Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1099 E. 2018/724 K. 05.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1093 Esas
KARAR NO : 2018/722 Karar
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2017
KARAR TARİHİ : 05/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA, SAVUNMA, DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan …… plakalı aracın müvekkilinin …. A.Ş’ye rehinli…. plakalı araca 09/11/2015 tarihinde %100 kusurlu olarak çarpışması sonucu hasar oluştuğu, meydana gelen hasar nedeni ile araçta değer kaybı meydana geldiği ve bu hususun müvekkilinin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin kredi kullandırdığı araca ilişkin kredi borcunun ödenmemiş olması nedeniyle İstanbul Anadolu 20. İcra Müdürlüğü’nün….. esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, aracın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibine istinaden satılması noktasında araçlarda oluşan hasarlar değer kaybına neden olacağını, aracın daha düşük bedel ile satılması ve müvekkilinin alacağını karşılayamaması sonucunu doğuracağını, bu nedenle oluşan değer kaybı için 100,00 TL ve değer kaybının tespiti için yapılan 150,45 eksper ücreti olmak üzere şimdilik toplam 250,45 TL değer kaybı bedeline poliçe limitleri dahilinde kaza tarihinden itibaren yasal faizin işletilerek müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının davaya konu aracın maliki olmayıp dava dilekçesinde de belirtildiği gibi rehin alacaklısı olduğunu, işbu nedenle davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkili sigorta şirketi aleyhine hüküm kurulması durumunda müvekkili şirketin ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulabileceğini, eksper ücreti ve kaza tarihinden itibaren faiz talebinin reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Anadolu sigorta anonim şirketi ve İstanbul Anadolu 20. İcra Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabının dosya içerisine alındığı görüldü.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, rehin alacaklısının, zorunlu trafik sigortacısından talep ettiği değer kaybına ilişkindir.
09/11/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında ….. plakalı aracın …. plakalı araca çarparak hasarlanmasına sebep olduğu, …..plakalı aracın değer kaybına uğradığı iddia edilmiştir. Değer kaybına uğrayan ….plakalı aracın davacıya rehinli olduğu; bu aracın kasko sigortacısının Ak Sigorta olduğu anlaşılmaktadır
Davalı Mapfre Sigorta ise ….. plakalı aracın zorunlu trafik sigortacısıdır.
Davacı hasara neden olan aracın zorunlu trafik sigortacısından kendisine rehinli aracın değer kaybını talep etmektedir.
Davacı, davasını TTK.nun 1456. Maddesine dayandırmaktadır. TTK.nun 1456. Maddesinin ilk iki fıkrasına göre, “(1)Sınırlı ayni hak ile takyit edilmiş bir mal üzerindeki, malike ait menfaat sigortalandığı takdirde, kanunda aksi öngörülmemişse, sınırlı ayni hak sahibinin hakkı sigorta tazminatı üzerinde de devam eder. (2) Sigortacıya, mal üzerinde sınırlı ayni hak bulunduğu bildirildiği takdirde, ayni hak sahiplerinin izni bulunmadıkça, sigortacı sigorta tazminatını sigortalıya ödeyemez. Ayni hakkın sicille alenileştiği veya sigortacının bunu bildiği durumlarda bildirime gerek yoktur. Sigortalı menfaate konu malın tamiri veya eski hâline getirilmesi amacıyla ve teminat gösterilmesi şartıyla, tazminat sigortalıya ödenebilir”.
