Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1068 E. 2018/445 K. 03.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1068 Esas
KARAR NO : 2018/445
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/10/2017
KARAR TARİHİ : 03/05/2018
Mahkememizde görülen davanın yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin davalı şirketten 31/10/2014 tarihinde……..plakalı…….. model ……… transit marka beyaz renkli …… ticari aracı ……-TL bedelle satın aldığını, ancak müvekkilinin aracı satın aldıktan sonra 30.10.2015 ve 14.11.2016 tarihlerinde garanti süresi içerisinde aracın motor aksamında birtakım sorunlar yaşanmaya başladığını, bunun üzerine müvekkilinin araçtaki ayıpların tespitini yaptırdığını arızaları nedeniyle yetkili bayi olan …… A.Ş. ye 10.006,81-TL bedel ödediğini ayıbın satıştan sonra ortaya çıktığını, ………Noterliğinin…… tarih ve …. yevmiye numaralı ihbarnamesiyle durumun karşı tarafa bildirildiğini ancak cevap alınamadığını talep edilen hiçbir hususunda yerine getirilmediğini, ayıplı mal nedeni ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile 6098 sayılı yasa kapsamında uğranılan zararların tazminini talep etmiştir.
SAVUNMA :Davalı savunmasında özetle; Somut olayda dava konusu aracın üretim bandından sağlam bir şekilde çıkmış olduğunu, gereken tüm kontrollerinin eksiksiz bir biçimde yapılmış olduğunu, ayıptan ari olarak davacıya satışının yapılıp teslim edildiğini, aracın arıza şikayeti nedeniyle satıştan 1 yıl sonra araç 85.595 km iken servise girdiğini, araçda üretim kaynaklı arıza olması için aracın 87.595 km yapmadan çok daha önce göstermesi gerektiğini aracın yapmış olduğu km’nin günde ortalama 240 km tekamül ettiğini hergün bukadar yoğunlukta sıkıntısız bir şekilde kullanılmış bu aracın ayıplı olması iddiasının son derece mesnetsiz olduğunu, müvekkil firmadan alınan bilgilere göre aracın dolmuş olarak kullanıldığını İstanbul trafiğinde yolcu nakli için kullanılan bu aracın sürekli dur kalk yapan söz konusu araçta meydana gelen arızanın satımdan önce bir nedenden kaynaklanmasından çok kullanıcı hatası olmasının daha muhtemel olduğunu, müvekkilinden alınan bilgilere göre aracın periyodik bakımınında eksik olduğunu, davacının iddialarının aksine araçta herhangi bir ayıp bulunmadığını davacı aracını kullanım kılavuzunda belirtilen şartlarda kullanmamasından doğan sorunlardan kullanıcı hatalarından müvekkili firmanın hiçbir şekilde sorumlu tutulmaması gerektiğini, davacının davayı belirsiz alacak şeklinde açmış olduğundan usulen reddi gerektiğini, ayrıca aracın 31/10/2014 tarihinde alındığını zamanaşımı süresinin 31/10/2016 tarihinde dolduğu için davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, ayıp ihbar süresinin TTK m.23/1-c tabi olduğunu ayıp ihbar süresininde dolduğunu bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir.
Davacının, 31/10/2014 tarihinde davaya konu …….model……….marka ticari aracı 119.000,00 TL bedelle satın aldığını, garanti süresi içerisinde aracın motor arızası verdiğini, arızanın yetkili bayi olan …….. AŞ.’de yaptırıldığını ancak aracın gizli ayıplı çıkması nedeniyle ve ayıbın garanti süresi içerisinde tekrar etmesi nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemi ile İstanbul Anadolu 6.Tüketici Mahkemesinin……… E sayılı dosyası ile açtığı dava, mahkemenin 13/07/2017 tarihli görevsizlik kararı üzerine mahkememize gelmiştir.
Davacının aracının ticari araç olması nedeniyle mahkememizin görevli olduğu kanaatiyle yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmuştur.
Davacı her ne kadar 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında tüketici olduğunu düşünerek satıcı olmayan davalıya karşı dava açmış ise de; ticari dava niteliğindeki mahkememizde görülen bu davanın 6502 Sayılı Kanuna göre değil Türk Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiğinden, davacının sahip olduğu ayıba karşı tekeffül hakkını ancak satıcıya yöneltebileceği, dosyada mevcut belgeler uyarınca davalının satıcı olmadığı ve bu nedenle müteselsil sorumluluğu yoluna gidilemeyeceği anlaşıldığından pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine,
2-Dava açıldığı sırada alınmayan ve alınması gereken 35,90-TL başvuru harcı, 35,90-TL peşin harç olmak üzere toplamda 71,80-TL harcın davalıdan alınmasına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan gider olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansı olduğu taktirde karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine,
6-Karar tarihinde geçerli AAÜT ‘nin 7/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/05/2018