Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1038 Esas
KARAR NO: 2020/44
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/09/2017
KARAR TARİHİ: 21/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin ———— devir alarak ———— ünvanı ile faaliyet göstermeyi düşündüğünü, devir tarihinden önce mülk sahibi ile görüştüğünü, yapılan görüşmede hiçbir sıkıntının olmayacağının söylendiğini, yuvanın işlek durumda olduğunu ve öğrenci sıkıntısı bulunmadığını beyan ettiklerini, —— TL ödenerek ———tarihinde devir işleminin yapıldığını, devir alınan taşınmaz üzerinde yapılan tadilatlar bitirildikten sonra ———-İcra Müdürlüğünün———– esas sayılı dosyası ile tahliye emrinin geldiğini, yapılan incelemede taşınmazın devir için görüşmelerin yapıldığı tarihten önceki bir tarihte icranın başlatıldığını ve dosya borcunun ödenmemiş olması nedeniyle de taşınmazın satışına gidildiğini, tahliye emrinin müvekkiline tebliği ile eğitim hizmetine son verilmek zorunda kalındığını, eğitime devam eden öğrencilerden alınan ücretleri fazlası ile iade etmek zorunda kaldığını, mülk sahibi ile görüşmelerin yapıldığı ve kira kontratının imzalandığı tarihte ————.Asliye Ticaret Mahkemesinin ————-Esas sayılı dosyası ile iflas dosyasının olduğunu ve ———–İcra ve İflas Müdürlüğü ———– İflas sayılı dosyanın açıldığının anlaşıldığını, sözleşme görüşmeleri sırasında tarafların özenli ve dürüst davranma ilkelerine kusurlu olarak uymamaları veya diğer taraf nezdinde uyandırılan güvene aykırılık nedeniyle verdikleri zarardan hakkaniyet ilkesi gereğince sorumlu olması gerektiğini iddia ederek; davanın kabulü ile ———- TL maddi tazminat ile birlikte ——– TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalılar vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, davaya görev yönünden itiraz ettiklerini, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğunu, müvekkili ———–davalı taraf olma sıfatının bulunmadığını, müvekkili malik ———— sözleşme öncesi davacı tarafa yönelik zarar verici davranışlara girişmediğini, davacının ana okulunu devralmadığını, ana okulunun eşyalarını satın aldığını, davacının söz konusu yerde —————- ünvanı ile faaliyet yürütmeyi planladıklarını kabul ve beyan ettiğini, davacı tarafın müvekkilin iş yerine ait ve kendisinin belirlediği eşyalar ile müvekkilin kiralananı erken boşaltmasına karşılık olarak ————–TL ödediğini, ödemenin ——- hesabına yatırıldığını, davacının ——— tarihinde imzaladığını, davacı ile kiraya vereni arasında akdedilen sözleşmede “Kiralananın başkasına kısmen veya tamamen devir ve ciro edemez, ortak alamaz” hükmünün bulunduğunu, müvekkilinin hiçbir şekilde devir işlemi yapmadığını, devir yetkisinin de bulunmadığını, davacının erken tahliye ve satın aldığı eşyalara karşılık ——— TL ödediğini, müvekkillerinin anılan iflas dosyalarında taraf olarak yer almadığını savunarak; müvekkilleri … ve … aleyhine açılan davada pasif husumet sebebiyle davanın reddini, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, sözleşme öncesi kusura dayalı maddi ve manevi tazminat istemine yöneliktir.
Davacı, davalılar ile ————–isimli kreşin devri konusunda görüşme yaptıklarını, davalıların “Kreşin hiçbir sıkıntısının olmadığını, ne devir işleminde ne de devir sonrası herhangi bir sıkıntının olmayacağı” beyanına itibar edilerek ——– tarihinde bu yeri devraldığını, devir ücreti olarak ——— TL’nin ödendiğini, ancak taşınmazın mülk sahibi şirketin borçlarından dolayı icra tahliye emri nedeniyle tahliye edildiğini, davalıların bu süreç hakkında bilgileri olmasına rağmen sözleşme görüşülmesi sırasında dürüstlük kurallarına aykırı olarak bu bilgileri gizlediğini ve bu nedenle uğramış oldukları zarardan davalıların müteselsil olarak sorumlu olduklarını, maddi ve manevi tazminat taleplerinin hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalılar ise; uyuşmazlığın ticari olmadığını, bu nedenle ticaret mahkemesinin görevli olmadığını, davalı … ile davalı …’nin olayla ilgisinin bulunmaması nedeniyle pasif husumetlerinin bulunmadığını, davacı tarafından ödenen ———-TL tutarındaki bedelin “Taşınmazın erken boşaltılması için” ödendiğini, ayrıca taşınmazın mülk sahibinin hukuki durumunu bilmediklerini, davanın reddini talep ettiklerini savunmuşlardır.
Tarafların bildirmiş oldukları delil ve belgeler toplanmış, davacının bildirmiş olduğu tüm tanıkların beyanları alınmıştır.
