Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1106 E. 2019/1380 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1106 Esas
KARAR NO: 2019/1380
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ: 11/10/2017
KARAR TARİHİ: 19/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin —markası ile gıda sektöründe faaliyet gösterdiğini, — bulunan –işletmesinde – günü — isimli kişinin müşteri gibi davranarak müşterilerin ve mağazanın fotoğraflarını çektiğini, müşterilerin rahatsız olması üzerine arbede yaşandığını, söz konusu eylemin işletmenin çalışma ortamını olumsuz yönde etkilediğini, müşterilere karşı itibarın zedelendiğini, yaşanan arbede sonrasında – kendisinin — firması adına çalıştığını ve—- rakiplerini araştırmak amacıyla gönderildiğini ifade ettiğini, —.Noterliği tarafından ihtarname gönderildiğini, ihtarnamede haksız rekabet teşkil eden davranışlarına son vermelerini ve tekerrür etmesinin önlenmesinin istendiğini, davalı tarafından ihtarnameye cevap verilmediğini, işletmenin maddi zarara uğratıldığını, yaşanan olaylar nedeniyle şirketin manevi şahsiyetinin de zarar gördüğünü iddia ederek; müvekkil şirketin — işletmesinde — tarihinde meydana gelen olayların haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahmilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı —-vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, müvekkilinin — markası altında faaliyet gösterdiğini, davacı aleyhine gerçekleştirilen haksız bir rekabet eyleminin bulunmadığını, diğer davalı —- müvekkil şirkete gizli müşteri pazar araştırması hizmeti verdiğini, bu hizmetin ticari bir hizmet olduğunu, söz konusu hizmet kapsamında gizli müşteri pazar araştırmasının bir casusluk eylemi veya haksız rekabet unsuru değil, bir iş geliştirme aracı olduğunu, iş bu davadaki asıl hukuki meselenin haksız rekabet ile rekabetin korunması arasındaki sınırın tayininde toplandığını, bahsi geçen kıyaslamanın davacı tarafından haksız rekabet olarak lanse edilmesinin kesinlikle doğru olmadığını, bu tarz kıyaslamaların firmaların sektördeki yerini, rakiplerine nazaran avantajlarını ve dezavantajlarını tespit ederek gerekli aksiyonları gerekli zamanda alma ve tam rekabet piyasasını sağlama ve sürdürme şansı sağladığını, davacının talep ve iddialarına dayanak olarak gösterdiği TTK 55/1/d maddesinin de müvekkil şirketin gizli müşteri araştırmasının haksız rekabet teşkil etmediğini kanıtladığını, araştırma formunda yer alan bilgilerin tamamen subjektif müşteri memnuniyetini ölçmeye yönelik olduğunu, gizli bilgileri, iş ve üretim sırlarının hedeflenmediğini, gizli müşteri değerlendirme formunda davacının ne ürün fiyat listesi ne de müşteri portföyüne ilişkin hiçbir bilginin talep edilmediğini, davacının dayandığı tek şeyin gizli müşteri olarak— tarafından görevlendirilen — mağazada kendisi için fotoğraf çekerken müşteri ile sorun yaşaması olduğunu, müvekkilinin ve diğer davalı — fotoğraf çekimine yönelik bir talebinin olmadığını, —-benzer çalışmaları pek çok sektörde yaptığını ve tecrübeli bir katılımcı olduğunu, fotoğraf çekmemesi gerektiğinin de bilincinde olduğunu savunarak; davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin görevlendirdiği kişiler aracılığı ile kurumlara pazar araştırması hizmeti sunduğunu, yapılan pazar araştırmalarının tüketicinin gözünden pazardaki firmaların değerlendirilmesi temeline dayandığını, – tarihinde diğer davalı – – müşterisinin içinde bulunduğu pazara ilişkin araştırmalar yapmak için anlaştıklarını, — gizli müşteri olarak görevlendirildiğini ve ziyaret neticesinde edindiği tecrübelere ilişkin anket formunu doldurması talep edildiğini, hiçbir şekilde bulunduğu ortamı görüntülemesi veya kayda alınması istenmediğini, araştırma hizmetlerinin kapsamında böyle bir uygulamanın bulunmadığını, davacı tarafından — aleyhine başlatılmış hukuki işlemin bulunmadığını, yaşanan olayda davacının işletmesinin işlerine hiçbir etkisinin olmadığını, görevlendirilen kişinin gizli ve izinsiz olarak davacının işletmesine ilişkin hiçbir bilgi elde etmediğini, —- talep edilen aleni ve kamuya açık herkesin kolaylıkla erişebileceği ve hatta tüketiciye değişiklik bireyin kendi görüşüne dayalı bilgi olduğunu, davacı tarafından gelen ihtarname muhteviyatını kabul etmemekle ve tamamına itiraz ile birlikte herhangi bir şüpheye mahal vermemek adına araştırma çalışmalarını durdurarak davacı firma nezdinde başkaca bir işlem yapılmadığını savunarak; davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, haksız rekabetin tespiti istemine yöneliktir.
