Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1047 E. 2019/837 K. 18.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/1047 Esas
KARAR NO : 2019/837

DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/09/2017
KARAR TARİHİ : 18/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacının yurtışında yaşamış olduğunu, davalı kooperatifin üyesi bulunduğunu bu tarihe kadar yapılmış bulunan genel kurullurdan haberdar edilmediğini aidatlardan haberi olmadığını, kooperatif tarafından bu konuda bir tebligat yapılmadığını, yasaya aykırı olarak faiz oranlarının belirlendiğini, faiz oranları hakkında da herhangi bir bilgi verilmediğini ve kendisine tebligat yapılmadığını, kooperatifin kendisine 13/07/2017 tarihli ihtarnameyi tebliğ edrek süresi geçmiş borçların ödenmesinin istendiğini, ödenmediği takdirde ortaklığın düşeceğinin belirtildiğini, bu ihtarnameye davacı tarafından cevap verildiğini, ödemeleri banka kanalı ile yapmak istediği halde hesap numaralarının bildirilmediğini, bunun üzerine Kartal ——– Noterliğinden —–tarihli 2. İhtarname gönderildiğini fahiş miktarda temerrüt faizinin tekrar istendiğini ve ihraç prosedürünün devam ettirildiğini bu arada banka hesap numarasının bildirildiğini bildirlen hesap numarasının 22.035,00 TL ve 1000 TL llik iki adet ödeme yapıldığını, ancak ödemelerin ihtirazı kayıtla yapıldığını, yapılan fazla ödemenin iadesi gerektiğini, ortaklıktan çıkarılma baskısı altında fazla ödeme yapıldığını, yapılan fazla ödemenin iadesini ve bu miktar yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı kooperatif yetkilisi dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde , kooperatif yönetim kurulunun genel kurullarda alınan kararları uygulamakta olduğunu, fazla alınan bir gecikme bedeli olması durumunda tespiti ile ödeneceğini beyan ettiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile azla ödendiği ileri sürülen kooperatif aidat bedelinin istirdatına ilişkindir.
Yargılama aşamasında kooperatif bilirkişisi ve muhasıp bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine dosya tevdi edilmiş olup bilirkişiler dosyaya sunmuş oldukları raporda özetle, davacının yasal sınırların dışında fazla gecikme faizi ödemiş olduğu hususu sabit olmakla birlikte ödenen faiz miktarının belirlenebilmesi için kooperatifin her dönemde uygulmaış olduğu faiz miktarının ne kadar olduğu hususunun ayrıca bildirilmesi gerekeceğini, bu hususun bildirilmesi halinde fazla faiz miktarının tespitinin mümkün olacağını mütalaa etmişlerdir.
Davalı kooperatif yetkilisince bilirkişi raporundaki eksikliklere dair belgeler sunulmuş; sunulan belgeler ve tarafların rapora karşı beyanlarından sonra bilirkişilerden ek rapor alınmış olup bilirkişiler ek raporunda özetler; davacının ödeme yaptığı 09/07/2017 tarihine kadar yıllık %18 faize göre heasplanan 7.654,65 TL lik faiz, öncelikle ana para borcuna mahsubu suretiyle davacının yaptığı fazla ödeme tutarı, ödeme tarihi itibariyle 6.180,35 TL olarak hesaplandığını, dava tarihine kadar tahakkuk eden 500 TL aylık aidat tutarı, ödenen fazla paraya mahsup edilerek davacının dava tarihi itibariyle davalıdan 5.680,35 TL alacağının bulunduğunu mütalaa etmişlerdir.
Bilirkişi raporu HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir. Bilirkişi raporu yeterli, denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, ihtarnameler ve tebliğ şerhleri, Kooperatif tarafından ibraz edilen yazı cevapları, davacı vekilince sunulan evraklar ve bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde; uyuşmazlık Kooperatif üyesi olan davacıdan fazla tahsil edilen faiz bedelinin istirdatına ilişkindir. Kartal ——. Noterliğinden 13/07/2017 tarihli —– yevmiye numaralı ihtarname ile davalı —- davacıdan 9.200,00 TL anapara, 12.739,00 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 21.939,00 TL süresi geçmiş taahhüt borcu ödenmesini talep etmiş, ilgili ihtarname 18.08.2017 tarihinde tebliğ edilmiş ve davacı tarafından cevabi ihtarname gönderilmiş; davacı tarafça 09.08.2017 tarihinde ihtarnamede belirtilen tutar ödenmiştir. Bilirkişi kök raporunda eksik olduğu belirtilen belgeler üzerine; davalı tarafça —— arası dönem aidat ve uygulanan faiz oranları sunulmuştur. Bilirkişi ek raporunda—————- arası her bir dönemde alınan aidat ve uygulanması gerekli faiz denetime esas biçimde ayrı ayrı hesaplanmak suretiyle davacının dava tarihi itibariyle davalıdan 5.680,35 TL alacağının bulunduğu hesaplanmıştır. Her ne kadar davacı taraf 2002-2008 arası dönem ———kayıtlarının ibraz edilmediğinden bahisle sunulan ek raporun hatalı olduğunu belirtmiş ise de davacı dava dilekçesi ile Kartal ———-. Noterliğinden 13/07/2017 tarihli ————- yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı ——- davacıdan talep ettiği 21.939,00 TL’nin fazla olduğu iddiası ile dava açmış olup; ek bilirkişi raporunun 2,3,4 ve 5. Sayfalarında tek tek belirtildiği ve toplandığı üzere; —- arası aidat ve faiz toplamları (9.200,00 TL anapara, 12.745,00 TL gecikme zammı); —– ihtarname ile talep ettiği aidat ve faiz oranı ile aynı tutarda olup; ihtarname ile ——————–tarihinden önceye dair bir talebi olmadığı sabittir. Bu nedenle 2002 – 2008 Ağustos dönemi arası defterlerin ve hesap ekstrelerinin ibraz edilmesi yargılamaya yenilik katmayacaktır. Mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda da belirtildiği üzere TBK 120/2 maddesi uyarınca —–uygulanacak faiz yasal faiz oranının yüzde yüzünü aşamayacak olup; ek raporun 5. ve 6. Sayfasında ayrıntılı olarak yapılan hesaba itibar edilmiş ve davacının davalı ———5.680,35 TL borçlu olmadığının tespiti ile, bu tutar davacı tarafından dava tarihinden önce ödenmiş olduğundan 5.680,35 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesi suretiyle istirdatına karar verilmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN KABULÜ İLE
Davacının davalı ——5.680,35 TL borçlu olmadığının tespiti ile, bu tutar davacı tarafından dava tarihinden önce ödenmiş olduğundan 5.680,35 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesi suretiyle istirdatına,
1-Alınması gerekli 388,02 TL harcın davacı tarafça yatırılan 376,40 TL peşin harçtan mahsubu ile 11,62 TL nin bakiye harçlar terkin sınırında kaldığından davacıdan alınmasına yer olmadığına,
2-Davacı tarafça yapılan 376,40 TL harç gideri, 130,20 TL posta-tebligat masrafı, 2.400 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.906,60 TL giderin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan —– uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.