Yargıtay 17. HD. Nin 2016/11751 E, 2016/8379 K sayılı ilamında malikin kendisine ait bir menfaati sigortalamadığı durumlarda rehin alacaklısının bir hakkının olmadığı son derece açık ve ayrıntılı olarak şu şekilde izah edilmiştir: “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. (TMK 683. Mad.) Ancak kişiye mülkiyet hakkının sağladığı hak ve yetkiler, mülkiyet hakkı sahibi ve yasalar tarafından sınırlanabilir. 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun da 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1456. Maddesi kapsamında bir düzenleme olmaması ayrıca taşınır rehini ile ilgili olarak sigorta tazminatı üzerinde rehin hakkı sahibinin hakları açısından bir düzenleme olmaması karşısında taşınmaz rehini ile ilgili olarak rehin hakkı sahibinin sigorta tazminatı üzerinde ki hakları başlığı ile düzenlenmiş olan 879. Maddesi yerleşik Yargıtay Kararları ile kıyasen uygulanmıştır. Buna göre rehinli aracın uğramış olduğu zararlar nedeniyle malik tarafından talep edilen sigorta tazminatlarında TMK 879. maddesine dayanarak rehin hakkı sahibinin muvafakati istenmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu rehin hakkı sahiplerinin sigorta tazminatı üzerindeki haklarını 1456. Maddede özel olarak düzenleyerek bu konuda ki bir boşluğu gidermiştir. TTK 1456. Maddesinin ilk fıkrasında “Sınırlı ayni hak ile takyit edilmiş bir mal üzerindeki, malike ait menfaat sigortalandığı takdirde, kanunda aksi öngörülmemişse, sınırlı ayni hak sahibinin hakkı sigorta tazminatı üzerinde de devam eder.” İfadesi ile malik üzerinde rehin hakkı bulunan eşyasını kendi adına ve lehine sigortalatması durumunda rehin hakkı sahibinin, borçlu malikten alacağı rehinli eşyada riziko gerçekleşmesi durumunda  ödenecek sigorta tazminatı üzerinde de devam edecektir. Rehin hakkı sahibine tanınan bu hak yasadan kaynaklanması nedeniyle rehin sözleşmesinde rehin hakkının sigorta tazminatı üzerinde devam edeceği konusunda özel bir anlaşma yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Normal şartlarda rehinli eşya üzerinde rizikonun gerçekleşmesi  durumunda sigorta tazminatı lehine sigorta yapılan malike ödenmesi gerekirken, eşyanın rehinli olması nedeniyle rehin sahibine sigorta tazminatı üzerinde özel bir hak tanımıştır. Rehin hakkı sahibine tanınan bu özel hak hangi sigorta tazminatlarında tanınacağı hususu da 1456. Maddesinde açıkça gösterilmiştir. Mal üzerinde ki malike ait menfaatin sigortalanması sonucuna dayalı tazminatlar üzerinde rehin hakkı sahibinin önceliği bulunmaktadır. Somut olayda, araç maliki trafik kazasına karışan kusurlu bulunduğunu iddia ettiği araç zorunlu mali sorumluluk sigortacısına karşı araç değer kaybını talep etmektedir. Yukarıda ki bilgiler ışığında malikin kendi menfaatini sigortalattığı bir durum olmaması tamamen karşı araç malikinin menfaatini sigorta eden sigortacıya karşı araç değer kaybı talep edilmesi karşısında TTK 1456. Maddesinin uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Bir başka anlatımla TTK 1456. Maddesinde sınırlı ayni hak sahibine tanınan özel hak malikin kendi menfaati için yaptırdığı sigortadan doğan tazminatlar için geçerlidir. Bu özel hak karşı araç malikinin menfaati için yapılan zorunlu sigortanın üstlendiği tazminatları kapsamamaktadır”.
Somut olayda da ……… plakalı aracın malikinin kendisine ait bir menfaati sigortalattırdığı bir durum söz konusu değildir. Dava dışı …. plakalı araç maliki ancak, kasko gibi kendi haklarını sigorta ettirdiği takdirde, rehin alacaklısı olan davacı, bu sigortacıdan TTK.nun 1456. Maddesine göre hak talep edebilecektir. …. plakalı araç malikinin Mapfre Sigortadan olan alacağı ile ilgili davacının dain ve mürtein sıfatı , dolayısıyla alacaklı sıfatı yoktur.
Açıklanan sebeplerler davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Aktif Dava ehliyeti yokluğundan davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 31,40 TL den mahsubu ile 4,50 TL bakiye harcın davacıdan alınarak hazine gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir masraf bulunmadığından bu yönden karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 250,45 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/07/2018