvenlik , sitenin temizlik gibi her türlü işi, mali işler site sakinleri adına yapıyordu. Süresi dolunca ihale yapıldı ve yeni teklifler çerçevesinde yapılan oylama ile ——–firması ile anlaşıldı. Bu süreçte ——– firması ile site yönetimi arasında husumet yaşanıp yaşanmadığını bilmiyorum. Tek bildiğim husus sitenin mali kayıtlarının tutulduğu bilgisayarların ———- tarafından alınmak istenmesi nedeniyle site icra komitesi ile şirket arasında problem yaşandığıdır. Bilgisayarların şirkete ait olduğunu duydum fakat kayıtlar sitemiz ile ilgilidir. benim dağıtılan broşürden haberim yoktur sitenin davacı firma hakkında aldığı yönetim kurulu kararı olup olmadığına ilişkin bilgim yoktur. Site sakinlerine kat maliklerini bilgilendirmek amacıyla zaman zaman bu şekilde bildiri dağıttığı oluyordu ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … beyanında ; ” ben ——— firmasında merkez yönetiminde işleyişi denetleyen konumda görev yapıyordum. Şuan firmada çalışmıyorum. Davalı … halen davacı firma tarafından yönetilmektedir. Ara dönemde farklı firma ile çalışıldı. 2012 yılından 2017 yılının başına kadar sitenin güvenlik, temizlik , muhasebe işleri davacı şirketçe yapılıyordu. Sözleşme bitimi nedeniyle sitedeki görev sona erdi. Sonrasında başka firma aldı. Sözleşme bitim safhasında davalı … ile herhangi bir sorun yaşanmadı. Biz görevde iken yayılanan broşürlere dair bilgim yoktur. Hizmet süremiz içerisinde şirket aleyhine benim bildiğim kadarıyla bir broşür yayınlanmadı. Site yönetim seçimleri süresince adaylar arası çekişmeden kaynaklı sorunlar olmuş ise de bu bizim hizmetimizle alakalı değildir. Eksi yönetim ile ————- arasında bir anlaşmaklık yoktur. Yeni yönetim ile de bir uyuşmazlığımız olmadı ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememiz yargılama aşamasında haksız rekabet uzmanı bilirkişiden rapor alınmış olup bilirkişi raporunda özetle, dosya kapsamında, ———Yönetimi tarafından hazırlanıp internete yüklenen ve kat malikleri ile paylaşılan rapor başta olmak üzere, dosya içeriğinde yer alan tüm bilgi ve belgelerin detaylıca incelenmesi ve yapılan değerlendirmeler neticesinde bilgisayar, telefon ve sair envanterin ——— ait olması sebebiyle sözleşme bitimi süresinde götürüldüğünün anlaşılması, ———- tarafından takvim aralığı anlaşılmamakla birlikte jeneratörlerle ilgili bakımların yapıldığı ve bu hususa ilişkin irsaliyeli fatura düzenlendiği ve bu faturaların açıklama kısımlarında periyodik bakım bedeli yazdığının anlaşılması, hususları karşısında, davalının ilgili faaliyet raporunda bu hususlara ilişkin, TTK m.55/1-a çerçevesinde kötüleme olarak nitelendirilebilecek yanlış beyanlarda bulunduğunu, mezkur faaliyet raporunda yer alan, sürecin sabote edilmesi, ilgili alanların çöp yığını olarak bırakılması, sürecin rezalet olarak addedilmesi ifadeleri ile ise davalının, TTK m.55/l-a çerçevesinde, kötüleme olarak nitelendirilebilecek gereksiz yere incitici açıklamalarda bulunduğunu mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporu HMK 280. Madde uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir. Bilirkişi raporu tüm iddiaları tek tek irdeleyerek hazırlanmış ve denetlenebilir olmakla hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tanık beyanları, toplanan deliller,———–raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalı tarafça düzenlenen————Faaliyet Raporunda belirtilenin aksine; davacı ——–tarafından, telefonların devri hususunda ismi anılan kişilerle iletişim kurulmaya çalışılması ve buna ilişkin belgenin dosyaya sunulması, bilgisayar, telefon ve sair envanterin ——–ait olması sebebiyle sözleşme bitimi süresinde götürüldüğünün anlaşılması,————-tarafından -takvim aralığı anlaşılmamakla birlikte- jeneratörlerle ilgili bakımların yapıldığı ve bu hususa ilişkin irsaliyeli fatura düzenlendiği ve bu faturaların açıklama kısımlarında periyodik bakım bedeli yazdığının anlaşılması, hususları karşısında, davalının ilgili faaliyet raporunda bu hususlara ilişkin TTK m.55/1-a çerçevesinde kötüleme olarak nitelendirilebilecek yanlış beyanlarda bulunduğu, faaliyet raporunda yer alan, sürecin sabote edilmesi, ilgili alanların çöp yığını olarak bırakılması, sürecin rezalet olarak addedilmesi ifadelerinin TTK m.55/l-a çerçevesinde, kötüleme olarak nitelendirilebilecek gereksiz yere incitici açıklamalarda bulunduğu anlaşılmakla; davalının; ——–Raporunun ”İlgili alanların çöp yığını olarak bırakılması”, ” Sürecin rezalet olarak addedilmesi”, ” Sürecin sabote edilmesi”, ” İki adet jeneratörümüzün her yıl yapılması gereken kapsamlı bakımının 3 yıldır yapılmadığı”, ” Telefon hatlarının bilinçli ve kasten kapatıldığı ve devir imkanının engellendiği”,”Bilgi işlem odası bilgisayarları alınıp, sistemin çökertildiği” ile ilgili kısımlarının TTK 55/1-A-1 bendi çerçevesinde ” Başkalarının faaliyetlerini gereksiz yere incitici açıklamalarla kötüleme” biçiminde haksız rekabet oluşturduğunun tespitine ve 6102 sy TTK 59. Maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde hüküm özetinin davalı … yönetiminin internet sitesinde masrafı davalıya ait olmak üzere bir kez bir hafta süre ile ilanına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN KABULÜ İLE,
1-Davalının; ———- Raporunun ”İlgili alanların çöp yığını olarak bırakılması”, ” Sürecin rezalet olarak addedilmesi”, ” Sürecin sabote edilmesi”, ” İki adet jeneratörümüzün her yıl yapılması gereken kapsamlı bakımının 3 yıldır yapılmadığı”, ” Telefon hatlarının bilinçli ve kasten kapatıldığı ve devir imkanının engellendiği”,”Bilgi işlem odası bilgisayarları alınıp, sistemin çökertildiği” ile ilgili kısımlarının TTK 55/1-A-1 bendi çerçevesinde ” Başkalarının faaliyetlerini gereksiz yere incitici açıklamalarla kötüleme” biçiminde haksız rekabet oluşturduğunun tespitine,
2-6102 sy TTK 59. Maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde hüküm özetinin davalı … yönetiminin internet sitesinde masrafı davalıya ait olmak üzere bir kez bir hafta süre ile ilanına,
3-Alınması gerekli 44,40 TL harcın davacı tarafça yatırılan 31,40 TL harçtan mahsubu ile 13,00 TL nin bakiye harçlar terkin sınırında kaldığından davacıdan alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafça yapılan 31,40 TL harç gideri, 225,00 TL posta-tebligat masrafı, 900 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.156,40 TL giderin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/07/2019