Taraflar arasındaki (yazılı olmayan) sözleşmenin “işletme devri”ne ilişkin olduğu ve uyuşmazlığın ticari nitelikte olduğu anlaşıldığından, davalı tarafın görev itirazının reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve bilirkişi incelemesi ile;
Davalılar … ve …’nin pasif husumet itirazında bulundukları görülmüş ise de, yukarıda açıklanan işletme devri çerçevesinde işletme devir bedeli olan ——– TL’nin ———-TL’sinin davalı … hesabına havale edilmiş olması, kalan ————TL’nin ise bu iki davalı imzasına teslim edildiğine ilişkin beyan ile devir görüşmelerinin davalı …’nin internete vermiş olduğu ilan üzerine bu davalı tarafından yapılan görüşmeler sonucunda devrin gerçekleşmiş olması nedeniyle, belirtilen davalıların diğer davalı … ile birlikte hareket ettikleri ve bu nedenle davalıların sorumluluğunun müteselsil sorumluluk çerçevesinde birlikte değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından, husumet itirazı yerinde görülmemiştir.
Davaya konu edilen kreşin ——— tarihli sözlü anlaşma ile davalı … tarafından davacıya devredildiği, devir öncesinde kreşin isminin ————- olduğu, davacının bu yerde faaliyete başlaması ile ismin ————-olarak değiştirildiği, davacı tarafından davalılardan …’nin banka hesabına yapılan ———— TL tutarlı havale dekontunun açıklama kısmına ———— ibaresinin yazıldığı, ———-TL’nin ise davalı tarafa kapora olarak elden verildiği görülmüştür.
Davalı tarafın “Yapılan ödemenin taşınmazın erken boşaltılması için olduğu” yönündeki beyanı, davacının davalılardan …’nin banka hesabına yapılan ——- TL tutarlı havale dekontunun açıklama kısmına yazmış olduğu ————– ibaresi nedeniyle yerinde görülmediği ve davalı savunmasının yazılı bu delil karşısında ancak başka bir yazılı delil ile ispatlanabileceği, davalı tarafından dosyaya bu konuda herhangi bir delilin sunulmamış olması nedeniyle davalı tarafından yapılan ödemenin ilgili kreşin devri için yapılmış olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı tarafa ait işletmede ———- tarihinde (mülk sahibi şirketin borçlarından dolayı başlatılan icra takibi kapsamında) yapılan keşif ve kıymet takdiri nedeniyle davalının devir öncesinde taşınmazın borçtan dolayı satılma aşamasında olduğu konusunda bilgi sahibi olduğu, ancak bu durumu davacı taraf ile paylaşmayarak sözleşmenin görüşülmesinde kusurlu olduğu, davacının bu durumu biliyor olsaydı kısa bir süre sonra tahliye etmek zorunda kalacağı bu taşınmaza yatırım yapmayacağının kabulünün hayatın olağan akışına uygun olduğu, bu nedenle davacının uğramış olduğu maddi tazminatı davalı taraftan isteme hakkına sahip olduğu sonucuna varılmıştır.
Davacının yapmış olduğu yatırım giderleri mahkememizce yatırılan bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak değerlendirilmiş olup, sonuç olarak davacının davalı tarafa ödeyip de karşılığını alamadığı ——– TL devir bedeli de (davacının karşılığını aldığı varsayılan demirbaş bedeli davacının ödediği devir bedelinden düşülmüştür) dahil olmak üzere davacının toplam yapmış olduğu maddi yatırım miktarının ——–TL olduğu, davacının demirbaşlardan bir kısmının ——– TL karşılığında satmış olması nedeniyle davacının (zarara konu kabul edilen) bakiye net yatırım harcamasının —— TL olduğu anlaşılarak, ıslah ile uyumlu olan davacının maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Davacı her ne kadar manevi tazminat isteminde bulunmuş ise de, manevi tazminatın genel ilkeleri gözetildiğinde taraflar arasındaki yukarıda açıklanan hukuki işlem ve eylemler sırasında davacının nasıl bir manevi zarara uğradığı konusunda dosyaya somut olarak belge ve beyan sunulmamış olduğu ve davacının manevi zararı konusunda somut bir ispatın bulunmadığı anlaşıldığından, yerinde görülmeyen manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının Maddi tazminat isteminin kabulü ile, ——TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gereken 2.867.29-TL karar harcına karşılık alınan 853,88 -TL peşin harç ve 289.90 TL ıslah harcı toplamı 1.143,78 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.723,51-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Maddi tazminat yönünden; davacı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 6.257,00- TL vekalet ücretinin davalılardan taraftan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Reddedilen kısım yönünden davalılar lehine 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yargılama gideri 1.834,40-TL’nin kabul ve ret oranına göre hesap edilen 1.149,66-TL masraf ile 853,88-TL peşin harç, 31,40-TL başvurma harcı ve 289,90 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.324,84-TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/01/2020