Davacı, — tarihinde davalı – firmasının çalışanı olan — isimli kişinin müşterilerin ve mağazanın fotoğraflarını çekmesi nedeniyle, müşterilerin rahatsız olduğunu, bu şahsın diğer davalı— tarafından araştırma yapmak amacıyla gönderildiğini, oluşan bu durumun haksız rekabet niteliğinde olduğunu beyanla, haksız rekabetin tespitini talep etmiştir.
Davalı — iddia edilen olayın davacı aleyhine herhangi bir haksız rekabet teşkil edecek yönünün olmadığını, diğer davalı — aracılığıyla gizli müşteri pazar araştırması yaptıklarını, bunda hukuka aykırı bir durumun olmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı—-ise, diğer davalı — ile pazar araştırması yapmak üzere anlaştıklarını, bu anlaşma çerçevesinde —- isimli kişinin gizli müşteri olarak görevlendirildiğini, olay günü bu şahsın araştırma yapmak üzere davacıya ait işletmeye gittiğini, lokanta da bu şahsın çektiği fotoğraftan işletme çalışanları ve müşterilerin rahatsız olması üzerine görüntülerin aynı gün davacı çalışanlarının huzurunda silindiğini, haksız rekabete konu olabilecek bir eylemin bulunmadığını savunmuştur.
Mahkememizce tarafların bildirmiş olduğu deliller toplanmış, taraf tanıkları dinlenmiş, akabinde rekabet uzmanı bilirkişiden rapor aldırılmıştır. Dosyaya sunulan — tarihli bilirkişi raporu ile; “Davaya konu edilen olayın davacının franchise verdiği dava dışı bir işletmede gerçekleştiği, bu işletme sahibi şirketin davada taraf olmadığını, yine de davacının ciro ve satış rakamlarından etkilenmesi nedeniyle dava açmakta hukuki menfaatinin olduğunu, davacı şirket ile davalılardan — aynı piyasada olmaları nedeniyle aralarında rekabet olduğu, davalılar tarafından yapıldığı anlaşılan gizli müşteri araştırmasının serbest piyasada olağan olan işlemlerden olduğu, rakiplerin birbirlerinin satış fiyatlarını öğrenmeye çalışmasının doğal olduğu ve bunun tüketici lehine fiyatların aşağıya inmesine imkan sağladığını, davaya konu edilen olayda davalı— tarafından araştırmacı olarak gönderilen — fotoğraf çekmesi üzerine tartışma yaşandığının iddia edildiği, ancak tarafların birbirlerinden şikayetçi olmadığı, bu eylemin davacının müşterilerini kaçırma, marka değerine zarar verme, o işletmeye başka müşterilerin gitmesini engelleme niyetiyle yapıldığı konusunda hiçbir delilin bulunmadığı, bu nedenle eylemin münferit bir eylem niteliğinde olduğu, süreklilik arz etmemesi ve belirtilen özellikleri taşımaması nedeniyle somut olayda haksız rekabet şartlarının bulunmadığı”nın bildirildiği görülmüştür.
Yukarıda özetlenen ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporunda açıklandığı üzere; dava konusu yapılan “Fotoğraf çekilmesi ve buna bağlı olarak tartışma yaşanması” şeklindeki olayda, davalıların davacı firmaya “Davacının müşterilerini kaçırma, marka değerine zarar verme, o işletmeye başka müşterilerin gitmesini engelleme” niyetiyle araştırmacı gönderildiği konusunda hiçbir delilin bulunmaması, olayın bir defaya mahsus gerçekleşmesi ve davalıların zarar verme niyetinin ispatlanamamış olması nedeniyle haksız rekabet koşullarının oluşmadığının kabulü ile, davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın reddine,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 44,40 TL karar harcına karşılık alınan 31,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı —- tarafından yapılan 142,50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile bu davacıya ödenmesine,
5-Davalılar lehine AAÜT göre takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendini vekille temsil ettiren davalılar tarafına verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansı olduğu takdirde, karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı – vekili ve Dava—- vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/12/2019